1. Hıncal (Uluç) kalabalıkları sever, Haşmet (Babaoğlu) yalnızlığı. Hıncal eş dost olsun ister, uzun masalarda yemek yemek ister. Haşmet ise insan fazlalığından darlanır, sosyalleşmek onu bunaltır.
2. Hıncal umudunu kaybetmez, pes etmek sözlüğüne girmez, havlu atmaz.
Haşmet'in dünyası hassastır; ilk, bilemedin ikinci darbede, sıkıntıda kendi iç dünyasına saklanır, 'demek ki buraya kadarmış' der.
3. Hıncal savaşçıdır, kararını vermişse tamamdır.
Haşmet oluruna bırakır, çoğu zaman geri çekilmeyi tercih eder.
HINCAL AKREPTİR, HAŞMET BOĞA
4. Hıncal optimisttir, Haşmet pesimist. 5. Hıncal'ın günü gününe uymayabilir, tepkileri kestirilemeyebilir, bu bakımdan bilmece gibidir.
Haşmet stabildir, neye kızıp neye mutlu olacağı 1 kilometre öteden bellidir.
6. Hıncal yüzde yüz akreptir. Haşmet de yüzde yüz boğa. 7. Hıncal kalemiyle ya da sözleriyle sizi sokabilir. Haşmet incitmeden, sokmadan, ara yolu bularak, dokundursa bile överek yazmayı, konuşmayı tercih edenlerdendir. 8. Hıncal kaygan zemindir, Haşmet güvenli kucak.
9. Hıncal "her şey çok güzel olacak" der, Haşmet "Tamam şimdilik her şey güzel de güzellik fazla uzun sürmez" der. 10. Hıncal'la sohbet, pazar sohbetleri misalidir, Haşmet'le sohbet bütün gece uykunuzu kaçırabilecek kadar gerçekçidir.
11. Hıncal yalnızdır ve yalnızlığın sıkıntısını vurgulamaktan çekinmez, o kapıyı anahtarla açmak istemez.
Haşmet de yalnızdır ama yalnızlığa anlaşılamaz bir biçimde tapınır, yalnızlığı alın yazısı yapmıştır. Evde ona kapıyı açan biri olduğu zamanlarda bile, bir gün kapıyı kendisinin açacağını hissederek yaşar.
MASALLAR VE GERÇEKLER...
12. Hıncal ufacık bir şeye küsebilir. Haşmet küsmüşse ortada çok ciddi bir yanlış var demektir.
13. Eğer onu bir parça tanıyorsanız, Hıncal'dan gelen bir övgü ayağınızı yerden kesmemelidir. Hıncal övgüsünün intikamını, üç vakte kadar attığı sağlam fırçayla alacaktır. Haşmet'ten övgü geldi mi sevinebilirsiniz, yaptığınız bir güzellik ömür boyu Haşmet'in beynine kazınacaktır.
14. Hıncal sizi son hareketinize göre değerlendirir, Haşmet'te kanaat notunuz bakidir. 15. Hıncal'ın dünyası yüzümde gülümsemeye sebebiyet verir. Haşmet'inki hüzünlenmeme...
16. Hıncal istemediği bir şeyi asla yapmaz! Haşmet istemediğini yaparken söylenir, 'oflar, puflar'. 17. Zaman zaman Hıncal'ın masalları canımı yakar, zaman zaman Haşmet'in gerçekleri.
18. Hıncal'ı sıcak ve içten bir gülümsemeyle tavlayabilirsiniz, Haşmet'i ise Ege muhabbeti ve sunduğunuz bir kavanoz zeytinle! Daha bu listeyi günlerce uzatabilirim. Hatta hızımı alamaz, bu iki şahane adam hakkında bir kitap bile yazabilirim. İkisini de çok iyi tanıdığımı biliyorum, mesela şimdi bu yazıyı okuduktan sonra Hıncalım'ın bazı maddelere itiraz etme ihtimalini bir kenara not etmiş vaziyette itirazlarını beklemekteyim.
NEŞELİ HAYAT MESELESİ
Öyle güzel itiraz edebilir ki o, ben bile kendi yazdıklarımdan şüphe edebilirim. Onun kalemiyle başa çıkılabilir mi hiç! Haşmet'e gelince, o da şöyle bir tepki verebilir yukarıdaki maddelerime:
"Allah iyiliğini versin Ayşe..." Onu da biliyorum. Ben bu iki adamı da çok seviyorum. Hıncal'dan masallarımı, umutlarımı aldıysam; Haşo'dan da gerçeklerimi ve Ege'yi aldım. Hıncal Hıncal'dır, Haşo da Haşo. İkisinin de değişmez kuralları, takıntıları, hayata bakışları vardır. Misal
Yılmaz Erdoğan'ın müthiş yalın, derin, içimizden filmi
'Neşeli Hayat'tan ikisi de iki ayrı görüşle çıkabilir. Hiç kuşkusuz izledikten sonra Hıncalım 'Neşeli Hayat'ı bir sevgi filmi olarak değerlendirecektir, Haşmet de gerçekten kopmuş bir masal. Ki öyle de oldu. Şaşırdım mı? Hayır! Peki 'Neşeli Hayat'ta hangisinin safındayım.
Bu kez Hıncal'ın... Ben de Hıncal'ım gibi hayatımın sevgi filmi olmasını, en umutsuz zamanımda bile yanımda sevgi olmasını istiyorum Haşocuğum.
