Hızlı araba kullanırım

Gazeteci Bilal Özcan'ın 'Kanaltürk'te yayınlanan 'Laf Aramızda' isimli programının bu haftaki konuğu Burcu Kara oldu. Güzel oyuncu, çocukluğu, kariyeri ve aşk hakkındaki düşüncelerini anlattı. Köyde geçen sakin çocukluğun ardından, İstanbul'un hızına yetişmeye çalışan Burcu Kara, hız tutkunu olduğunu da programda itiraf etti:
ŞANSLI BİR ÇOCUĞUM KÖYDE BÜYÜDÜM
Ben çok şanslı bir çocukluk yaşadım. Bursa'da doğdum ama Armutlu'da büyüdüm. O zaman, orası köydü. Ben her türlü hayvan ve bitki türünü bilirim. Koyunlar, inekler, tavuklar her çeşit hayvanın içinde büyüdüm ben. Sabah ineğin sütünü sağarlar, babaannem de kaymak yapar, sütü ısıtırdı, öyle kahvaltı yapardık.
KÜÇÜKKEN KUŞLARI AVLAYIP YİYORDUM
Hayvanlarla, sürekli iç içeydik köyde. Kuzenlerimle birlikte her hayvan bizimdi. Hepsine bir isim takardık. Kar yağınca da leğenlerle kuşlara tuzak kurardık. Yakaladığımız kuşları da yiyorduk, cani gibi... Kuş eti cidden çok güzel oluyor. Çok lezzetliydi. Ama çocukken o hayvanları, hem çok sevip, hem de yiyorduk. Şimdi olsa bunu yapamam herhalde. Armutlu'da hiç eve girmezdim. Ağaçlara tırmanırdım. Şimdi de aynıyım biraz... Korkaklığım yoktur dağ, taş, bayır gidebilirim. Hatta annem bana hep kızar, "Kızım biraz dikkat et!" diye... Orada yakaladığım rahatlık ve korkusuzluk, devam ediyor. Çantamın ağzı hep açıktır. Tek başına olmaktan korkmam. Hiç yanımda biri olsun diye düşünmem. Arnavutköy tarafında oturuyorum şu an... Evimin çevresi de köyüm gibi, o yüzden oradan ayrılmayı düşünemiyorum bile!
DAHA 4.5 YAŞINDA OKULA BAŞLADIM
Annem, okuldaki çocuklara ayak uydurabileceğime kanaat getirdiğinde, beni okula yazdırdılar. 4.5 yaşında okula başladım. 16 yaşında üniversiteye başlayıp 20 yaşımda mezun oldum. Ama o kadar erken başlayınca, üniversite biter bitmez master yapmayı bünyem reddetti. Şimdi şimdi fotoğrafçılık üzerine master yapmak istemeye başladım.
OYUNCULUK YAPMAK AKLIMDA HİÇ YOKTU
Oyunculuk benim aklımda olan bir şey değildi aslında. Ayşenur Yazıcı, o dönem bizim ana haberlerimizi sunuyordu. Anneannesinden esinlenerek 'Bedriye' isimli bir dizi film senaryosu kaleme almıştı. Beni anneannesine çok benzetiyormuş, gittiği bütün yapımcılara da benden bahsedermiş. Benim hiçbir şeyden haberim yok! Bana da, "Bu projede senin de yer almanı istiyorum" dedi. Ayıp olmasın diye yapımcıların bir çayını içmeye gittim. Sonra benim rotam komple değişmeye başladı. Abdullah Oğuz bana çok büyük bir şans verdi. 'Haziran Gecesi'nin deneme çekimleri yapıldı ve sonra hayatım komple değişti.
SPİKERLİK MONOTON BİR İŞ BANA GÖRE DEĞİL
Kanal D'de önce muhabir, sonra spiker oldum. Çok monoton bir iş, benim kendim olabileceğim bir iş değildi. Haberde kendi duygunu katmamalısın objektif olmak için. Irak savaşını ilk anons eden spikerdim. Sabahlara kadar her gün nöbet tutuyorduk. Rahatsızlandım, ülser oldum o dönem. Ciddi sıkıntılar çektim.
İSTANBUL ÇOK HIZLI SEN DE HIZLI OLMALISIN
İyi şoförüm. Çok hızlı araba kullanırım ama kontrolsüz olarak değil! Ailem de aslında hızlı araba kullandığım için çok tedirgin oluyor... Annem, babam, "Ne olur yalvarıyoruz, yapma" diyor. Ama İstanbul'da hızlı yaşamak zorundasın! O yüzden hızlı olmak zorundasın. Çünkü hayat burada bu süratle akıyor. Durum böyle olunca, ister istemez arabanı da hızlı kullanmak zorunda kalıyorsun. İstanbul'da insanların hayatını tehlikeye atmadan, olabildiğince hızlı olmak zorundasın. Tabii ki arabayı bu kadar hızlı kullandığım için çok ceza da aldım. O kadar çok ceza geliyor ki... Buraya gelirken gördüm, bir tane daha gelmiş! Çok para harcıyorum, cezalara...
OKURKEN, EĞLENCE PROGRAMI SUNDUM
Eskişehir'de Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde okurken çalışmaya başladım. Kanal 26 televizyonuna girdim. Çünkü televizyoncu olma isteğim vardı. Kanala gittim. Sunuculuk yapmak istediğimi söyledim. Bir deneme çekimi yaptılar sonra da 'tele kutu' tarzı bir program sunmaya başladım. İnsanlar telefonla katılıyordu. Eğlence programı gibi bir şeydi.
FİNANS İŞİ YAPMAK CİDDEN BİR AZAPTI
Üniversiteyi bitirdikten sonra, eğitimini aldığım gibi finans işi yapmaya başladım. Başarılıydım, iyi de para kazanıyordum. Ama o iş bana göre değildi ve çok sıkıldım. O kadar mutsuzdum ki! Nefret ederek bir işi yapmak cidden bir azaptı. En çok işten çıktığımda mutluydum!
TRT KÖKENLİ HOCALAR DİKSİYON DERSİ VERDİ
Finans işinden ayrıldıktan sonra, sevdiğim iş olan televizyona yönelmek istedim. Bunu nasıl yaparım diye araştırdım. Tavsiyeler üzerine TRT kökenli hocalardan diksiyon dersi aldım. Beş hafta boyunca Bursa'dan İstanbul'gidip geldim.