Hasta 'çocuğun' çilesi bitti
Onlar, bir 'kıçıkırık' oyuncak için bile ağlamasınlar istiyorum. Değil ki büyük acılar, tamiri zor travmalar yüklensin üzerlerine.
Büyüdüğünde saçma sapan bir insan olan, ardı ardına hatalar yapan, iyi insan olma yolunda bir türlü dikiş tutturamayan bir insanın eğer çocukluğunu biliyorsam ve o çocuklukta omzuna ağır yükler bindirildiğini öğrenmişsem; o kişiye karşı affetme eşiğim çok düşüyor.
Kızamıyorum, kızsam bile yaptığı eşekliğe hemen bahaneler bulabiliyorum.
ONUNLA TANIŞTIM
Mesela karşımdaki o koca kazık gidiyor; yerine alkolik babasının, gece yarıları uyurken sebepsiz yere tekme tokat uyandırdığı küçük çocuk geliyor.
Çevresindeki insanlara karşı çok acımasız davranan, en ufak hatalarını bile affetmeyen, sorun çıkaran, arıza yaratma konusunda üzerine adam tanımadığım bir arkadaşım var mesela...
Onu sevmek çok zordur, bu yüzden çevresi biraz tenhadır. Ama ben ondan hiç vazgeçemedim.
Kızarım ama hep affederim. Çünkü ona her kızdığımda gözümün önüne bana anlattığı o çocukluk anısı; yani babasının işkencelerine daha fazla dayanamadığı için evden çırılçıplak fırlayıp karakola sığınan o cılız oğlan çocuğu gelir.
Belki de bir insanı anlamak ve sevmek için sadece o insanın çocuk halini bilmek gerekir.
Mehmet Ali Birand da benim için Can Dündar'ın hayatını anlattığı kitabı okumadan önce sadece Türkiye'nin en önemli habercilerinden biriydi. Kendisine özel bir sempatim yoktu. Sunduğu haber bültenini izlemek ilk tercihim değildi.
Ama sonra o kitap geldi...
Ve ben çocuk Mehmet Ali Birand'la tanıştım.
Hasta yatağında büyümüş o oğlan çocuğu için çok üzüldüm. Gençliğinde de bitmeyen hastane çilesinde kahroldum, içimden "Yeter artık bitsin şu çocuğun ızdırabı" dedim.
ÇOK ÜZÜLDÜM
Ve ondaki başarma azminin, hırsın nereden geldiğini anlayabildim.
Bir türlü iyileşmeyen bir bacağın mücadelesi, yoksullukla mücadele, ardından meslekte kayıp kayıp düştüğü bir zeminde sağlam bir yere tutunma mücadelesi...
Hayata tırnaklarını sımsıkı geçirmiş bir adam...
Bu arada oğluyla ıskaladığı ilişkiyi torununda gidermeye çalışması ama işte, buna da zamanının yetmemesi...
Offf! Neyse...
Hiç tanımadığım o haberciye ama çok iyi tanıdığım o küçük Mehmet Ali'ye çok üzüldüm ben...
Keşke biraz daha kalsaydı, en azından yavrusunun yavrusuna doysaydı.
EN SON HABERLER
- 1 21 yıl önceki görüntülerini izleyen Hadise gözyaşlarını tutamadı...'Yarıştığım kanalda şimdi jürilik yapıyorum'
- 2 82 yaşındaki Şener Şen’in meğer kız kardeşi de ünlüymüş! Şener Şen'in kız kardeşine bir çok diziden aşinayız...
- 3 Bahar'ın Dora'sı olarak ekranlara dönen Yasemin Kay Allen usta oyuncunun kızı çıktı! Annesi Yeşilçam'ın en güzel sarışını...
- 4 Nihat Doğan ile Arzu Doğan'ın boşanma sebebi ortaya çıktı! Ayrılığın perde arkası şoke etti! 'Birçok kadınla..."
- 5 Türkiye'nin en yakışıklı jönlerinden Burak Özçivit hemşehriniz olabilir! Kuruluş Osman'ın yıldızı Burak Özçivit bakın nereliymiş...
- 6 Kuruluş Osman'da Osman Bey’in hedefinde Mekece kalesi var
- 7 Bahar'ın Evren'i Buğra Gülsoy’un maviş oğlu annesinin kopyası! Buğra Gülsoy'un oğlu Cem'i gören hayran kaldı!
- 8 Yakışıklı oyuncu mankenler kraliçesinin oğlu çıktı! Babası da ünlü futbolcu... İşte Bahar Erdeniz'in oyuncu oğlu!
- 9 Kızılcık Şerbeti'nin fesat Nilay'ı Feyza Civelek'in annesi kendisinden ünlü çıktı! Uyuşturucu sipariş verip polislerin yanında torbacıya çıkışmıştı...
- 10 Sanat camiasından usta sanatçı Ayten Gökçer'e hüzünlü veda! "Ah Ayten ablam üç gün önce rüyamdaydın"