İzlediğim en acıklı film

Hani bu sütunlarda sık sık yerli dizilerdeki reyting hedefli çocuk dramı sömürüsünden şikayet eder dururum ya, dramın en gerçeğini, duygunun en hasını hafta sonu haber bültenlerine yansıyan bir 'sanal gerçeklik' deneyinde izledim.
Gerçeklik hissi yaratan sanal gözlükler üreten bir firma, evlat acısı çeken bir anne için özel bir stüdyo hazırladı. Jang Jisung isimli kadının 7 yaşındaki kızı Nayeon, geçirdiği bir hastalık sonrası 2016 yılında hayatını kaybetmişti. Firma, 8 aylık bir çalışma ile ölen kızın görüntüsünü oluşturdu. Anne ve kızının daha önce gittikleri bir parkın sanal gerçekliğini de hazırlayan teknisyenler, aileyi stüdyoya davet etti. Anneye bir sanal gerçeklik gözlüğü verildi, eşi ve diğer kızı ise teknik ekip ile birlikte olan biteni izledi. İşte o anda hayatımda izlediğim en acıklı film başladı. Kadın, hıçkırıklara boğulup karşısındaymış gibi gördüğü kızının saçlarını okşamaya başladı. Stüdyoda kim varsa gözyaşına boğuldu. Beni ise hiç sormayın...
Görüntüler ciddi bir fikir ayrılığına da yol açtı. Bazıları, bu sanal 'maskelemenin' zararlı olduğunu, ölümü kabullenmeyi güçleştireceğini, insanların sanal olarak yeniden kodlandığını filan söylediler. Ama bunu gelip bir de al bayrağa sarılı tabutun önündeki oğlunun fotoğrafını öpüp koklamaya doyamayan şehit anasına anlatın. Sorun bakalım 7 yaşındaki kızını servis minibüsünün ahmak manevrasına kurban veren baba, 'sanal' da olsa evladına son bir kez sarılmak ister mi, istemez mi? Kaç anne-baba, yitirdikleri evlatlarını bir kez olsun 'rüyalarında' görebilmek için yanıp tutuşuyor, bileniniz var mı? Eğer ateşin düştüğü yerin uzağındaysanız, iri kıyım laflar etmeyin. Allah hiçbir anababayı böylesine bir sınava tabi tutmasın...
Sanal manal... Belli ki yakın gelecekte acılı analar için tek teselli, soğuk mezar taşlarına sarılmak olmayacak...
Aman diyeyim!
Kadir Şeker... Konya'da bir kadının şiddet gördüğünü fark edip müdahale ediyor. Boğuşma sırasında saldırganın ölümüne neden oluyor. Tutuklanıp cinayetten yargılanmaya başlıyor. Görgü tanıkları, ölen adamın Kadir Şeker'e saldırıp tekme attığını, boğazını sıktığını söylüyorlar. Konu, başta sosyal medya olmak üzere kamuoyunda günlerdir tartışılıyor. Amacım, devam eden bir hukuk sürecini etkilemek, yargı dağıtmak değil tabii ki. Ama bu davanın sonucu son derece önemli. Eğer Kadir Şeker hiçbir hafifletici neden gözetilmeksizin, kasten adam öldürmekten ceza alırsa pek çoğumuzun vicdanı kanayacak. Daha da önemlisi, bundan böyle kimse, yanında bir kadın dövülüp öldürülürken kılını bile kıpırdatmayacak.
Bumcu Yasin Survivor'da
İki hafta önce bu sütunlarda Masterchef'in renkli yarışmacısı 'Bumcu' Yasin Obuz'un bu yılki Survivor için biçilmiş kaftan olduğunu yazmış, "Survivor ekibi bu cevheri eminim ıskalamaz" demiştim. Çünkü Yasin, tam da bu tür yarışmalar için aranan 'sivri karakter' ve 'şov yeteneğini' bünyesinde barındırıyordu. Üstelik güçlü fiziği de yarışma için elverişliydi. Nitekim, akıl yine aynı yolda birleşti. Yasin'in Survivor'a katılacağı bizzat Acun Ilıcalı tarafından açıklandı. Yasin'in bir başka özelliği de pilav ustası olması. İşlettiği tavuk-pilavcıyı yarışma sayesinde artık hepimiz öğrendik. Yasin şimdi Survivor adasında bir avuç pilav ile nasıl 10 kişiyi doyuracağını düşünüyor olmalı. Yine de Yasin'in yer alacağı takımın çok daha lezzetli pilav yiyeceği kesin.
Gaf'let kürsüsü
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Türkiye Cumhuriyeti'ne sırtını dönüp Rum tezlerini destekler nitelikteki konuşması, her şeyden önce Beşparmak Dağları'nda kanlarını döken şehitlerin aziz hatıralarına ihanettir.
Zap'tiye
Eşine böbreğini veren kadın, aldatıldığını öğrenince Esra Erol'un programına başvurup verdiği böbreği geri istedi. Programa bağlanan koca "Vermeseydin" dedi. Bence adama öncelikle 'ciğer' lazımmış...
Ne demiş?
"10 liranın altında tavuk döner yiyen, lokantadan çıkar, direkt hastaneye gider." (Ankara Lokantacılar Odası Başkanı Mehmet Aktekin'in TGRT Haber'deki uyarısı)