Battaniye-kahve-kitap üçlüsüyle evin tadını çıkarmak.
Tavada/fırında kestane yapmak, sahlep-sıcak çikolatasıcak şarap içmek, mis gibi kokan kekler pişirmek gibi kış ritüellerinin dibine vurmak.
Mahalle arkadaşlarınla kardan adam yapmak.
Çocukluk günleri nostaljisinde savrulmak. 'Ahh eskiden kar yağdığında...' girişli cümleler kurmak.
Umut... Her zorluğa rağmen İstanbul'a nasıl da yakıştı kar; umut verdi, neşelendirdi, gülümsetti. Nasıl da beyaz ayarı çekti gözlerimize.
KARDA GINA GETİREN 5 ŞEY
Kat kat giyinmek sonra kat kat soyunmak.
Temizlenmeyen ara sokaklar ve yollar yüzünden mecburen evde kalmak, dışarı çıkınca tedirgin yürümek ve tabii ki popo üstü düşmek.
Sosyal medyadaki kar temalı fotoğraflar. Tamam arkadaşlar, çekeceğimiz kadar kar fotoğrafı, 'boomerang'ı, videosu vs. çektik. Yeter, duralım; kusma geldi.
Telefonların soğuktan kapanması. Bu da yeni çıktı. Sıcaktan haşlanan telefonlardan sonra soğuktan donup kapanan akıllı telefonlar. Ne yani sana da mı bere takalım?
Çevremdeki herkesin meteoroloji uzmanı kesilmesi; 'Saat 14:00'te yağacak, bak ona göre', 'Gidiyor gibi yapıp geri gelecekmiş', 'Gider bu iki güne, gideeer', 'Güneşe aldanma, kar topluyor' gibi gibi...