Son Güncelleme: Cuma 25.06.2010
Kendime zor olan yolu seçtim
'Kırmızı Karanlık' adını verdiği ikinci albümünü geçtiğimiz günlerde çıkaran Ece Dorsay: Etek, elbise giymeyi sevmiyorum. Biliyorum şov dünyası bunları gerektiriyor ama ben zoru seçtim
Olmaz mı, Don Kişot gibi hissediyorum kendimi. Ama şartlar böyle gerektirdi. Bunun bir avantajı da var tabii; her şey daha çok içime sindi. Yalnız bütün bütçeyi üstlenmek zorunda kaldım, bu da delice bir şey. Ama enstrüman çalmam çok avantajlı oldu. Çünkü bir de basçıya, gitariste para vermek zorunda kalmadım!
Kesinlikle müzisyen. Evet şiir kitabım var, çünkü o yönümün de üstüne gitmek istedim. Sevin Okyay'ın, "Bu şiirleri kesinlikle yayınlamalısın" sözleri bana çok cesaret verdi. Ama 'Ne iş yapıyorsun?' diye sorduklarında kesinlikle 'müzisyen' derim.
Kesinlikle var, ama bu yıkıcı anlamda değil. Benim şarkı sözlerim küçük küçük mesajlar veriyor; kadın olmanın zorlukları, toplumsal cinsiyet belası, sonra hepimizin üzerindeki bu toplumsal dayatma... İşte atıyorum; kadın süslenmek zorunda, etek giymek zorunda, kaşını şöyle aldırır, şöyle makyaj yapar gibi birtakım şablonlar var. Ben, bunların dışına çıkmalıyız ve ezberleri bozmalıyız diye düşünüyorum.
KENDİMİ ÇOK SORGULADIM
Kesinlikle. Zaten benim yapım öyle. Mesela 2002'de ilk çıktığımda kendimi çok iyi tanımıyordum ama kesinlikle etek, elbise sevmezdim. O zamanlar beni anlayamayanlar da oldu. Ben de kendimi çok sorguladım, niye böyleyim diye... Sonra fark ettim ki, bunlar tamamen toplumsal dayatılar. Bunu belli bir yaşta fark edip, rahatladım. Aslında bunları kesinlikle inat olsun diye yapmıyorum, tamamen içimden geliyor. İnsan nasıl rahat ediyorsa ve nasıl olmak istiyorsa öyle olmalı bence.
Evet, benim yolum daha zor. Ama ben zor yolu seçtim. Ben de şov dünyasının gerektirdiklerini az çok görüyorum ama kesinlikle bana yakışmayacak veya içinde rahat olamayacağım bir şey yapmak ya da giymek istemiyorum. Biraz da ezberleri bozmak lazım diye düşünüyorum.
Aslında o arada da hep müzik yaptım ben, orada burada çaldım. Sekiz yıl ara vermemin nedeni, albüm çıkartmanın zorluğuydu. Mesela ben 2004'te 12 şarkılık bir demo yaptım ama çıkartmak nasip olmadı. Sonra mp3, korsan iyice aldı yürüdü, albüm yapmak gittikçe zorlaştı. Açıkçası çok zorluklar yaşadım. Hele de şablonlara uymayınca daha da zor oluyor. Birçok kadın daha kolay yolu seçebiliyor... Bense hiçbir zaman prensiplerimden şaşmadım. O yüzden de araya biraz zaman girdi.
KENDİ İŞİMLE ANILAYIM
Yararı da var zararı da... Sinema ve müzik dolu bir evde büyümek bana manevi olarak çok şey kattı. Ama bazen insan kendi kimliği ve işiyle var olmak istiyor, hele de belli bir yaşa gelince. Soyadım da kimliğimin bir parçası, asla reddetmiyorum, gurur duyuyorum ama asıl öne çıkması gereken ürettiğim çok şey var.
O baskıyı ben kendime daha çok yapıyorum. Onlara gerek kalmıyor yani. Ama sonuçta sanatkar bir aile bizimki. Kararımı anlayışla karşılamaları doğal. Babam işe başladığında sinema eleştirmenliği diye bir meslek yokmuş. O da aslında bir nevi Don Kişot'luk yapmış ve böyle bir mesleği başlatmış Türkiye'de.
EN SON HABERLER
- 1 “Bebek’te gecekondu kirası veriyor” Kaya Çilingiroğlu’nun eski eşi Feraye Tanyolaç’la ev sahibi mahkemelik oldu!
- 2 Kapıcılar Kralı'nın İbram'ı aradan geçen 47 yılda öyle bir değişti ki tanıyabilene aşk olsun! Kapıcılar Kralı'nın İbram'ını bir de şimdi görün!
- 3 Yargı’nın Savcı Efe’si Ulvi Kahyaoğlu’nun gerçek hayattaki sevgisi bakın kim çıktı! Meğer ünlü yönetmenin oyuncu kızıyla sevgiliymiş!
- 4 Veteran komedyenler ligi
- 5 Kızım bana yetiyor
- 6 Çok heyecanlıyım
- 7 ‘Kasımpaşalı’ Elif Buse Doğan ile geri döndü
- 8 Ünlüler buluştu
- 9 Polis olmak için yetiştirildim
- 10 Rap’i eleştirenleri anlamıyorum