Sezen Aksu yabancı basına verdiği bir röportajda, "Niçin medya ilişkiniz bu kadar ölçülü?" sorusuna şu yanıtı vermiş:
"Gerekçem çok basit. Popüler alanda her türlü iletişim ilişkisi nazarımda düello gibi bir şey. İki tarafın da yüzde yüz gerçek olması mümkün değil. Haber yapmak isteyenin önceliği haberin cazibesi, haber olan tarafın önceliği ise herhangi bir zarara uğramadan kendi değerini biraz daha yükseltmek. Dolayısıyla iki taraf da gardını alarak, doğru kartları oynamak için beynini patlata patlata muazzam bir enerji harcamak durumunda. Ama ben içten bir şarkının, duygunun gücünün mukayese edilmeyecek ölçüde etkili olduğuna inanırım. Bu yüzden kendi adıma, istisnai durumlar hariç, o enerjiyi böyle harcamaktan kaçınırım. Kendinizi istediğiniz kadar cilalayın; her kalp hakikati hisseder. Ya da bir haberi istediğiniz kadar parlatın, her vicdanda süzgeçten geçerken yaldızı dökülür."
Büyük kadın... Yine öyle güzel yakalamış ki meseleyi... O, bir sanatçı olarak durduğu noktada çok haklı. Peki gazeteciler bu olayın neresinde? Anlatalım; Sezen nasıl, "Enerjimi böyle harcamaktan kaçınırım" diyorsa, bizler de benzer şeyler söylüyoruz. Enerjimizi yalanlar için, olmayan hayatlar için harcamak istemiyoruz. Şahsen ben, bu saatten sonra 'yalan' dinlemeyi hiç istemiyorum. Ama gazeteciyseniz, ister istemez, enerjinizin boşa gideceği hikayeler içinde buluyorsunuz kendinizi. Geçenlerde Hande Yener'in hayatındaki gelişmeleri yazmış, "Off ne çok olay, yazarken yoruldum" demiştim ya, sonra da "Bize ne diyeceğiz ama olmuyor, görev bu görev" diyerek bu haberlerden uzak durmanın da mümkün olmadığını belirtmiştim. Hande'yle konuştuk, Kadir Doğulu ile henüz ayrılmadıklarını, birkaç gün içinde oturup konuşacaklarını, albümünü birlikte yaptıkları Sinan Akçıl'la da asla bir ilişkisi olmadığını söyledi. Sinan Akçıl, "Bunlar çöp dedikodular. Hadise ile aramın bozulmasını istemiyorum" dedi. Birkaç gün sonra Hande, "Bu sabah Kadir'i aradım ve ilişkimizin kesin olarak bittiğini söyledim. İş ilişkimiz de sona erdi. Çünkü Kadir çok konuşmaya başlamış. Onun kıskançlığıyla ben bu işi yapamam" dedi. Ve fakat, hiç konuşmayan adam Kadir Doğulu da konuşunca işler arapsaçına döndü. Buyrun, Kadir Doğulu'nun sözlerine bakın...
