Perşembe 13.01.2017
Son Güncelleme: Cuma 13.01.2017

‘Gösterilerimi iptal etmem insanların ruhuna iyi geliyoruz

Ata Demirer’in yeni filmi ‘Olanlar Oldu’, 20 Ocak’ta izleyiciyle buluşacak. Her Kafadan Bir Ses ekibi olarak Demirer’le bir araya geldik. Deniz tutkusunu bildiğimiz komedyenle hem gemi maketi yaptık, hem de balık pazarına gittik. Yeni filmini konuştuğumuz Demirer, son dönemde Türkiye’de artan terör olaylarıyla ilgili de çağrıda bulundu: “Evlere kapanmayalım. Gülmek ilaç gibi. Gösterilerimizi iptal etmiyoruz, üzerimize düşen görevi yapıyoruz.”

SENARYOLARI GÜNDÜZLERİ EVDE TEK BAŞINAYKEN YAZIYOR
Ata Demirer'le birlikte Beşiktaş sokaklarında dolaştık. Etrafımızı sık sık ünlü oyuncunun hayranları sardı. Demirer, herkesle selamlaştı. Ardından gittiğimiz balık pazarında esprileriyle herkesi gülmekten kırdı geçirdi. Filmlerinin milyonlarca gişe yapmasının nedenini bir kez de kendi gözümüzle gördük.
'Olanlar Oldu' filminde 'Zafer Kaptan'ın yanı sıra 'Döndü Teyze' karakterini de canlandıran Demirer şunları söylüyor: "Döndü Teyze'yi kimden esinlendiğimi bilmiyorum. Yazları Bozcaada'da yaşıyorum. Ayvalık, Asos ve Bozcaada'nın ara sokaklarında insana çok iyi gelen teyzeler var. Meraklı olurlar, sorular sorarlar, salçalı ekmek ikram ederler... İşte 'Döndü Teyze' de onların bende vücut bulmuş hali. Onlar pasaport kontrolü yapan görevliler gibidir; her şeyi sorarlar. O teyzeyi yıllar önce oluşturdum kafamda. Arkadaşlarımı da çok güldürdüğüm bir karakterdi. Bir de Türk sinemasında yapılmış bir şey olduğunu sanmıyorum. Kadın kılığına girme çok var da, işe kadın olarak başlamak sanırım yok. Bu konuda risk almak hoşuma gitti. Heyecan da duydum."

Dönem filmi projesi
Yıllar önce Bülent Ersoy taklitleri de çok sevilen komedyen, "Taklitlerde ben olduğum biliniyordu. Burada tamamen bir kadın var. Bakalım nasıl bir sonuç doğuracak?" diye konuşuyor.
Demirer, 'Filmin devamı gelir mi?' sorumuza da şöyle yanıt veriyor: "Eyyvah Eyvah'ın neden devamı gelmiyor?' diye sorduklarında da aynı şeyi söylüyorum. Bir arzu hissedersen, 'Karakterler şunları şunları da yaşasınlar' dersen yaparsın zaten. Hissetmediğin zaman yapamıyorsun. Bence film 'Eyyvah Eyvah 3'te bitti. Bu filmin de devamı gelir mi hiçbir fikrim yok. Yani çok seyredilse bile devamını yapar mıyım bilemiyorum."
Demirer'den yeni bir film itirafı da geldi: "Şu an yapmak istediğim başka bir iş var; bir dönem filmi."
Filmlerinin gişelerinin ortalama 1 milyon izleyiciyi bulduğunu hatırlattığımız Demirer, bu konuda şunları söyledi: "Büyük resim dedikleri bu işte! Öyle düşünmemek lazım. İş kötüyse kötüdür. O krediyi sana izleyici birkaç kez verir. Bunlar tehlikeli tuzaklar. Ne kadar iyi olursa olsun, kötü yapılmaya başlanmışsa ben de kredi tanımam. 'Bir tane kötü yaptı, bir tane iyi. Ben izlemeyeyim onu' derim. Ben de o kalite standartını kaybetmemek için elimden geleni yapacağım. Dün dündür, bugün bugün. İyi iş yaptığın için varsın, güzel bir şey üretmelisin. Sen seyirciyi baş tacı edersen o karşılıklı seremoni devam eder. Geçmişteki başarıların arkasına sığınmak sakil bir davranış."

'Yönetmenlik çok sıkıcı'
Hem senaryo yazıp, hem de oyunculuk yapan Demirer'e "Yönetmenlik de yapmak ister misiniz?" diye soruyoruz. Demirer soruya şöyle yanıt veriyor: "Asıl mesele kendi arzularımı tatmin etmek. Doğal olarak elimde bu kaynak varken mümkünse kendim yazmak istiyorum ama yönetmek istemem. Çok sıkıcı bir şey. Yönetmenlere Allah sabır versin. Ben Instagram'a video yüklerken bile geriliyorum. Ben işin oyun tarafındayım. Aklım hep jestlere, mimiklere gidiyor."
Senaryoyu kendisi kaleme aldığı için oyuncu arkadaşlarına da destek olduğunu söyleyen Demirer, "Oyuncularımızla, ustalarımızla ilgilenmekten çekinmem. Hiçbir soruyu da cevapsız bırakmam. Oyuncuların içinde supervisor gibi dolaşmak, onlara yardımcı olmak; yönetmelikle ilgili şeyleri de tatmin ediyor" diyor.
Demirer'in hikayelerini yazarken herhangi bir ritüelinin olup olmadığını merak ediyoruz. Yalnızlıktan beslendiğini söyleyen komedyen devam ediyor: "Tek başıma yazıyorum. Evde kimse olmayacak. Gündüzleri yazıyorum, gece yazamam. Odanın kapısını kapatıp çalışıyorum. Kimisi kafelerde yazıyor; buna hayret ediyorum. Benim dikkatim çabuk dağılıyor. Cam kenarında olayım, ormana bakayım falan demem."

Merve YURTYAPAN
TEKNEDE YAŞAYIP
DENİZDE UYANMAYI ÇOK SEVİYOR
Sesi de oyunculuğu kadar iyi olan, 'Tam bir sanatçı' dediğimiz Ata Demirer, denize aşık. Demirer, denize olan tutkusunu şöyle anlatıyor: "Denizle kendimi bildim bileli ilgileniyorum. Sualtına çocukken de çok aşıktım, o aşkım hâlâ devam ediyor. Önceleri sevdiğim abilerimin tekneleriyle çıkıyordum. Hayalim kendi teknemle dalışa gitmekti. 2000'lerin başında 'Korsan TV' diye program yapıyordum, oradan kazandığım para ile bir balıkçı teknesi aldım. Her gün balığa çıkıyorum, dalıyorum. Teknede yaşamak, denizde uyanmak çok güzel. Eskiden acımasızca şeyler de yapıyordum; tüple dalarak balık avlıyorduk. Artık balık beslemek için dalıyorum, onların fotoğraflarını çekiyorum; çok zevkli. Balıklar insana alışıyor, iyi bir şey değil aslında; kışın insana alışmış balıkları zıpkınla avlıyorlar."
'Gezmezsen ayıp olur'
Teknesinde yardımcı bir kaptanın olduğunu belirten Demirer, sözlerine şöyle devam ediyor: "Çünkü 15 metrelik tekneyi tek başına idare etmek mümkün değil. 10 sene yalnız idare ediyordum. Şimdi arıza olduğunda motor kabinine girmiyorum. Güverte ve yaşam alanı ile ilgili tecrübelerim var, yani hangi havada nasıl dümen tutulur vs; işin teknik kısmını bilirim ama bunlarla Alper Kaptan ilgileniyor. Denizde tecrübe çok önemli. Ben daha çok denizin altı ile ilgiliyim."
Demirer'e "Tekne ile dünyayı gezmeyi düşünür müsünüz?" diye soruyoruz. Ünlü sanatçı, şöyle yanıt veriyor: "Güney Kutbu'na gitmek isterim; en uzun yolculuk bu. Şaka tabii... Bodrum'a götürmüştüm tekneyi; 700 mil falandı. Marina denizcisi diye bir tabir vardır; gezmezsen ayıp olur tekneye. Ege'yi hakkını vererek dolaşsan yeter. Hem Yunan sahilleri, hem bizim taraf muhteşem; bitiremezsin zaten."

'Denizle dalga geçilmez'
Ünlü oyuncu, denizde aksilikler yaşayıp yaşamadığıyla ilgili de şunları anlattı: "Çok aksilik yaşadım. Ama bunlar denizcilikte her zaman olur. Mesela birini Marmara Adası'nda yaşadık. Marmara- Avşa Adası arasında öyle bir yer vardır ki; orada her yerden eser hava. Orayı geçmek zordur. Kumanda panelinden tak diye bir ses geldi. Teknenin şaftı kırıldı. Tekneyi sabit tutmak için halatla merdiveni bağladık, denize attık. Ağırlık yaparsa burnu düz durur teknenin diye düşündük. Sonra tecrübeli bir balıkçı abimiz kurtardı bizi. Denizde dalga geçilmez, ciddi olmak gerekir."
Demirer filmlerde deniz ve sahil temasını kullanmasıyla ilgili de şöyle konuşuyor: "Hayallerimizin, sevdiğimiz şeylerin filmlerini yapmaya çalışıyoruz. Klarnet çalmayı çok istiyordum, filmde klarneti kullandık. Şimdi de deniz üzerinden bir film yürütelim diyoruz."
Özlem AVCI
'ZAFER' GİBİ KAPTANLARA ÇOCUKKEN ÇOK RASTLADIM'
Ata Demirer, kendi yazdığı hikayeleri seyirciyle buluşturmayı seviyor. Bunu yaparken de yönetmen Hakan Algül'den vazgeçmiyor. 'Olanlar Oldu'; Algül'le altıncı filmleri.
Denize olan tutkusunu yaşam şekli haline dönüştüren Demirer, özellikle dalmayı çok sevdiğini, teknenin, dalmak için araç olduğunu ifade ediyor. Ünlü komedyen "Denizin dibine inince saygı duyuyorsun. Olağanüstü bir yaratımdan geçmiş. Muhteşem bir nimet var orada ve kimse bunun farkında değil. Her indiğinde bir mucize görüyorsun. O dünya besliyor beni" diyor.
Demirer, 'Olanlar Oldu" adlı filmde canlandırdığı 'Zafer Kaptan'ı yazarken çocukken rastladığı insanlardan esinlendiğini söyledi. Ünlü komedyen, "Babam gemi zabitiydi. Kaptanlık yaptı yıllarca. Mavi tur da yaptı bir ara. Kuşadası'nda çocukken çok rastladım 'Zafer' gibi kaptanlara" diyor.

'Türkiye güçlü bir ülke'
Dizilerde neden yer almadığını sorduğumuzda, Demirer artık dizilerin çok zor şartlarda ve uzun sürelerde çekildiğini belirterek şunları söylüyor: "Haftanın altı günü sete gitmek sabır isteyen, çok meşakkatli bir iş. Yapanlara helal olsun! Biz 'Avrupa Yakası'nı haftada iki günde çekiyorduk. Gülse Birsel 'Yeni bir şey yazdım, haftada iki gün çekilecek' dese yine düşünürüm. Hatta iyi de gelir bana. Ancak 'İkinci Bahar' dizisi gibi derinliği olan, çok seveceğim bir şey gelirse kabul edebilirim. Onun dışında sahnede olmak yetiyor bana."
Ünlü komedyen, Türkiye'de yaşanan terör olaylarına da kayıtsız kalmıyor. Sanatçı, sosyal medyada en son şehit polis Fethi Sekin için bir paylaşımda bulunmuştu. "Umutsuzluğa ya da karamsarlığa kapıldığınız oluyor mu?" diye sorduğumda çok net bir yanıt veriyor: "Hayır, olmuyor. Türkiye çok büyük, çok güçlü bir ülke."
Demirer sözlerine şöyle devam ediyor: "Sen burada o panikle, o anksiyete ile dolaşırken, Boğaz'dan 1 milyar dolarlık konteynır geçiyor. Boğazlar başta olmak üzere çok değerli varlıklarımız var. Mutlaka yoluna girecektir her şey. Sadece bir kişi endişe etmiyor, hepimiz endişeliyiz. Bu kadar büyük endişe bile, bir birlik sayılır."
Demirer içinde bulunduğumuz durumu kendine has bir örnekle aktarıyor: "İnşallah güzel günler yakında. Komşuda yangın varsa, senin arazine de sıçrıyor bir şekilde. Biz elimizden geleni yapıyoruz, gösteri iptal etmemeye çalışıyoruz çünkü gülmek bir ilaç. Eve kapanmak çözüm değil. Bekleyip göreceğiz, üzerimize düşeni yapacağız. Yeri gelince sosyal medyadan paylaşacağız, yeri gelince tepki göstereceğiz. Ben bu durumu şuna benzetiyorum: Ben bir zamanlar Bozcaada'da evimin yanında bakla tarlası aldım. Ağaç bile yoktu. 250-300 tane çam ağacı diktim. Şimdi koca bir orman oldu. Bazı geceler rüyamda o ormanın yandığını görüyorum. Bu bende takıntıya dönüştü. Yandaki arazide biri çalı çırpı yakar da benimkine sıçrar diye çok korkarım. O yüzden duvar yaptırdım. Ülkemizin durumunu buna benzetiyorum. Sıçrarsa yapacak bir şey yok ama biz hep hortumu hazır tutacağız."

'Kariyer planlamam yok'
Bu ortamda sanatçılara da çok büyük görev düştüğünün altını çizen Demirer; şöyle devam ediyor: "Bizim işimiz eğlence. Şu an insanlara çok iyiliğimiz dokunabilir. Bu ülkenin sanatçıları, komedyenleri, şarkıcıları, şairleri ne kadar performans gösteriyorlarsa, korkmadan bunun iki katını göstermek zorunda. Biz insanların ruh sağlıyız. Tuhaf bir paradoks; bizim ruh sağlığımız da buna bağlı. Hepimiz aynı kavanozun içindeki reçelleriz."
Demirer'in alaturka şarkılar söylediği 'Ata Demirer Gazinosu' gösterisi de devam ediyor. Ünlü sanatçı bir dönem alaturka şarkılardan oluşan albüm de yapmıştı. "Bunun devamını istiyoruz" dediğimizde, bize şöyle karşılık veriyor: "Ben tamamen arzularımla hareket eden biriyim. O an canım şarkı söylemek istedi, yaptım. Tekrar canım isterse yine yaparım. Ama kariyer planlaması gibi bir şey yok bende. Ben konservatuvarda müzik okurken arkadaşlarımı güldürme meraklısıydım. Biri 'Okulu bırak, git komedyen ol' dedi. Ben de okulu bıraktım. Gerçek arzum oydu. O arzu beni buraya kadar getirdi."
İlker GEZİCİ

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.