Geçen hafta Ali Eyüboğlu ile birlikte Cine 5 stüdyolarında yaptığımız canlı yayının son bölümünü haber stüdyolarında geçirdik. Ana haber spikeri
Ferda Yıldırım, gece haberlerini sunan
Esra Balkanlı, sabah haberlerini sunan
Pınar Canıyılmaz ve hafta sonu haberlerinden
Emra Çokay'la birlikte... Türkiye'nin yoğun haber gündemi içinde ciddi yüzleriyle görmeye alışık olduğumuz
spikerleri, gecenin o saatinde, haber masasının ardındaki farklı görüntüleriyle görmek benim için şaşırtıcıydı. Çünkü haberin dışına çıkmış, kendileri gibi olmuşlardı. (Giyim/kuşam, konuşma her şey çok farklıydı.) Haber sunmak ciddi bir iş. Hele ki bu gündemde... "Bu kostümlerle, bu stüdyoda olmanız ve bizimle farklı konuları konuşmanız, izleyicide tepki yaratabilir mi?" dedim, "Haklısınız, bizi böyle görmeye alışkın olmadıkları için bir tepki oluşabilir. Sonuçta bizler haber sunuyoruz" dediler. Ama önünde sonunda haber spikerleri de insan ve onların da bir hayatı var. Bu arada, yayın sonunda öğrendim ki,
canlı yayında hepsi çok heyecanlanmış. Çok şaşırdım. Ben de tek heyecanlıyı kendim zannediyordum. (İlk iki dakika...) Biri konuşamayacağını hissetmiş. Niye? Her gün canlı yayında izleyici karşısında değiller mi? Öyle ama haber sunarken, kendilerine verilen metinlerden haberi okuyorlar. Ama canlı yayında konuşmak, kendi kelimelerinle kendini ifade etmeye çalışmak başka bir şey.