Dün bütün gazetelerin birinci sayfasında haberdi İstanbul. London School of Economics'in yaptığı bir araştırma sonucu ortaya çıkan rapora göre İstanbul ekonomik durgunluk sonrası dönemde en hızlı büyüme performansı sergileyen şehirlerin başındaymış. Geçen yıldan bu yana gelir artışı yüzde 5.5, istihdam artışı ise yüzde 7.3 olmuş. Yani İstanbul'un performansı süper... Çünkü enerji hiç bitmiyor. İstanbul'dan yeni enerjiler doğuyor, taptaze enerjilerden de yepyeni İstanbullar... İşte tam da bugünlerde dergi grubumuz, Hakan Turpçu'nun kaptanlığında Touch İstanbul adında bir dergi çıkardı. Bugünden itibaren dergiyi bayilerde bulabilirsiniz. Ben de İstanbul'la bir nevi aşk yaşayan bir gazeteci olarak o sayfalarda bana değen, dokunan, iz bırakan İstanbul'u anlatacağım. Önceki gün, yerinde görmek-anlamak için modacı arkadaşım Nilgün Gülen'in rehberliğinde Galata turuna çıktım. Nilgün geçen hafta BNG adlı mağazasının açılışını yaptı Tünel'de. Dolayısıyla oraları çok önceden keşfetmiş durumda. Önce Pera Palas'ta bir öğle yemeği yedik. Sonra kendimizi yollara vurduk. Bilmediğim anlardan- hayatlardan-mekanlardan geçtim, şaşırdım- mutlu oldum... Ve inanmayacaksınız ama üç saatlik turda, o çevrede çekim ve röportaj yapan altı ayrı televizyon ekibiyle karşılaştım. Yabancılar İstanbul'un büyüsünü anlamaya ve anlatmaya çalışıyor. Ve şehrin bu bitmeyen enerjisi her gün daha fazla insanı buraya çekiyor. Benim için ilginç bir deneyim oldu. Sonuçta hepimiz her gün pek çok semtten geçip gidiyoruz. Ama geçip gitmek yerine, o semtin hikayesinin içine girmek unutulmaz bir tecrübe oluyor. Bunun için de sanırım şehri turist gibi gezmek ve izlemek gerekiyor. O zaman bu dünya güzeli şehrin tadını, kıymetini ve keyfini anlayabiliyorsunuz. Bir tavsiye; tatil planlarınıza bir kerelik İstanbul'u koyun. Örneğin bir hafta sonu, bir Sultanahmet otelinde konaklayın. Bir gece de Tepebaşı- Tünel civarında. Bakın bakalım sizin bildiğiniz İstanbul o İstanbul muymuş! 
