Kahvaltı mutluluktur
Hatta bütün hafta hayalini kurduğu zengin kahvaltısını yaptı ve şu anda keyif içinde, göbeğini kaşıya kaşıya kahvesini içip bu yazıyı okuyor.
İşte ben, buna hayret ediyorum.
Bu lükse sadece haftanın bir gününü ayırmanıza...
Kahvaltı denilen öğünün, sadece tatil günleri tüketilmesi gerektiğini düşünmenize.
Yok büyükşehir telaşı, yok vakitsizlik, yok sabah iştahsızlığı deyip kahvaltıyı es geçerek güne başlamanıza ve bu işi sadece pazar günlerine bırakmanıza...
FABRİKASYON MASALAR
Ve o tatil günlerinde de evinizde dilediğinizce bir sofra kurmak yerine; uzun bekleme kuyruklarının olduğu, çayın soğuk, yumurtanın tavuğun poposundan çıktığı gibi servis edildiği, özensiz, fabrikasyon masalara dünyanın parasını bayılmanıza...
Sizinki tembellikten başka bir şey değil; ben size söyleyeyim.
Bir dilim ekmek, bir domates, bir peynir kesmek bile zor geliyor. Oysa ayıracağınız süre, toplasan 15-20 dakika...
Özellikle İstanbul'da yaşayan arkadaşlarıma çok şaşırıyorum.
Buzdolapları su ve birkaç şişe içecek türü barındırıyor; o kadar! Yahu böyle buzdolabı olan ev, 'yuva' olmaz ki!
Orası olsa olsa apart otel odası olur.
Haa bir de kahve saplantıları var ki; o tam delilik.
Güne kahveyle başlamazlarsa, ayılamıyorlarmış.
İyi güzel de o kahveleri içince güne kafein ve sinir yüklemesiyle başlıyorsunuz, bunu ne yapacağız?
Yapmayın, etmeyin; kahvaltı mutluluktur.
Ve bu mutluluk sadece pazar sabahlarına has olmayacak kadar insan hayatı için önemlidir.
Bugün gidin bir büyük markete, gönlünüze göre atın kahvaltılıklarınızı sepete.
Eve gidip sıralayın buzdolabınızın fare düşse kafasını yaracak bomboş raflarına.
Bir kere o dolabın kapağını her açtığınızda içiniz ısınacak, anne evindeymiş gibi ruhunuzu huzur saracak.
GÜNE ENERJİK BAŞLARSINIZ
Sonra sabah bir zahmet 15 dakika erken uyanıverin. Çıkarın peyniri, zeytini, domatesi; gezdirin üzerine zeytinyağı ile kekiği.
Bunu yapmanız üç dakika...
Yanına bir bardak sallama da olsa çay koyun; geçip pencerenin kenarına kurulun.
Açın o sırada televizyonu da. Bir yandan sabah 'ajansını' dinleyin, bir yandan ekmeğinizi domatesin kekikli zeytinyağına banın.
Eğer o gün evden daha enerjik, daha huzurlu, daha mutlu çıkmazsanız da, sonra gelin beni kürekle kovalayın.
EN SON HABERLER
- 1 Serdar Ortaç'tan eski eşi Chloe Loughnan'a gönderme! 'Boşandım, daha iyisi geldi'
- 2 Serdar Ortaç göbeğinden zeytin yemişti! 47 yaşındaki İlknur Soydaş estetikle bambaşka biri oldu
- 3 Aldatmak'ta Sezai’den Güzide için son bir hamle
- 4 45 yıl önceki 'Sus' işaretiyle bir ikon haline gelmişti... Gerçek mesleği bakın ne çıktı
- 5 Kızılcık Şerbeti'nin Nilay'ı Feyza Civelek'in torbacıyla telefon konuşmaları ortaya çıktı! “İlk kez uyuşturucu deneyecektim” demişti...‘Bugünlük eski fiyattan yap’
- 6 "Ey estetik sen nelere kadirsin" Şarkıcı Hatice'nin yaptırmadığı yeri kalmadı... Şarkıcı Hatice'nin son haline bakın!
- 7 Sene 1998...Şimdi ekranlarda fırtınalar estiriyor! Tanıyabildiniz mi?
- 8 Nihat Doğan ile Arzu Doğan'ın boşanma tarihi belli oldu! Ayrılığın perde arkası şoke etmişti! 'Meğer birçok kadınla..."
- 9 İbrahim Tatlıses ile Perihan Savaş'ın kızları Melek Zübeyde evliliğinde 16 yılı geride bıraktı... İşte İbrahim Tatlıses'in damadı...
- 10 Dizilerimizin başarısı New York'ta kutlanacak