KİMSE KİMSENİN TAHTINA OTUR MAZ
Sizi Adile Naşit'in tahtına aday gösterenler var, ne diyeceksiniz?
Bu bir teveccüh olabilir. Adile Hanım harika bir oyuncuydu; doğallığı, sıcaklığı, sempatikliği... Ama bence kimse, kimsenin tahtına oturtulmamalı. Herkesin değeri ayrıdır. Yaşım ilerleyip, kilolar da artınca; o sevimli, güler yüzlü anne tiplemelerinde benzerlikler olabilir. O yüzden benzetmiş olabilirler.
BEYAZ ÇOK OLGUN BİRİ
Dizide İrem Sak, Bartu Küçükçağlayan, Gupse Özay, Öner Erkan gibi gençlerle kamera karşısına geçiyorsunuz... Nasıl buluyorsunuz onları?
Bu birbirinden yetenekli gençlerle bir projede olmak çok güzel. Hepsi çok zeki, yetenekli ve mizah yetenekleri çok gelişmiş. Bartu bizim en küçüğümüz, mavi boncuğumuz...
Beyazıt Öztürk'le dizide anne-oğlu oynuyorsunuz. Aranız nasıl?
Beyazıt'ı ilk günden beri çok sevdim. Bunu popülerlik olsun diye söylemiyorum. Anne-oğul çok kaynaştık. Onu sevmeyen yok zaten sette. Kendisiyle çok barışık ve olgun biri...
ÇOK KAYGILI BİR ANNEYİM
'Servet' aşırı titiz, alaturka bir anne... Siz nasıl bir anne ve kadınsınız?
Ne aşırı titizim, ne de alaturkayım. Ama kendine ve çevresine zarar verebilecek kadar mükemmeliyetçi ve kaygı düzeyi yüksek, çocuklarına çok düşkün bir anneyim. Bu durum belki de geç anne olmamdan kaynaklanıyor.