Perşembe 27.06.2014

Gözlerde sönen hayat

'Yunanistan'a kaçmak isterken yakalanan mülteciler....' Son dönemlerde ana haber bültenlerinin en rutin cümlesi... Pek çoğumuz için 20 saniyelik bir haberden ibaret bu olayların tam ortasında buldum kendimi geçen hafta...
Küçükkuyu Limanı'na geldiğimde Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın önünde olağanüstü bir hareketlilik gözüme çarptı. Sonra iskelenin üzerine dizilmiş, çoğu siyahi onlarca insanı fark ettim.
İnsan tacirleri tarafından bindirildikleri küçücük botlarla Midilli adasına çıkarılmak istenirken, Türk Sahil Güvenlik devriyesi tarafından yakalanmışlar. Tam 120 kişi... Aralarında kundaktaki bebekler, yaşlı kadınlar bile var. Iraklı, Afgan, Suriyeli... Gözlerine bakamadım...
Eski balıkçılardan öğrenmiştim; "Kılıç balığı ölürken gözüne bakma, unutamazsın. Çünkü o balık gözünden ölür" demişlerdi. Çocuk olduğum için yasağın gizemine kapılmış ve tekneye çekilen bir kılıç balığı can çekişirken gözüne bakmıştım. Gerçekten de unutamadım. Bir hayatın sönüşü, an be an o gözün içinde, adeta bir ekrandan izlenir gibi görülebiliyordu.
Mültecilerin gözünde de sönen o ışığı gördüm. Ellerindeki avuçlarındaki son parayı kaçakçı baronlarına vermişlerdi. Küçücük lastik botlarla hayatları pahasına umuda yol almışlardı. Şimdi ise hem umutları, hem de hayatları ellerinden alınmış gibiydi. Geldikleri yerlerde ölüm kol gezdiği için şimdi kendilerine nasıl davranılacağını bilmiyorlardı. O nedenle korku ve endişe içinde titreşiyorlardı. Belki de iade edilecekleri ülkelerinde onları ölümlerin en vahşisi bekliyordu.
KOMŞUNUN ETTİĞİNE BAK!
Aslında onları ilk fark edip yakalayan Yunan hücumbotlarıydı. Ama bürokratik işlemlerle uğraşmak istemediklerinden, onlar için para ve emek harcamaya gönüllü olmadıklarından; mültecilerin botlarını Türk karasularına kadar kovalayıp orada kaderlerine terk etmişlerdi. Tıpkı pisliği, çöpü halının altına süpürür gibi, onca canı Türk karasularına doğru süpürmüşlerdi.
Konuştuğum bizim görevliler bu durumdan artık bezmiş gibiydiler. Yaz-kış o bölgede Yunanlılar'ın bize doğru kovaladıkları mültecilerle uğraşmak zorunda kalmaktan yorgun düşmüşlerdi. Bunun için devriye botlarına binlerce dolarlık mazot koymak, ek personel bulundurmak, gece-gündüz devriye gezmek, onları sağ salim ülkelerine gönderebilmek için türlü masrafa ve emek sarfına katlanmak gerekiyordu. Ama o zavallı mültecilerin halini görünce 'Olsun' dedim içimden, 'Helal olsun...' Kötülüğü denize boca eden komşumuza inat, iyilik yapıp denize atmak bize yakışandı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.