Her mücadele büyük tecrübelere dönüşür, sakın pes etme

Hayata dair sorunlarımızı çözmek için verdiğimiz tepkinin, davranışın adıdır mücadele etmek. Tüm zorluklara inat, kararlarımızın yılmaz savaşçısı ve koruyucusudur. Büyük gökyüzünün altında hepimiz bir kum zerresiyiz ve mücadelemiz o kum zerresinin rüzgâra kapılıp nehirlerle denize savrulmamasıdır. Zamanı, emeği taçlandıran mücadele, güçlü ruhlara verilmiş en büyük armağanlardan biridir. Her mücadele büyük tecrübelere dönüşür. Gelin olayı en basite indirgeyelim. En sevdiğiniz yemeği düşünün, onu bile çiğneyip yutmak bir çabadır. En sevdiğiniz yere gitmek efordur, en sevdiğiniz insanla vakit geçirmek güzeldir ama o ilişki de türlü türlü mücadelelerden geçerek gelmiştir. Bu yüzyılda yaşamak başlı başına bir mücadeledir. Mücadele hiç kimsenin gitmediği büyük bir dağın zirvesine gitmek değil, önemli olan verilen mücadeleyi içselleştirmektir. Çünkü bu yüzyıl içselleştiremeyip başkalarının gözüne sokanlarla dolu. Öyle ki ileriki yıllarda, artık her şeyi bir telefonun içine sığdırıp seyreden insanlıkla mücadeleye girmek de zorlaşacak gibi görünüyor. Hâlbuki mücadele cesaret ile bütünleşen zihnin ve kalbin ortaya koyduğu üründür. Kayıp giden zamana takılma, mücadele etmediğin her dakikaya üzül, çünkü nefes almak bile bir mücadeledir. Savaşarak kazanacağın nice nimetler varken tek ödülün nefes alıp vermek olmamalı. Önümüzdeki zorluklar kolay yenilir yutulur değil elbette. Aslında hep birlikte tüm insanlık olarak bir eşikten atlıyoruz. 20-30 yıl sonra çocuklarımız yetişkin olduğunda, bugünleri hayal meyal hatırlayıp verdikleri mücadeleyi anlatacaklar.
KENDİ YOLUNU ÇİZ
Saf mücadeleyi sırtınıza yelek gibi giyerken, korkuyu kullanmayın. Verdiğimiz her mücadele doğru tepkilerle başlar ve neticeyi altın bir tepside ayaklarımıza getirir. Yalnızca avuçlarımızdan akan nehrin doğru yerinde durmayı ve oltamızı doğru yere atmayı bilmeliyiz. Her şeye evet denmediği bir yüzyıldan geçerken, kendi yolumuzu çizmeli ve oyunun kurallarını koyabilmeliyiz.
Asla vazgeçme! Pişmanlık duygusunun kalbini ele geçirmesine izin verecek her türlü hareketsizlikten kaçın.
Hayalini kurduğun, içinden geçirdiğin hiçbir düşünceyi, hayal gücünü kafeslere kapatma.
Bu yolda yorulabilir, terleyebilirsin fakat vereceğin hiçbir mola o yolun uzunluğundan fazla olmamalıdır. Karanlık deyip gecenin gizlediklerini aramaktan vazgeçme.

ASTRO GÜNDEM
Herkes kendi kaynağına sahip çıkacak. Ülkeler su anlaşmalarının peşine düşerken, 7 Nisan 1948 tarihinde kurulan Dünya Sağlık Örgütü iddialı açıklamalara imza atabilir ve istifalarıyla gündeme gelebilir. Merkür-Jüpiter 120'liği dijital platformları bilimsel çalışmalarla birleştirebilir.