İzmir'de balık tutarken reklama çıktım sanıyorlar

Son olarak rol aldığı reklam filmiyle gündeme gelen rock müziğin babası Erkin Koray, hayranlarını ikiye bölen reklam filmini ve İzmir'de sürdürdüğü yaşamını Marketing Türkiye dergisine anlattı.
Bugüne kadar sizi reklam filmlerinde hiç görmedik. Garanti Bankası reklamında yer almanız nasıl oldu?
Burada bu firmanın gördüğü fakat basın camiasının kaçırmış olduğu bir şey var; ben son derece aktif bir şekilde konser veriyorum. Gittiğim her yerde konser salonları ağzına kadar doluyor. Bunu pek bilmiyorlar herhalde; sanıyorlar ki beni Urla'da balık tutarken yakaladılar, reklam filminde oynattılar.
Teklif aldığınızda "Hayranlarım ne der?" diye düşündünüz mü hiç?
Elbette. Çok uzun bir muhasebe yapmadan böyle bir işe girmem. Hayatta paldır küldür iş yapmam! Bu konuda çok fazla olumsuz yorum alıyorum fakat kısa bir süre sonra "Yanıldık" diyeceklerine eminim. Bu eleştirilere cevap verme gereği duymuyorum.

KİMSEDEN FİKİR ALMAM
Sizi çok seven bir hayran kitleniz var. Hayal kırıklığına uğramış olabilirler mi?
Olumlu veya olumsuz tüm yorumları okuyorum. İçinden kendime alacağım şeyleri alıyorum. Geri kalanları atıyorum. Bu saatten sonra kimseden fikir alacak durumum yok.
Çekimler nasıl geçti?
Çekimler bir günde tamamlandı. Kendimi, gerçek bir konserde sandım. Çok güzel bir çalışma oldu. Yazık değil mi bu güzelim çalışmaya laf söylemek? Reklamın tümünde güzel bir enerji ortaya çıkıyor. Organize edenlerden sesçiye, ışıkçıdan miksajcıya kadar herkes çok başarılıydı.
Kendinizden başka bir karakteri oynamanız istense, yine de kabul eder miydinız?
Benim için kendimi oynamak bir artıydı. Rol yapma konusunda fazla kabiliyetli olduğumu düşünmüyorum. Bana kendimi oynama rahatlığı sunuldu. Bu da işimi kolaylaştırdı. Dolayısıyla bu konuda bir zorluk yaşamadım.

İZMİR'DE DAHA RAHATIM
Erkin Koray son dönemlerde neler yapıyor? İstanbul'da değil İzmir'de yaşamanız müzik piyasasından uzak kalmanıza yol açmıyor mu? Ben hâlâ yaratıcı bir insanım. Kenara çekilmedim, İzmir'de yaşamamın sebebi İstanbul'un trafiği... Şoför kullanmıyorum, başkasının kullandığı arabaya binmeyi sevmediğim için kendim kullanıyorum. İstanbul'da trafik beni rahatsız ediyor. İzmir'de daha rahat yaşıyorum.
Konserler konusunda nasıl prensipleriniz var?
Ben bir ay konsere çıkmazsam, ertesi ay kendim yaratıyorum. Sahneye çıkmak, benim için çok önemli. Bu benim hem hobim, hem de işim. Bu işin emekliliği yok. Gidebildiğim kadar giderim. "Ayakta durmaya çalışıyor" gibi yorumlar görüyorum. Bunu yazanlar, benim hayatıma dair hiçbir şey bilmiyor. Sadece dışarıdan bakıyor, "Adam 71 yaşına gelmiş, İzmir'de balık tutup tavuk besliyordur" diyor. Halbuki ben hem ayaktayım, hem de iyi bir grubum var. Bu işi bırakmamız söz konusu olamaz. Bir gün gelir bize para ödemezlerse salon tutarız, arkadaşlarımızı çağırırız. Herhalde gelirler. O zaman da gelinmiyorsa, bırakırız.