Böyle gelmiş böyle gider, listelemeden duramıyorum. İlk günden beri ille de her şeyi Top 5'liyorum.
Bugün sırada İstanbul'da sevdiğim beş tat var. Tabii bir beş daha bulabilirim, sonra bir beş daha... İstanbul'um lezzet konusunda pek zengin.
1. Tatbak: Nişantaşı'nın en eskilerinden. Annem ben doğmadan önce gidermiş, o şekil.
Yoğurtlu ve domates soslu kebabını tek geçerim. Tatbak'ı bilmeyene de, Nişantaşlı demem.
İMROZ'UN CİĞERİ
2. İmroz: Nevizade'nin benim için tek adresi. Meyhane eşittir İmroz. Babamın bize ilk rakıyı içirdiği yer. Daha güzel hiçbir yerde olmaz yaprak ciğer.
Mezeleri tazedir. Gürültüsü yoktur. Sohbete birebirdir. Özellikle kış öğlenleri gitmek bir başka güzeldir ama İmroz'a gitmek için o kafada bir arkadaş ya da sevgili gerekir. Herkesle gidilmez. Herkesle yaşanmaz İmroz. Arkadaşlarım var da, en son ne zaman sevgiliyle gitmiştim...
Sevgili gerçekten sevgili olduğu zaman, yıllar yıllar önce.
3. Bayramoğlu Döner: İstanbul'da döner yemek istersen; kalkıp Kavacık'a gidecek, Bayramoğlu Döner'i bulacaksın. İncecik kesilmiş döner, yanında incecik lavaş ve anne usulü patates kızartması. İşte budur.
4. Suna'nın Yeri: Benim için İstanbul'daki en özel yerlerden biri. Kandilli'de, tam iskelede. Hele bahar yüzünü göstermeye başladığında, öyle güzel ki. Denizi, içinizi ısıtan güneşi, salatası, favası, çıtır balıkları ve Anadolu yakasının huzuru.... Bu ağaç ne ağacı, söylesene sevgili?
5. Bizce Kuru: Bu da Ortaköy'ün kuru fasulyecisi. Dereboyu Caddesi'nde. Meşhur Çayeli kuru fasulyesi. Müthiş bir lezzet, pilavı da şahane, hele kesme yoğurdu yok mu? Tatmadıysanız hemen gidin.
AKLIMA GELDİ DE
Yazıyı yazarken aklıma geldi de...
Bir yeri güzel yapan, bir lezzeti unutulmaz yapan, onu kimlerle paylaştığın galiba...
Yemekten zevk aldığımız günler, en mutlu olduklarımız olabilir mi acaba? Sofrada iştahsızlık, ağızda tatsızlık, hızlıca yiyip kalkmak, hayata karşı tavrımızın aynası değil mi ama?
Her ilişkimiz olana 'sevgili' sıfatını veriyoruz ama çok büyük hata yapıyoruz aslında. Sevgili, saatlerce salaş bir balıkçıda sohbet edebildiğindir. Sevgili, sana en uzak yeri, kalbinin ortasına getirendir. Sevgili, aradan yıllar geçse de, unutmadığındır çünkü unutmaya gerek duymadığındır...
Çünkü o bugünkü seni, sen yapandır. Katıp da gidendir. Gitse de gitmeyendir.
Aklıma geldi de sana teşekkür etmedim sevgili. Ha bugün, ha yarın derken, yıllar geçti. Çocukluk işte, anlamadan esti gitti. Biliyor musun, en güzel günlerim seninle geçti. Herkesin olmalı sevgilisi, tıpkı senin gibi.
