atv'de yayına başladığı ilk günden, ekrana veda ettiği geceye kadar onun yerine hiçbir diziyi koyamadık, ondan asla vazgeçemedik. Onca yüksek bütçeli, iddialı dizi; pazartesi gecesi ekrana sürülmesine rağmen, hiçbiri Karadayı'nın karşısında tutunamadı. Peki neden Karadayı bir televizyon efsanesi oldu? İşte sebepleri:
DOĞRU YAPIMCI: Ay Yapım'ın bugüne kadar sadece iş olsun, kâr getirsin diye dizi yaptığına şahit olmadım. Her prodüksiyonuna ilk işiymiş gibi dört elle sarılıyor, en küçük sahneye bile azami özen ve dikkat sarf ediyor. Set atmosferini, ekip ve oyuncular için 'sorunsuz' hale getirmek adına her türlü fedakarlığa katlanıyor.
DOĞRU KANAL: Böyle bir dizi için atv'den daha uygun bir kanal olduğunu sanmıyorum. Seyircisinin talep, beğeni ve beklentilerinden haberdar olunca, doğru konsepti seçip ekranına sürmekte tereddüt göstermiyor.
Bazıları 'Çok uzadı, bitsin artık' demesine rağmen, dizisine inanıp son bölümüne kadar zirvede tutan atv yönetimini ayrıca kutluyorum.
DOĞRU EKİP: Yapımcı firma, daha önce birlikte çalışıp başarılı olan bir ekibi, son derece güçlü bir senaryonun 'gönüllü işçisi' haline getirdi.
Senaristinden yönetmenine, sanat yönetmeninden ışıkçısına, kameramanından müzik direktörüne kadar puzzle'ın tüm parçaları doğru yerdeydi.
DOĞRU KONSEPT: Orta yaş ve üzerindeki seyirci için 1970-1990 yılları arasındaki her hikaye büyük ilgi görüyor.
Bence de bu ülkenin siyasi ve sosyal açıdan en çok eğildiği, büküldüğü, değiştiği, dönüştüğü ve anlatılacak pek çok hikayenin birbirini kovaladığı yıllardı onlar. Bir de 'adalet duygusunun' eskisinden çok daha fazla önem kazandığı bugün, böyle bir hikayenin cazibe noktası oluşturması kaçınılmazdı.
Dönem dizisi çekmenin tüm zorluğuna rağmen, öyle başarılı bir sanat yönetmenliği ve özen vardı ki, tüm dikkatimle izlememe rağmen 'Aaa, o yıllarda böyle şey yoktu' dediğim tek sahneye rastlamadım.
DOĞRU CAST: Kenan İmirzalıoğlu ve Bergüzer Korel arasındaki uyum ve sinerji, seyirciyi tam kalbinden yakaladı. İkilinin medya yönetimi de başarılı olunca, canlandırdıkları karakterlerin inandırıcılık katsayısı da kendiliğinden yükseldi. Yan karakterleri canlandıran oyuncular da olağanüstü bir performans ortaya koyunca, dizi adeta bir oyunculuk resitaline dönüştü.
DOĞRU STRATEJİ: Dizinin lokomotifi Savcı Turgut'u patinaj yapılan günlerde yeniden hikayeye katmak çok doğru bir stratejik manevraydı ve meyvesini de verdi. Ayrıca diziye dahil edilen her oyuncu/ karakter, beklenenden fazlasını verdi. Bunca kalabalık oyuncu kadrosu içinde sizin 'Olmasaydı da olurdu' dediğiniz bir isim var mı? Benim yok.
Hiç abartmıyorum, Karadayı, konservatuvarların drama derslerinde okutulacak kadar 'örnek' bir yapımdır.
Emeği geçen herkesin ellerine sağlık...
