Güzel şeyler de oluyor...
Cehennemin kokusunun, isinin üzerime sindiği şu günlerde; okurum emekli matematik öğretmeni Rahim Demirbaş'tan aldığım mektubun her satırı birer su damlası olup tutuşan yüreğimi serinletti. Rahim Öğretmen'in mektubunu burada yayınlamaktan son derece gururluyum. Zira bu ülkede kimsenin haberi olmadan, kendini reklam etmeden de 'iyi şeyler yapan birileri olduğunu' bize gösterip ruhumuzu azıcık ferahlatacak cinsten. Ayrıca şu mübarek günlerde öğretmenimizin birazdan okuyacağınız eylemi, bana göre ibadetlerin de en yücesi...
"Değerli Yüksel Bey, şu güzel günlerde bu garibin yazısını okuyacağınız için teşekkür ederim. Sizlerin yazılarını elim erdiği müddetçe okuyor, doğru ve güzel bilgi sahibi oluyorum. Sizler bizim gören gözümüz, işiten kulağımız ve konuşan dilimizsiniz.
Sizin; güzel ülkemizin, güzel insanlarının uyarılması hususunda gösterdiğiniz çabalardan cesaret alarak bu yazıyı yazıyorum.
Bendeniz 1998 yılında suyu yok denecek kadar az, erozyonun en çok, günlerce esen çöl rüzgarlarının (Ben bu rüzgarlara tozunami diyorum. Tsunamiden de beter.) canına okuduğu, kuş uçmaz kervan geçmez arazilerde orman oluşturmaya başladım. Güzel Allah'ımın yardımı ile bugüne kadar, bir parmak kalınlığında bir su ile 32 bin ağaç yeşerttim. Bunların boyu 8 metre ile 50 cm arasında. Bu orman işine başladığımda örnek model oluşturmak istemiştim. Benim yaş 71... Hiç kimse malını öbür dünyaya götürüp gitmemiş. Gitseydi, bizlere bir şey kalmazdı. Bu orman belki binlerce yıl yaşayacak, amel defterim kapanmayacak. Örnek alanlar olacak, yaprağından, meyvesinden, sağladığı oksijeninden faydalananlar olacak.
Ben de pek çok emekli gibi kahve köşelerinde pinekleyebilirdim. Bu dünyanın incisi olan ülkemizi emlakçıdan almadığımıza göre bizim de bir şeyler yapmamız gerekir diye düşündüm. Bu güzel ülkenin yücelmesi, birtakım mevki sahibi olan insanların tekelinde olmamalı. Bizler de; okuyanı, cahili, emeklisi, fakiri, zengini elimizi taşın altına sokmalıyız. Yapabileceğimiz bir şey varsa yapmalıyız diye düşünürüm. Beni en çok üzen şeylerden birisi de 'Kıyametin kopuyor olduğunu görsek bile elimizdeki fidanı toprakla birleştirin,veren el alan elden üstündür' diyen bir kültürün sahibi olduğumuz halde her tarafın çöl olması. Fazla yazıp da bilgiçlik taslamış gibi olmak istemiyorum. Sizden istirhamım; örnek olması adına, bu çalışmamın güzel insanımıza duyurulmasında bana yardımcı olmanız.
NOT: Çalışmalarımı Konya Ereğlisi Kaymakamı'ndan, Belediye Başkanı'ndan, Orman Fidanlık Müdürü ve Konya Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'nden sorgulayabilirsiniz. Yerim, Konya Ereğlisi'nin Beyören köyüdür. Size saygılar sunar, Allah'tan ilminizi artırmasını dilerim."
EN SON HABERLER
- 1 33 yaşındaki Melisa Aslı Pamuk sosyal medyada ilgi odağı oldu! Annesi güzelliğiyle kızını solladı! “Abla kardeş gibi”
- 2 Volkan Demirel ile Zeynep Demirel’in 13 yıllık evliliği bitiyor mu? Volkan Demirel’den boşanma açıklaması geldi!
- 3 Kızılcık Şerbeti'nin Fatih'i Doğukan Güngör yeni aşkıyla yakalandı! Sevgilisi bakın kim çıktı
- 4 Bahar dizisinin yıldızı Demet Evgar'ın hiç bilinmeyen çocukluk fotoğrafı ortaya çıktı! "Elimdeki bebeğimi Mavi de çok seviyor"
- 5 7 yıllık evlilik sessiz sedasız bitmişti… Selen Soyder yeni aşkını ilan etti!
- 6 Neşeli Günler'in Tuncay'ı şimdi tanınmaz halde! Güzel gözleriyle hafızalara kazınmıştı! Necati Aslan'ın son hali...
- 7 15 yıl çocuk özlemi çekmişlerdi! Eda Özülkü ile Metin Özülkü'nün ikizleri kocaman oldu! “Biri annesine benziyor diğeri babasına”
- 8 Baba – kız alışveriş turunda! Coşkun Sabah'ın kızı Roza Sabah ilgi odağı oldu! Güzelliğiyle dikkat çekti!
- 9 Sinan Akçıl Avrupa’nın göbeğinde İsrail’e ayar verdi: Fransız polisi bile alkışladı
- 10 Yeşilçam’ın unutulmaz karakteri Keloğlan’ın yıldızı Rüştü Asyalı ne yapıyor? Rüştü Asyalı bakın şimdi ne halde!