İnsanlar aşkı değil, Instagram'a fotoğraf koyacağı birini arıyor

Atv'de yayınlanan 'Kırgın Çiçekler' dizisinde dikkatimizi çeken Mehmet Aykaç, zamanla yepyeni özelliklerini keşfedebileceğiniz bir oyuncu. Opera okuyor, boks yapıyor, doğayı seviyor... Ekranda 'tatlı çocuk' karakteriyle tanınan ve sevilen 23 yaşındaki oyuncu, Cosmopolitan dergisine konuştu...
Nasıl keşfedildiniz?
Eski ajansımda Serap Matyaş ve Murat Cemcir ile tanıştım ve onlarla oyunculuk derslerine başladım. Beni onlar keşfetti, ışığımı gördü de denebilir... İzlemem gereken filmleri belirlediler ve güzel güzel çalışmaya başladık. Öncesinde konservatuvarda opera okuyordum.
'Kırgın Çiçekler' çok izleniyor ve reyting birincisi oluyor. Bu projeye nasıl dahil oldunuz?
'Kırgın Çiçekler'den önce 'Eski Hikaye' ve 'Sil Baştan' dizilerinde rol almıştım. Bu vesileyle şimdiki menajerim Ahmet Koraltürk ile tanıştım. O, oyunculuk kariyerime ivme kazandırdı. Bu işte doğru kişiyle çalışmak ve doğru yönlendirme çok önemli. İçinde bir enerjin oluyor ama neler başarabileceğini göremeyebiliyorsun. O esnada gelen yeni senaryoları okumaya başladık. Bunlardan biri de NTC'den gelen 'Kırgın Çiçekler' projesiydi. Senaryoyu okuduğumda çok sevdim, izleyicinin de seveceğine inandım. 'Serkan' karakterinin iyi kalpli ve naif oluşu beni cezbetti. Altı aydır bu karakteri oynayacak kişiyi arıyorlarmış.

SETE GİTARIMI GÖTÜRÜYORUM

Bu kadar aradıklarına göre 'Serkan' dizide kilit bir karakter, değil mi?
Evet, aslında öyle. Bizim oyuncu kadrosu biraz kalabalık olduğu için farklı farklı hikayeler açıldı. Dizi ilk başta 'Eylül' karakterinin hikayesiydi. Onun ailevi durumu, yetimhanede yetişmesi ve üvey babasının yaptığı zulümler... Ben de dizide 'Eylül'e aşık olan, okulun iyi çocuğuyum; yetimhanedeki kızları her daim destekleyen, her kötü anında onların yanında olan...
Çok genç bir oyuncu ekibi var. Sette eğleniyor musunuz?
'Çok eğleniyoruz' demek biraz klişe gelebilir ama gerçekten yaşıt olduğumuz için iyi bir frekans yakaladık. Herkesin konservatuvarlı olması da ortamı keyifli kılıyor. Mesela okulun müzik salonunu kullandığımız sahnelerde birimiz piyanonun, diğerimiz gitarın başına geçti, ben mikrofonu elime aldım. Zaten artık sete gitarımı da götürüyorum. Kendi jeneriğimizi çalıp söylüyoruz.
Biraz 'Glee' dizisinin setine benzemiş...
İpek Karapınar, Mimar Sinan GSÜ Keman Bölümü mezunu, Özgür Çevik müzisyen, ben opera okuyorum... Herkes bir şeyler yapıyor. Biz de zaten yönetmenimiz Serkan Birinci'ye "Neden müzik yaptığımız sahnelerimiz olmasın?" diyoruz çünkü hocamız böyle yeniliklere çok açık. Biz yönetmen konusunda çok şanslıyız. Monitörün başına geçip "Acaba şöyle mi yapsak?" diyebiliyoruz, başka yönetmen buna izin vermez.
Opera okuduğunuzdan da bahsettiniz...
Evet, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera ve Şan Bölümü'nü kazandım ama sonrasında bu alanda pek bir şey yapmadım. Müziğin hayatımdaki yeri çok büyük, ben müziğe aşığım.
Lafı aşka getirelim; sevgiliniz var mı?
Hayır, sevgilim yok.
O zaman nasıl kadınların sizi etkileyebileceğini öğrenelim...
Beni romantik, güçlü ve olgun kadınlar etkiler. Kendi yaşıtım kadınların henüz yeterince olgunlaşmadığını düşünüyorum ya da en azından ben hep öyleleriyle karşılaştım. Birlikte olacağım kadının işinde gücünde, nerede ne yapması gerektiğini bilen, daha ağır bir tip olmasını isterim. Kendi parasını kazansın, bana ihtiyacı olmasın. Haliyle güzel de olsun...
Bir kadında neye tahammül edemezsiniz?
Şımarıklığa; şımarık biriyle birlikte olamam.
Kendi jenerasyonunuzu değerlendirdiğinizde sizce aşklar nasıl yaşanıyor?
Yalan yaşanıyor... İnsanların aradıkları aşk değil; kendilerini yalnız hissetmeyeceği, tatile giderken yanında götürebileceği biri... Birlikte selfie çekelim, Instagram'a yükleyelim gibi istekler. Ben farklı konulara takılıyorum. Karşılıklı oturup konuşabiliyor muyuz, beni yükseltebiliyor mu, yanlışlarımı görüp yanımda olabiliyor mu?
Özel kaçış rotalarınız var mı?
Genelde hiç kimsenin olmadığı yerleri seviyorum. Ruhuma hitap eden, iç enerjisi ve dekorasyonu güzel yerlerde kalmayı seviyorum. Örneğin son kaçış rotam Abant Yedigöller'di. Ahşap bir evde kaldım.
ALIŞVERİŞ TUTKUM BAŞIMA DERT OLUYOR
Moda ve alışverişle aranız nasıl?
O kadar iyi ki bu başıma dert bile oluyor! Alışveriş yapmamak için AVM'lerden uzak durmaya çabalıyorum. Epey hastalık gibi! Ailem ve arkadaşlarım da hep benimle alışverişe çıkar. Cebe zarar ama çok keyifli.
Instagram'da 190 bin takipçiniz var. Sosyal medyayla ilgilisiniz...
Olması gerektiği kadar, abartmadan ilgileniyorum. Takipçi sayım çok hızlı arttı diziden sonra.
Arabanızda ya da iPod'unuzda en çok kimi dinlersiniz?
Sting, Stevie Wonder, James Blunt.
En son kime, ne hediye aldınız?
Anneme trençkot aldım.
En beğendiğiniz aktris kim?
Juliette Binoche.
Oyuncu olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
Müzisyen.