Kaliteyi düşürmeye gerek yok

Burcu Güneş'le yaptığı 'Çıkmaz Sokaklar' isimli düetle 25 milyonun üzerinde tıklanma alan Eflatun, 'Anahtar' isimli albümü ile müzikseverlerin karşısına çıktı. Eflatun'la yeni albümünü konuştuk...
Popüler müziğin ön planda olduğu bir dönemde sizin şarkılarınız biraz ağır kaçmıyor mu?
Sektör içerisinde dünyada da belirli türler var. Bizim ülkemizde çabuk tüketilen çok şarkı var ancak derinlemesine yazılan şarkılar fazla yok çünkü derinlemesine bir şarkı yazdığınız zaman şarkıların insanlar tarafından algılanıp benimsenmesi bir yılı alıyor. Sanatçılar da bunun karşılığını alabilmek için daha çabuk tüketilen şarkılar yazıyorlar çünkü arkalarında satış bekleyen bir yapımcı var. Benim şarkılarımın ise biraz daha fazla derinliği var. Satış kaygısı yüzünden müziğimi değiştirmektense, kendim olup insanlara bu şekilde seslenmek istiyorum.
ŞARKIM 10 ÖDÜL ALDI
Hızlı tüketilen şarkıların çok tıklanmasından rahatsız mısınız?
Hayır, değilim. Bundan bir önceki 'Çıkmaz Sokaklar' albümüm 25 milyon tıklanma rakamına ulaştı. Bence popüler bir şarkı da değildi. Geçen sene bu şarkı 10 tane de ödül aldı. Derinliği olan şarkılarımı da insanların sevebileceğini kanıtladım. Yeter ki güzel ve samimi bir şeyler yazayım. İnsanların şarkıları anlaması için kaliteyi düşürmeleri gerektiğine inanmıyorum.
'BAĞIŞ YAPMAMAK BAŞKALDIRI'
Siz organ bağışına destek olmak için de bir şarkı yapmıştınız...
Evet, organ bağışı hakkında şarkı yazmıştım. Geçen gün organ nakli olmuş çocuklarımızla bir araya geldik. Benim için bu tür projelere destek vermek çok önemli çünkü sizin söylediğiniz bir şey bu kitleleri harekete geçiriyor. Organ bağışı herkesin sorunu. Bu vücut bize ait değil; bize emanet edilmiş ama biz bunu har vurup harman savuruyoruz. Dinen baktığımızda; müsrifliği bu kadar yasaklamış bir dinde, insanların organ bağışı yapmamasını dine karşı bir başkaldırı olarak görüyorum. Kuran-ı Kerim'in hiçbir yerinde yasak yokken, hurafeler ve yanlış bilgilendirmeler yüzünden, insanlar kendilerini büyük sevap işlemekten mahrum etmiş oluyor. Ben de tüm organlarımı bağışladım.
Gerçek aşka inanıyorum
Bu hızlı tüketim toplumunda gerçek aşka inanıyor musunuz?
İnanıyorum. İnsanların aşka olan inançlarını kaybetmeye başladıkları andan itibaren dünya bambaşka bir hâl almaya başladı. Aşkı en iyi besleyen şey maneviyattır.