Cumartesi 06.05.2018
Son Güncelleme: Pazar 06.05.2018

‘İzleyiciyi güldüremem diye düşünüyordum ama öyle olmadı’

Tiyatrocu Uğur Uludağ, yeni gösterisi 'Ben Challenger Meşrebim' ile izleyiciyi güldürmeye devam ediyor. Tek kişilik oyunu hem oynayıp, hem de yazıp yöneten Uludağ, sahnede babasının çizdiği bir ultrason resminin önünde, Malatya'dan Los Angeles'a uzanan kahkahalı ve 'anormal' hayat hikayesini anlatıyor. Nevada Çölü'nün ortasında başına gelenler ve Malatya'da teknolojiye kafa tutma hikayesiyle izleyiciyi eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Her oyuna kendi hikayesinden parçalar serpiştiren Uludağ ile, SGM'nin yapımcılığını üstlendiği, E.S.E.K'in (Espri Standartları Enstitüsü Kurumu) sahnelediği oyunu konuştuk.
'28'İMDEN BERİ YALNIZIM'
Hayat hikayesi Malatya'da başlayıp Las Vegas'a uzanan Uludağ; oyunda pek çok kez özeleştiri yaparken, genç yaşta hayatını kaybeden yakın dostu Gökhan Semiz'e de saygı duruşunda bulunuyor. Oyunun en önemli özelliği de bence bu... Hemen her oyununda rahmetli şarkıcıyı anan Uludağ; bu oyunla Semiz'in anısını bir kez daha yad ediyor. Oyunun adı bile, Semiz ile Uludağ'ın 80'li yıllarda Bakırköy'de yaptıkları bir şarkıdan geliyor.
"Hayatımı yazsam roman olur derler ama benimki trajedi olur" diyen Uludağ, Gökhan Semiz'le dostluğunu anlatırken duygulanıyor. "İlk gençlik arkadaşları unutulmaz" diyen Uludağ, şöyle devam ediyor: "Biz beraber bir şeyler ürettik hep. Grup Vitamin'den önce de müzik yapıyorduk. Yad edilmesi, birileri tarafından hatırlatılması lazım Gökhan'ın; tıpkı Kemal Sunal ve Barış Manço gibi... Gökhan'ın o değerlerden biri olduğunu düşünüyorum. Çok erken gitti, tatsız oldu. 28 yaşından beri yalnızım ben."
75 dakikalık tek perdelik gösteride, seyirci Uludağ'ın Malatya anılarında kahkahalara boğuluyor. Hele bir de inek taklidi var ki, izlemeye değer... Uludağ; mizah yeteneğini mimikleriyle ve kendine has üslubunu yansıttığı esprileriyle seyirciye aktarmayı başarıyor.
Ünlü oyuncu, tek kişilik bir gösteri yapmaktan ilk başta çekindiğini anlatıyor: "Ne kadar acayip şeyler yaşamışım diye dönüp bakıyorum. İlk başta izleyiciyi güldüremeyeceğimi sanmıştım. Bana göre, bunların hiçbiri komik değil zaten. 20 yıldır ilk kez tek başıma sahneye çıkıyorum. Çok kaçtım ama artık dayanamadım. Sahneye çıktığımda kahkaha tufanı beklemiyordum ama gel gör ki öyle olmadı."
Uludağ'a, "Tek kişilik gösteri yapan isimler belli. Bu işi yapanlara bir meydan okuma var mı?" diye soruyorum. Ünlü oyuncu, şöyle yanıt veriyor: "Aynı kulvarın adamları değiliz. Kimi kastediyorsan, hepsi kendi kulvarında başarılı. Ben tiyatro kimliğimden dolayı ve oyunun formatı gereği aynı kulvarda değilim. Dolayısıyla bir meydan okuma yok. Seyirci de orayla kıyaslamıyor zaten." Oyun, teknik olarak stand up formatında yürüyor. Hikayeye Levent Erim de müzikleriyle eşlik ediyor. Kurgu her oyunda hemen hemen aynı ama Uludağ, seyircinin reaksiyonuna bağlı olarak farklı şeyler anlatabiliyor. Ünlü oyuncunun, otel odalarında yazı yazma alışkanlığı da devam ediyor. Onları da ayrı bir şiir kitabı haline getireceğini ekleyeyim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.