Giriş Tarihi: 21.08.2011

Güzel şeyler de oluyor...

İki gündür Küçükkuyu'da ne zaman uçak, helikopter sesi duysam, içim cız ediyor. Çünkü 20 kilometre ötedeki Bigadiç cayır cayır yanıyor. Kaz Dağları'nın o güzelim bitki örtüsü ile birlikte köy evleri de tutuştu. Uçaklar, helikopterler bizim sahilden su alıp dağların ötesine taşıyor.
Cehennemin kokusunun, isinin üzerime sindiği şu günlerde; okurum emekli matematik öğretmeni Rahim Demirbaş'tan aldığım mektubun her satırı birer su damlası olup tutuşan yüreğimi serinletti. Rahim Öğretmen'in mektubunu burada yayınlamaktan son derece gururluyum. Zira bu ülkede kimsenin haberi olmadan, kendini reklam etmeden de 'iyi şeyler yapan birileri olduğunu' bize gösterip ruhumuzu azıcık ferahlatacak cinsten. Ayrıca şu mübarek günlerde öğretmenimizin birazdan okuyacağınız eylemi, bana göre ibadetlerin de en yücesi...
"Değerli Yüksel Bey, şu güzel günlerde bu garibin yazısını okuyacağınız için teşekkür ederim. Sizlerin yazılarını elim erdiği müddetçe okuyor, doğru ve güzel bilgi sahibi oluyorum. Sizler bizim gören gözümüz, işiten kulağımız ve konuşan dilimizsiniz.
Sizin; güzel ülkemizin, güzel insanlarının uyarılması hususunda gösterdiğiniz çabalardan cesaret alarak bu yazıyı yazıyorum.
Bendeniz 1998 yılında suyu yok denecek kadar az, erozyonun en çok, günlerce esen çöl rüzgarlarının (Ben bu rüzgarlara tozunami diyorum. Tsunamiden de beter.) canına okuduğu, kuş uçmaz kervan geçmez arazilerde orman oluşturmaya başladım. Güzel Allah'ımın yardımı ile bugüne kadar, bir parmak kalınlığında bir su ile 32 bin ağaç yeşerttim. Bunların boyu 8 metre ile 50 cm arasında. Bu orman işine başladığımda örnek model oluşturmak istemiştim. Benim yaş 71... Hiç kimse malını öbür dünyaya götürüp gitmemiş. Gitseydi, bizlere bir şey kalmazdı. Bu orman belki binlerce yıl yaşayacak, amel defterim kapanmayacak. Örnek alanlar olacak, yaprağından, meyvesinden, sağladığı oksijeninden faydalananlar olacak.
Ben de pek çok emekli gibi kahve köşelerinde pinekleyebilirdim. Bu dünyanın incisi olan ülkemizi emlakçıdan almadığımıza göre bizim de bir şeyler yapmamız gerekir diye düşündüm. Bu güzel ülkenin yücelmesi, birtakım mevki sahibi olan insanların tekelinde olmamalı. Bizler de; okuyanı, cahili, emeklisi, fakiri, zengini elimizi taşın altına sokmalıyız. Yapabileceğimiz bir şey varsa yapmalıyız diye düşünürüm. Beni en çok üzen şeylerden birisi de 'Kıyametin kopuyor olduğunu görsek bile elimizdeki fidanı toprakla birleştirin,veren el alan elden üstündür' diyen bir kültürün sahibi olduğumuz halde her tarafın çöl olması. Fazla yazıp da bilgiçlik taslamış gibi olmak istemiyorum. Sizden istirhamım; örnek olması adına, bu çalışmamın güzel insanımıza duyurulmasında bana yardımcı olmanız.
NOT: Çalışmalarımı Konya Ereğlisi Kaymakamı'ndan, Belediye Başkanı'ndan, Orman Fidanlık Müdürü ve Konya Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'nden sorgulayabilirsiniz. Yerim, Konya Ereğlisi'nin Beyören köyüdür. Size saygılar sunar, Allah'tan ilminizi artırmasını dilerim."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.