KADINIMI NE MUTLU EDER BİLMİYORUM!
Dışa dönük görünen, aslında kendini belli etmeyen ketumlardansınız sanki... İlişkilerinizde de böyle misiniz?
Aslında kadınımın üzerine titrerim, isterim ki prenses gibi yaşasın. Ben galiba kadınımı mutlu edecek şeyleri bilemiyorum, terk edilme hadisesinden sonra bana daha çok yapıştı bu duygu. Ne mutlu eder kadını? Para mı, güç mü? Sıfatla mı gurur duyar, yoksa kendini ezik mi hisseder? Kadını hiçbir şey mutlu edemez! Annemi mutlu edemedi babam rahmetli. Kadını mutlu etmek en zor şey, erkek ise mutlu olması kolay yaratık.
Cömert misiniz?
Haddi hesabı yok... Elimin ayarı yok. Hiçbir şey bırakamayacağım ki bu dünyada. Aile fabrikamız var, 350 kişi çalışıyor yani babam da milyonerdi, paraya para demiyordu, çenesini bağladım toprağın içine gömdüm adamı. Ben de milyonerim, her şeyim var ama daha alabileceğim hiçbir şey yok...
Mutsuzluğunuz almış başını gidiyor...
Mutsuzum ama şükreden bir insanım. Babamın yanından çıktım tırnaklarımla kazıyarak, bestelerimle şarkıları dinlenen bir adam oldum. Şükrediyorum bunun için. Evet mutsuzum kendi içimde, o da cezam olsun çekeceğim. Diğerleri çok mu mutlu sanki... Sağlık en önemlisi, başka hiçbir şey önemli değil, kimse bir şey götüremiyor. Şükredin, şükredin, şükredin...
BENİM GİBİ BİR ÇOCUK İSTERİM
Konserinizde hissettiğim, kontrol delisi bir adam olduğunuz...
Evet öyle. Babam da böyleydi.
"Kendimden çok sıkıldım" dediğiniz zamanlar oldu mu?
Şu dakika diyorum mesela.
Ne yapmayı çok isterdiniz?
Bir çocuk isterim, benim gibi olsun; akıllı, güçlü, söylenen kelimeyi daha ağızdan çıkmadan hissedip cevabını versin... Onun dışında her şeyi yaşadım.
Korktuğunuz şeyler var mı?
Artık sağlıkla ilgili şeyler korkutuyor.
SÜRÜNÜYOR KUŞ BEYİNLİ
Litvanyalı sevgiliniz Asta sizi terk etti demek... Güçlü bir kadındı galiba?
Aptaldı... Şimdi sürünüyor, her gün arıyor, neye yarar ki? Onun yüzünden bittim, bütün hastalıkları yaşadım bir ayda... Neye yarar? Kuş beyinli.
BABAM ÖLDÜ ARTIK AKIL DANIŞACAK KİMSEM KALMADI
Babanız bir günlüğüne tekrar dünyaya gelseydi onunla nerede buluşmak isterdiniz ve ona ne söylerdiniz?
Babama arzuladığı bütün gururu yaşattım. Ölümüne hazır değildim. 69 yaşında ölünmez, ecelle ölünmemesi lazım... Solunum yetmezliği yüzünden vefat etti. Başka hastalıkları da vardı. Hep söylerdik, dinletemedik; sabah 7'de kalkıp işinin başında oluyordu hâlâ. İş aşkıyla yaşardı. "Baba hayatta başka şeyler de var" derdim; "Soyadımızı yaşatacak tek şey iştir" derdi.
BEN DE BİR GÜN GİDECEĞİM
Rüyanızda gördünüz mü onu?
Görmez olur muyum, elbette!
Ya vefat ettiği gün?
Sabah annem aradı, "Baban fenalaştı" dedi. Gittiğimde koltukta geriye doğru yatıyordu, kahvesi yarım kalmış... Onu aldım, çenesini bağladım, üzerini örttüm.
Babanızı kaybettikten sonra bir şeyler değişti mi içinizde?
Hayatta olacak her şeye hazırlıklıyımdır, realistlikle kabul ederim. Ben de yarın, bir gün gideceğim. O erken gitti, gitmemeliydi... Bir şey değişmedi. Babam yok artık, arayıp da akıl danışacağım kimse yok hayatımda.
HAYAT OKULU MEZUNUYDU
Her söylediği doğru mu çıkardı?
Hep... Hayat okulu mezunuydu. Yok artık işte arayacağım kimse, yok. Kafam bir şeye takıldığında, sinirlendiğimde, fikir almak istediğimde gece gündüz hep arardım. Ölmeden üç gün önce rakı aldım, gittim yanına... Yeni albümü dinledik birlikte, bana fikirlerini söyledi. Buluşmamızın üstünden üç gün geçmemişti, gitti.
Sevdiği şarkılar neydi?
Benden 'Zakkum Çiçekleri'ni severdi. Türk Sanat Müziği'ndeki bütün eserleri bilirdi, 'Kadehinde Zehir Olsa'yı beraber okurduk.
BABAMIN BİRE BİR KOPYASIYIM
Annenizle babanız iyi anlaşan bir çift miydi?
Aşk evliliği yapmışlar ama zamanla her evlilik yıpranır, hele Türkler'de hayli yıpranır. Türk kadını 40'tan sonra değişir, Türk erkeği ise kadının hayatını harcamak üzerine yaratılmış. Gen böyle kaldıkça da kolay kolay değişmez bu.
Babanıza benziyor musunuz?
Onun kopyasıyım. Babam çok duygusaldı; günlükleri var, anneme yazdığı ilk şiirler falan... ? Siz mükemmelliyetçi bir baba olurdunuz herhalde... Olabilirim hâlâ...
Özgür tavırlı mı olurdunuz?
Kız çocuğu olursa, bilemem.