İthal diyetisyen mi?
Eee nasıl vermiş, nasıl vermiş?
İthal diyetisyenle vermiş.
İthal diyetisyen miiiiii? Kimmiş o ithal diyetisyen, neredeymiş, ne yedirmiş, ne içirmiş; acil bulmamız lazım dostlar, yetişiiin!
Biz kadınlarda böyle bir durum var. Hele söz konusu zayıflamaksa, duyduğumuz her başarı hikayesine balıklama atlayıp, hikayenin detaylarını ele geçirip faydalanmak istiyoruz.
Zannediyoruz ki biri çıkacak, kahramanımız olacak ve gelip bizi şu kilolardan kurtaracak.
HERKES DİYETİSYEN ARAR
Zannediyoruz ki ortada hiç bilinmeyen, keşfedilmemiş, duyulmamış, sadece şanslı birkaç kişinin erişebildiği bir zayıflama formülü var. İşte ömrümüz boyunca istediğimiz kiloya gelemememizin tek sebebi de o sihirli diyete ya da diyetisyene kavuşamamamız.
Yoksa dün gece yediğimiz kuruyemişlerin, tatlıların, içtiğimiz içkilerin, popomuzu asla kaldırmayışımızın, şuradan şuraya yürümeyişimizin konuyla hiççç (üç ç ile) alakası yok.
Dün Caroline Koç'un yurt dışından getirdiği diyetisyenle 15 kilo verişi GÜNAYD IN'ın Bülent Cankurt imzalı manşet haberiydi.
Haber ne kadar iç gıcıklayıcı, dikkat çekiciydi ki ana gazete bile anonslamıştı.
Ee haklılar. Kilo verme ve diyet haberleri çok okunuyor. Çünkü fazla kilolarımızla ve yaramazlık yapan irademizle mücadelemiz bitmek bilmiyor. Nedense şu işi kökünden çözemiyoruz bir türlü. Hep gündemde, hep gündemde. Şimdi herkes bu ithal diyetisyeni araştırıyordur, Caroline Hanım'ın ve arkadaşlarının telefonları susmuyordur.
Oysa herhangi bir sağlık sorunun yoksa zayıflamanın yolu bin yıldır aynı; en yakındaki diyetisyene git, listeni al, uygula. Diyetisyene gidemiyorsan eskisinden az ye, porsiyonları küçült, düzenli ye, beyaz unu, şekeri, kızartmayı, abur cuburu hayatından çıkart, hareket et, yürü, yüz artık ne yapabiliyorsan, su içmeyi ihmal etme. Ve tüm bunları iki gün değil, sonuç alana kadar aksatmadan yap.
Hatta bunları hayat biçimin yap.
Kilo verdikten sonra haftada bir-iki kaçamak senin olsun.
İşte bu! İthal diyetisyenlere, gaz yapan çorbaları içmeye, tek gıdayla beslenmeye, açlık krizlerine girmeye gerek yok.
Üç-beş günde mucize diye bi'şey hiç yok.
Azim var, sabır var, vazgeçmeme var, kendini sevmek, spor var.
EN SON HABERLER
- 1 Aldatmak'ta Sezai’den Güzide için son bir hamle
- 2 45 yıl önceki 'Sus' işaretiyle bir ikon haline gelmişti... Gerçek mesleği bakın ne çıktı
- 3 Kızılcık Şerbeti'nin Nilay'ı Feyza Civelek'in torbacıyla telefon konuşmaları ortaya çıktı! “İlk kez uyuşturucu deneyecektim” demişti...‘Bugünlük eski fiyattan yap’
- 4 "Ey estetik sen nelere kadirsin" Şarkıcı Hatice'nin yaptırmadığı yeri kalmadı... Şarkıcı Hatice'nin son haline bakın!
- 5 Sene 1998...Şimdi ekranlarda fırtınalar estiriyor! Tanıyabildiniz mi?
- 6 Nihat Doğan ile Arzu Doğan'ın boşanma tarihi belli oldu! Ayrılığın perde arkası şoke etmişti! 'Meğer birçok kadınla..."
- 7 İbrahim Tatlıses ile Perihan Savaş'ın kızları Melek Zübeyde evliliğinde 16 yılı geride bıraktı... İşte İbrahim Tatlıses'in damadı...
- 8 Dizilerimizin başarısı New York'ta kutlanacak
- 9 Yeşilçam'ın ketum ve gaddar kadınıydı! Aliye Rona meğer ünlü oyuncunun akrabasıymış...
- 10 Cem Yılmaz’a alkol yasağı!