Son Güncelleme: Cuma 22.03.2013
Hayattaki acıdan seyirlik yapılmaz
Son filmi 'Jîn'de Kürt sorununu masalsı bir dille anlatan Reha Erdem: Sabah kurmaca film çekerken, akşam haberlerde insanların öldürüldüğünü öğreniyoruz. Ortalık militarist filmlerden geçilmiyor. Yaşananları birebir canlandırmak ayıp
Kürtçe güzel bir dil çünkü 'hayat' ve 'kadın' tek bir kelimede buluşmuşlar. Fakat yazılışları farklı; i'yi noktayla yazdığınızda kadın, şapkalı olarak yazdığınızda hayat anlamına geliyor. Bizimki şapkalı, yani hayat anlamında...
FİLMLERİMDE POLİTİKA HEP VAR
Bu konuyla ilgili bir film çekmeyi çok uzun zamandır istiyordum. 'Jîn' yaşlarındayken, ben de politikanın içindeydim. Militan filmler çekiyorduk. Sonra bazı filmlerimiz yakalandı ve ses bantları değiştirilerek propaganda filmi olarak gösterildi. Oysa bence iyi bir filmin ses bandını değiştirseniz bile anlamı değişmemeli. Hele ki isyankar bir filmse... Bunu şu yüzden anlattım; aslında benim bütün filmlerimde politik unsurlar var. Hatta en politik filmim 'Korkuyorum Anne'dir. Oradaki 'koca' çocukların, ana-babalarıyla kurdukları ilişki, ebeveyne karşı çıkamama ve hesap soramama halleri... Darbecilere, generallere 'baba' korkusuyla zorunlu yakınlık duyanlar, annesine benzemeyen kadını kadından saymayanlar vs. Fakat bazı insanlar için politik sinemanın tek biçimi var: Hazır, hap 'cevapları' olan, net önermelerle dolu, sansasyonel formlu mesaj topları... Ben ise böyle bir sinema yapmıyorum.
GERÇEKLİKTEN HAZZETMEM
Jîn'le ilgili duymaya en tahammül edemediğim soru; "Bu film tarafsız mı?" Yıllardır hepimizin tanıklık ettiği, birinin diğerini ezdiği net bir süreç var. Haksızlık ve şiddet söz konusu olduğunda, tarafsızlıktan bahsetmek mümkün olabilir mi? Fakat ne yazık ki böyle sorularla karşılaşıyorsunuz.
Evet, olayın bu tarafı beni gerçekten heyecanlandırıyor. Özellikle 'Jîn'i çekerken sanatta 'gerçekçilik'ten neden hiç hazzetmediğimi bir kez daha anladım. Sabah kurmaca bir film çekiyor, akşam otele geldiğimizde; haberlerde insanların ölüm haberlerini görüyorduk. Bunu gerçekçi şekilde ele almak, sinema perdesinde birebir canlandırmak, bunu bir gösteriye çevirmek bana çok ayıp geliyor. Bence hayattaki acıdan seyirlik yapılmamalı. Bakın; ortalık içi 'kahramanlarla' dolu, militarist filmlerden geçilmiyor. Hayattaki trajediyi; ancak gerçekçi ilüzyona bulaşmayan bir form üzerinden ele alabilirsiniz. Belki o zaman acılığını hissettirebilirsiniz. 'Jîn'de de bunu 'masal' yoluyla yapmaya çalıştık.
EN SON HABERLER
- 1 Ekin Türkmen tüm dikkatleri üzerine çekti! ! 'O estetiklerle Nuri Bilge filminde oynayamazsın'
- 2 Serenay Sarıkaya ve Mert Demir'in olaylı gecesi…Gazetecilere saldırdılar! 'Başınıza büyük iş alırsınız'
- 3 Yumoş’tan Bambaşka Bi’ Ferahlık Deneyimi
- 4 49 yaşındaki billur sesli şarkıcı Güllü 70 kilo vermiş iğne ipliğe dönmüştü! “ Güllü bize sırrını ver”
- 5 4 çocuk babası Mahmut Tuncer de estetik yaptırdı! 10 yaş gençleşti son hali olay oldu! "Yaş kaç Mahmut abi..."
- 6 Kemal Sunal’ın minik rol arkadaşı...Yeşilçam'ın unutulmaz filmi Kapıcılar Kralı'nın İbram'ı Soner Yağız'ın son halini gören inanamadı!
- 7 Yerin hazır Fedon baba! Yazın sembol ismine esprili karşılama!
- 8 Kaçın yoldan! Yıldız geliyor! Yıldız Tilbe bu kez polis aracına çarptı
- 9 Akasya Durağı'nın Gülbin'i Aslı Altaylar cesur pozları ile mest etti! "Sinan görmesin"
- 10 Kardeşlerim'de Akif ile Süreyya köşeye sıkışıyor