Kendimi en iyi oyunculukla ifade ediyorum

Şu sıralar tiyatroda 'Testosteron' ve 'İkisi Bir Arada' oyunları ile adından söz ettiren oyuncu Ruhi Sarı, yoğun bir iş temposunun içine giriyor. Yaza doğru çekilecek iki sinema filmi, önümüzdeki günlerde olması ihtimal bir dizi projesi ve bir yarışma programından sunuculuk teklifi alan Sarı, projelerini GÜNAYDIN'a anlattı:
KAMYON GELSE KULLANIRIM
Çocukken çok rahat konuşabilen bir adam değildim. Birilerine bir şey anlatırken büyük sıkıntı yaşardım. Kendimi en iyi şekilde oyunculukla ifade edebiliyorum. Oyunculuk sayesinde bir sürü sorunumu çözdüm.
Çocukken babamla birlikte atölyede çalışıyordum. Orada ticareti ve sanayiyi öğrendim. Allah'tan öğrenmişim, çok da işime yaradı. Hiçbir şeye yabancılık çekmedim. Mesela; sete bir kamyon ya da iş makinesi geldiğinde rahatlıkla kullanırım. Çünkü biliyorum.
Ben Kartal gibi kozmopolit bir yerde yaşadım. Orası her milletten ve mezhepten insanın olduğu bir yerdi. Herkesten bir şeyler öğrenip öğrendiklerimi cebimde biriktirdim. Günü geldiğinde çıkartıp kullanıyorum.
'Testosteron' ve 'İkisi Bir Arada' isimli tiyatro oyunlarım çok güzel gidiyor. Beni en çok mutlu eden de, aslında tiyatroların seyirci sıkıntısı çektiği bir dönemde dahi aylar sonrasına bilet satışı yapmamız. Turnelere gidiyor ve kapalı gişe oynuyoruz. Bu durum karşısında oyuncu olarak çok mutlu oluyorum. Bir de oyundaki performansın sonunda seyirciyi oyuncuları ayakta alkışlarken görmek çok güzel bir şey.
HER ROLÜ OYNARIM
Benim için 'Sadece komedi işlerinde yer alıyor' diyenler çok yanılıyor. Evet, komediyi seviyorum ancak öyle seçim yapmıyorum. Ancak komedi tarzı bir iş gelince sette de iyi oynuyor, eğleniyorsunuz. İnsanımız tiyatroya gelip de bizim sergilediğimiz oyunu seyredip evine huzurlu dönüyorsa, bu benim de yatağıma başımı koyduğumda huzurlu olmama sebep oluyor.
Oyunculuk her yerde oyunculuktur. Eğer 'Ben oyuncuyum' diyorsanız, her şeyi oynayabilecek bilgiye ve donanıma sahip olmanız gerekir. Tabii ki, oyunculuk biçimleri farklıdır. Sadece televizyon, sinema ve tiyatro olarak değil, yaptığınız işe göre de değişir. Tiyatrodaki ya da televizyondaki oyunculuk farklıdır.
BENİ DEĞİŞTİRECEKLERİNİ SÖYLEDİLER, AĞZIMIN SUYU AKTI
Çizgi dizi olarak ekrana gelen 'Köstebekgiller', beyaz perdeye uyarlanıyor. Ben de projede kötü adamı oynadım. Film, 24 Ocak'ta vizyona girecek. Hayali karakterlerle bir arada bir işin içinde olmak başta beni çok tedirgin etmişti ama düşündüğüm gibi olmadı. Bana 'Bu işte seni baştan ayağa değiştireceğiz' dedikleri zaman ağzımın suları aktı. Büyük bir hevesle kabul ettim. Her gün 2.5 saat süren makyajın ardından yeni bir karakter yarattık. Oğlum Arte önce bana yabancıymışım gibi baktı, sonra alıştı. Bakalım çocuklar sevecek mi...
KEŞKE ÇEKİNGEN BİRİ OLMASAYDIM
Çekingen bir adamım, keşke bu kadar çekingen biri olmasaydım. Çok kolay hareket edebilen, atik bir adam değilim. Utangaç bir adamım. Bu da keşke biraz daha az olabilseydi diyebildiğim yönümdür.
Yaş almaktan keyif duyan bir adamım. Çünkü her yaşımı dolu dolu yaşayacağımı biliyorum. Yaşlanmak benim aslında biriktirdiğim hazinemdir.
Oğlum Arte'nin adı sanat anlamına geliyor. Onun sanattan çok uzak durabileceğini sanmıyorum. Okuyan, yazan, çizen bir çocuk olsun isterim ama tabii ki ne yapmak isterse ben arkasındayım. Ayakta durduğum sürece en büyük destekçisi olarak varım. Ne yapmak isterse asla 'Bunu yapma' demem.