Son Güncelleme: Çarşamba 11.07.2012
İkinci filmde daha bir 'Temel' olduk
'Sümela'nın Şifresi-Temel' filminin devamı 'Moskova'nın Şifresi' adlı filmde oynayan Alper Kul, "İkinci filmde daha bir Temel olduk gibi ama hayat sadece gülmekten ibaret değil, filmde duygusal sahnelerimiz de var" diyor
İlk filmin stresi yok üzerimizde. Çünkü sete girmeden önce senaristimiz, o stresi üzerimizden aldı. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. İlk filmin izlenmesinin getirdiği motivasyonla daha az hata için odaklandık. İlk filmde aksadığını düşündüğümüz sahneleri daha dikkat ederek çekiyoruz.
MEMLEKETİM ANADOLU
Trabzon'da çekim yapmak bende farklı bir kanal açtı ama benim memleketim asıl Anadolu. Ülkemin her tarafında; kendimi memleketimde gibi hissediyorum. Fakat Trabzon'da olmak babamın ve annemin, benim yaşlarımda yürüdükleri yollarda yürümek, albümden resim bakmak gibi geliyor. Etkileniyor insan... Bu yüzden filme ayrı bir minnettarlığım var. Toprağının tarihini bilerek gezdiğinde daha bir saygı duyuyorsun...
Öncelikle şunu söylemeliyim ki; ikinci filmde daha bir Temel olduk gibi... Temel karısına karşı hata yapıyor; telafisi sürprizli bir şekilde oluyor. Filmin finalini söylemeyeceğim çünkü yönetmenimiz yasakladı. Ama şu kadarını söyleyeyim; hayat sadece gülmekten ibaret değil, duygusal sahnelerimiz de var.
Bu durum öykülerin kuvvetiyle alakalı aslında. Türk insanına Amerikan hikayesi anlatırsan, dikkat çeker ama kendini anlattığın zaman tabii ki daha çok talep edilir. Hikayeyi daha iyi teknikle anlatabilmekse, teknik personelin sayıca fazlalığıyla alakalı. Bizim sinemamızla herhangi bir sinemayı karşılaştırdığımızda teknik personel ve çekim tekniği açısından herhangi bir eksiğimiz yok! Biz kendi hikayelerimize yöneldiğimiz için gişemiz arttı.
ALPER KUL FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!
Şöyle söyleyeyim; Mahsun Kırmızıgül, Doğu insanını; Çağan Irmak, Ege bölgesini; Ata Demirer, Çanakkale insanını çok iyi anlatıyor. Bölgeleri ayırıp yanlış anlaşılmak istemem ama bu bölgelerdeki olaylar ve insanlar, adını sıraladığım kişilerce çok iyi anlatıldı. Dolayısıyla bu durum gişeye de yansıdı. Bizim senaryolarımızın Avrupa ve Amerika'daki hikayelerden altta kalır yanı yok ama üslup çok önemli. Mesela; bizim de Keloğlan ve daha başka kendimize özgü hikayelerimiz var. Bunlar farklı bir üslupla anlatıldığında dünyaya mal olabilir.
Özgün olmalıyız. Avrupalılar'ın hikayelerini yeniden çekmenin âlemi yok. Gidip de aksiyon filmi çeken Amerikalı'ya aynı tarz hikayeyi onun üslubuyla anlatırsan, saçma bir şey yapmış olursun ama sen kendi hikayeni anlatırsan, zaten yurt dışında alıcısı olacaktır. Dizilerde bunu yakaladık.
EN SON HABERLER
- 1 Fenomen Nilay Toprak'a yaralama davası
- 2 Melis Sezen kıyafetleriyle denize girdi! İşte Melis Sezen’in o anları!
- 3 “Bebek’te gecekondu kirası veriyor” Kaya Çilingiroğlu’nun eski eşi Feraye Tanyolaç’la ev sahibi mahkemelik oldu!
- 4 Merak edilen gerçekleri tek tek anlattı! Şarkıcı Alişan’ın kardeşi Selçuk Tektaş’ın eşi Merve Tektaş yıllar sonra ilk kez konuştu! “Alişan’ın bize gölgesi bile yeter ama…”
- 5 Akif’ten Süreyya’ya evlenme teklifi!
- 6 Aynalı Tahir'in biricik aşkıydı! Yıllardır teknede yaşıyor! İşte Yeşim Büber son hali...
- 7 Aşkı Memnu'nun Adnan'ı Selçuk Yöntem'in 40 yaşındaki oyuncu kızı bakın kim çıktı! Meğer hepimiz tanıyormuşuz...
- 8 Asmalı Konak'ın Salih'i ile Zeynep'ini bir de şimdi görün! "Biz de bir zamanlar gençtik" Burak Altay ve Eylem Yıldız'ın değişimleri sosyal medyada olay oldu!
- 9 Yargı’nın şeker Mercan’ı Eylül Uğuz’un aslında ablası da ünlü! Meğer o çocuk oyuncu Eylül’ün ablasıymış!
- 10 Merve Ateş takipçilerini şoke etti! Yargı'nın Tuğçe'si Merve Ateş ile ilgili bu gerçeği kimse bilmiyordu!