İhanet gecesine karşılık ‘Erdoğan Marşı’ yazdım!

Ali Sinanoğlu, 15 Temmuz'daki ihanet gecesini planlayanlara duyduğu öfkeye karşılık, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve şehitlerimize ithafen 'Erdoğan Marşı'nı yazıp, besteleyip yorumladı. Kısa sürede çok geniş bir kitlenin beğenisi ve desteğini alan Sinanoğlu ile yaşadığı süreç hakkında merak edilenleri konuştuk...
'Erdoğan Marşı'nı yazmak nereden aklınıza geldi?
Profesyonel anlamda bir müzik geçmişim vardı ama 17 yıl önce ara vermiştim ve iş dünyasındaki kariyerim aktif olarak devam etmekteydi. 15 Temmuz ihanet gecesi sonrasında demokrasi marşları yapılmaya başlanınca, 'Canını vatan için feda eden yiğitler ve bir de yiğitlerin başı, destanın kahramanı var; neden kendisine bir şey yapılmıyor' dediğimizde, maalesef sanatçı dostlarımızdan karşılığını bulamadık.
Siz harekete geçmeden, diğer sanatçılardan bir bekletiniz var mıydı?
Evet, ama görüştüğümüz sanatçı arkadaşlarımız; "Bizim bir kitlemiz var, siyasi rengimizi belli edemeyiz. Belli edersek eğer, kitlemizi kaybederiz" gibi sözler sarf edince, böyle bir şeyi ben yapmaya karar verdim. Sayın Cumhurbaşkanımızı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden itibaren takip ettiğim, kişiliğine, karakterine, yaptığı icraatlara duyduğum sevgi ve saygıyı yüreğimizde taşıdığımız için o duygularla bu marşı yazdım. Bu marşı okumaya niyetim yoktu, başka sanatçı arkadaşlarımız okusun istedim ve teklif götürdüm ama aynı cevabı aldım. O öfke ve duygusallıkla da bende böyle bir patlama oldu. Stüdyoya girdim ve 20 dakika içerisinde marşı okudum.

Marşın sözlerine dikkat ettiğimizde; sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın liderlik, demokratik ve birleştirici yönlerini vurgulamışsınız. Özellikle neleri ön planda tutmaya çalıştınız?
Farkındaysanız, sayın Cumhurbaşkanımızın kişiliğiyle bütünleşecek bir eser yoktu. Belki yapılanlar oldu ama ses getiremedi. En çok bilinen Uğur Işılak kardeşimizin yazdığı 'Dombra'ydı ve ben de çok severek dinledim ama müzikal anlamda Orta Asya ezgisiydi. 'Erdoğan Marşı' ise tamamen bizim kültürümüzü yansıtıyor.
'Mehmet'in önderi başkomutan Erdoğan' diye belirtmişsiniz, sanırım askerlerimizi de motive etmek istediniz. Yanılıyor muyum?
Kesinlikle öyle. Anayasa'nın tanımış olduğu hak ile başkomutanımız sayın Cumhurbaşkanımızdır ve biz Mehmetçiklerimizle gurur duyuyoruz. O Mehmetçikler bizim Mehmetlerimizdir ve onların da başkomutanları da Recep Tayyip Erdoğan'dır.
'Erdoğan Marşı'nın sanatsal tarafını nasıl tanımlıyorsunuz?
Mehteran ile Osmanlı var, ney ile Mevlana var, bağlama ile Anadolu var, cümbüş ile Mezopotamya var, altta da dikkat ederseniz zikirler ile tasavvuf var. 15 Temmuz'da sayın Cumhurbaşkanımızın iktidarıyla birlikte küllerinden doğan bir millet olduk. Asimile edilen gençliğimizin özüne kavuştuk ve bu köklü bir çalışmaydı. Bize yapılan algı operasyonları ve yalnızlaştırma politikası, sayın Cumhurbaşkanımız ile çöktü. Tarihi hatırlayıp sevenlerinin gönül pasını atmak lazımdı. 'Düşmanınızı tanımazsanız kaybedersiniz ama hem kendinizi, hem de düşmanınızı tanımazsanız, savaştan sonra toparlanamazsınız' derler. Bizler düşmanımızı tanıyoruz ve daha da tanıyacağız ve her şeyden önemlisi kendimizi tanıyacağız. Bu eserle, nasıl bir ecdadın torunu ve nasıl bir lidere sahip olduğumuzu hatırlattım.
Klip görüntüleri geniş bir tarih yelpazesinden oluşturulmuş... Biraz klipten de bahsedebilir misiniz?
Evet, Fatih Sultan Mehmet Han'dan başlıyor görüntüler. Bir karadan gemilerin indirilişi, bir de Yenikapı'daki görüntüler var. Yani her bir sözde ve her bir karede anlam var. Bu eserin bütününde hiçbir şey anlamsız değil.
'Erdoğan Marşı'nı 7 Ekim'de duyurmanızın özel bir anlamı olduğunu biliyorum. Detayını sizden öğrenmek isterim...
Evet, bu tarihi özellikle bekledik. Sayın Cumhurbaşkanımızın annesi, merhume Tenzile Teyzemizin vefat yıldönümüydü biliyorsunuz; çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız, her evlat gibi annesine çok düşkündü ve üzüntüsüne bir nebze merhem olsun diye o gün 'Erdoğan Marşı'nı duyurduk. Eğer bir parça da sevinç olmuşsam, ne mutlu bize.
Bundan sonra sizden yeni projeler gelecek mi?
17 yıl ara vermiştim. Mesleğim medya ve reklamcılık üzerine, her gün yeni şeyler öğrensek de iyi bir iletişimci olduğumu düşünüyorum. 17 yıldır yazmıyordum ama yazmaya başlayınca da çok farklı bir şey çıktı ve sırada bekleyen birçok proje daha var. Yine bunlardan bir tanesi sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili ama diğerleri çok farklı kitlelerle ilgili. Üzerine basa basa söylemek istiyorum; benim hiçbir şekilde siyasi bir beklentim yok. Ben bunu Allah rızası ve sayın Cumhurbaşkanımızı sevdiğim için yaptım. Bu davaya kendimi mecbur hissettiğim ve gönlümden geldiğini için, kendisinin şahsına ve bir emriyle sokaklara çıkıp tanklara karşı duran şehitlerimiz ve aziz milletimiz için yaptım.
HALKIMIZ BÜYÜK BİR TEVECCÜH GÖSTERDİ
Marşı okuması için teklif götürdüğünüz kişiler popüler isimler miydi?
Böyle bir polemiğe girmek istemiyorum ama onlar kendilerini çok iyi biliyorlar.
Size karşı bir yaftalama yapılmasından kaygınız olmadı mı?
Bana karşı yapılanlar hiç önemli değil, zaten yıllardır sayın Cumhurbaşkanımızın davasını emir kabul edip kelleyi koltuk altıma alıp sahada çalışıyorum. Bizim bir davamız ve bu davanın bir lideri var; o lidere tabi olmuş insanlar olarak elden ne gelirse, başımızın üstünde yeri var. Karşı medya grupları; '10'uncu Yıl Marşı vardı, ne gerek var böyle şeylere' şeklinde yorumlar yapmışlar. Hazımsızlık yapıyorlar ama halkımız büyük bir teveccüh gösterdi.
Eleştirenlerden ziyade sizi destekleyen çok büyük bir kitle var. Nasıl geri dönüşler aldınız?
Sayın Cumhurbaşkanımızı seven sanatçı dostlarımız okuyacak diye düşünmüştük, o yüzden ismimi yazmayı bile düşünmemiştim. Ama son gün montajdayken, emeğimiz bilinsin diye kendim okumaya karar verdim.