İyi bir şey olsa adı 'eski sevgili' olmazdı
Oturup da eskiyi yad etmeyi sevenleri de anlamam.
Dava bitmiş kapanmış, daha nesini konuşuyorsun?
Benim, kulakları çınlasın, taaa lise yıllarımdaki sevgilim, sağolsun her karşılaşmamızda "Öncel yaa hatırlar mısın nasıl güzel günlerdi?
Şöyle yapardık, böyle ederdik..." der durur ve benim içimi kurutur. "Yok şekerim, inan hiçbirini hatırlamıyorum, hatırlamak da istemiyorum.
Unutulmayacak kadar iyi günler olsaydı zaten adın eski sevgililer hanesinde bulunmazdı, değil mi?" diyorum bozuluyor.
Bozuluyor ama beni tekrar gördüğünde yine kaldığı yerden "Vay be ne günlerdi!" diye devam etmekten kendini alamıyor.
YENİSİNE TAHAMMÜL YOK
İşte böyle sürekli geçmişte yaşayanlar, üzerinden aylar yıllar da geçse eski sevgililerinin yanında yenisini görmeye de tahammül edemiyorlar.
Hemen başlıyorlar inceden inceye alaylara, 'Benden sonra bula bula bunu mu buldun?' tavırlarına... "Evet, bunu buldum! Düşün ki bu bile senden daha iyi geldi bana..." demek lazım ama işte ne gerek var?
Ne sevgilimin eski sevgililerini kıskanırım ne de benim eskileri bir günden bir güne "Vay bee, ne adamdı!" diye anarım.
Şu eski sevgiliyi kıskanma meselesini de ben hep şuna benzetirim:
Hani çok severek aldığınız ve aldığınız günden beri üzerinizde üniforma gibi taşıdığınız bir kazak vardır.
Sanki dolapta başka giyecek şey yok gibi eliniz hep ona gider.
Aranızda adeta duygusal bir bağ oluşur.
PİŞMANLIK DAMARI...
Fakat gel gör ki üzerinden bir-iki sene geçer ve siz o kazağı hâlâ çok sevmenize rağmen artık dolapta görmekten sıkılmışsınızdır.
Atmaya da kıyamadığınız için, sevdiğiniz ve o kazağı aynı sizin gibi çok sevdiğini bildiğiniz bir arkadaşınıza verirsiniz.
Ve işte orada olanlar olur!
Arkadaşınızı o kazakla ilk gördüğünüz yerde içinizdeki pişmanlık ve kıskançlık damarı gürül gürül atmaya başlar. "Vazgeçtim, ver kazağımı geri" de diyemezsiniz, artık her karşılaşmada içiniz içinizi yer.
Bir nevi 'istemem yan cebime koy' sendromu.
Ya da 'kör öldü badem gözlü oldu' durumu.
Oysa bırak be kardeşim, mağazalar kazak dolu.
Biri olmazsa öbürü...
İlla ki gönlüne uygun, seni yine sıcacık sarıp sarmalayacak, şöyle teni tenine uyacak yeni bir tanesini bulursun, inan bana...
O adam iyi bir şey olsa zaten hâlâ sizin olurdu.
Belki o sizi bıraktı gitti, belki de siz onu.
Her şekilde isterse artık cehenneme gitsin! Size ne?
Biraz da başkalarının başını yaksın derim ben...
MÜSAADENİZLE GİDİYORUM
Siz kendinize hem çatır çatır didişecek hem de aynı efektle sevişecek yeni bir sevgiliyi çok canı gönülden isteyin, arayın, bulmazsanız da gelin beni bulun!
Yeter ki geçmiş yükünüzden tamamen ve sonsuza kadar kurtulun. (Yazarınız şu anda bir türlü kurtulamadığı en eski ve daimi sevgilisi migrenle cebelleştiğinden ve tek gözü kapandığından, bugünkü yazısını yazamamış, sizi Haziran ayında Cosmopolitan'da yayınlanan eseriyle baş başa bırakmıştır.
Efendim, saygılar. Müsaadenizle ben gidip ağrı kesici bir iğne yaptırayım.)
EN SON HABERLER
- 1 Bergüzar Korel ile Halit Ergenç'in ilk göz ağrısı Ali koca delikanlı oldu! "Doğduğunda ayağı serçe parmağım kadardı..."
- 2 Duayen sanatçı Ayten Gökçer son yolculuğuna uğurlandı!
- 3 'Kara Melek'in saçlarına aklar düştü! 48 yaşındaki Sanem Çelik'in son hali hayranlarını şoke etti!
- 4 Ünlü çift Can Bonomo ile Öykü Karayel'in oğulları Roman sevimliliğiyle "Maşallah" dedirtti! Babasının kopyası...
- 5 Serdar Ortaç'tan eski eşi Chloe Loughnan'a gönderme! 'Boşandım, daha iyisi geldi'
- 6 Serdar Ortaç göbeğinden zeytin yemişti! 47 yaşındaki İlknur Soydaş estetikle bambaşka biri oldu
- 7 Aldatmak'ta Sezai’den Güzide için son bir hamle
- 8 45 yıl önceki 'Sus' işaretiyle bir ikon haline gelmişti... Gerçek mesleği bakın ne çıktı
- 9 Kızılcık Şerbeti'nin Nilay'ı Feyza Civelek'in torbacıyla telefon konuşmaları ortaya çıktı! “İlk kez uyuşturucu deneyecektim” demişti...‘Bugünlük eski fiyattan yap’
- 10 "Ey estetik sen nelere kadirsin" Şarkıcı Hatice'nin yaptırmadığı yeri kalmadı... Şarkıcı Hatice'nin son haline bakın!