Kendimi müziğin Al Pacino'su gibi hissediyorum
Müzisyenlerin kategorize edilmesine karşı çıkan ve kendine has bir tarz oluşturduğunu söyleyen Orhan Ölmez: Müziğime bir isim takmak gerekmiyor. Mesela Al Pacino hangi rolü oynarsa oynasın, özündeki tavır ve tarz değişmez. Ben de kendimi müziğin Al Pacino'su gibi hissetmeye başladım
Açıkcası ben de hiç bilmiyorum. Yeni besteleri toparlıyorum. İnsanları biraz şaşırtacağım bir albüm olacak. İçimde bir dolmuşluk var. Albümü dinleyenler, 'Orhan Ölmez pop mu söylemiş, yoksa R&B alt yapılar mı kullanmış?' diyebilir. Yapıyorum ama buna ne ad takmam lazım bilmiyorum.
ÇOCUKLUK HAYALİM GERÇEKLEŞTİ
En son albüm olarak sunduğum çalışma, 22 eserden oluşuyordu. Parçalardan biri de enstrümantaldi. Fanstastik bir şeyler denedik. Türkü formunda olduğu için, kıstasımız türkülerdi. Bu albümümü yaparken çetrefilli bir yola girdiğimi hissettim. Bu albüm benim için, tatlı bir savaşa girmek gibi bir durumdu. Standartlaştırılmaya çalışılacaktım. Bunu yadırgamıyorum; benim beklediğim bir şey olduğu için önüme bir tür savaşçı figürü koydum. Kapakta; bir elimde bağlama, bir elimde gitar vardı. O kapak çocukluk hayalimin gerçekleşmesi anlamına geliyordu.
Bir dönem, garip bir şekilde fantezi müzik standartlarında değerlendirildim. Bunun üzerine yapışması, bir müzisyen için iyi bir şey değil. Oyuncular için bir rolün üzerinize yapışması gibi... Benim müzikteki duruşuma baktığınızda, nev-i şahsına münhasır bir tarz olduğunu görürsünüz. Sahnede alaturka da, Türk sanat müziği de, Türk halk müziği eserleri de okuyorum. Rock gruplarında elektro gitar da çaldım. Haliyle bunların bende oluşturduğu bir birikim söz konusu. İlk zamanlar beste yaparken, 'Ben ne yapacağım?' diye düşündüm. Kendimi daha doğru anlatmak istiyordum. Sonra önemli olanın 'Ben müzik yapıyorum' demek olduğuna inandım.
Orhan Ölmez'in albümü söz konusu olduğunda, sanki ille de belli sınırlar içinde değerlendirilmesi gerekiyor gibi bir önyargı vardı. 'Söz-müzik Orhan Ölmez' denildiğinde, farklı bakış açıları oluşabiliyor. Söz ve müziğin benim olduğunu söylemesem, belki de şarkıları daha net ve tarafsız, objektif bir şekilde değerlendirirler. Öyle olsa, şarkılarımın daha farklı yerlere gideceğine eminim.
SİSTEM 'SEN ŞURADA DUR' DİYOR
Şimdi bunu yıkmaya başladık. Farklı tatlarda şarkılar söyleye söyleye, 'Bu insan müzik yapıyor, gitarı alınca popçu, bağlamayı alınca türkücü oluyor' demeye başladılar. Şimdi amatör olarak klarnet de çalıyorum. Artık bana ne diyecekler merak ediyorum. (Gülüyor)
Kendime has bir tarzım oluştu. Ne tür bir iş yaparsam yapayım, kendi tadımda bir iş ortaya çıktığını fark ettik. Benden Türk sanat müziği de duyabilirler ama bunda yine kişisel bir tat olur. Kendine has şarkılar yazıp söylüyorum. Buna bir ad takmak zorunda mıyız bilmiyorum. Geleneğe saygılı bir duruş sergilerken, bir yandan da üretim aşamasında bağımsız davranmak istiyorum.
'Ben şunu yapmak istiyorum' demenize rağmen 'Senin koltuğun belli, sen şurada dur' diyen bir sistem var. Aslında benim türkü albümüm, bu anlamda güzel bir cevap oldu. Bir oyuncunun sürekli komedi oynaması gibi; şarkıcılar da kategorize ediliyor. Siz de bir yerden sonra 'Ben de şunu yapayım' demeye başlıyorsunuz. Aynı tarzdaki ödüller, kategorize edilip raflara dizilen albümler; garip bir kısır döngü oluşturuyor. Mesela üstad Orhan Gencebay, bir dönem 'Ben denemeler yapıyorum ama insanlar buna bir isim takmaya çalışıyor' demişti. Ben de öyle hissetmeye başladım.
POPÜLER DÜNYANIN KAPILARI AÇIK
Bazı kapıları rahat açıyorlar ama bazı kapılarda, standarda uymadıkları zaman zorlanabiliyorlar. Sektöre yeni girenler, 'Ben de şu isim gibi bir şeyler yaparsam, aynı etkiyi yaratırım' diye düşünüyor.
Son iki-üç yıldır manevi olarak daha iyi hissediyorum kendimi. Her şeyi kendi tadımda yapıyorum. Daha çok kabul gördüğümü görüyorum. İnsanların 'Bu adamın bir tarzı var ve biz bunu sevdik' dediğini hissediyorum. Kategorize edilmemek beni çok mutlu ediyor. Belli tarzda müzikler yapmaya zorlanmadığım için mutluyum. Bir oyuncunun 'Bana artık her karakter teklif ediliyor' demesi gibi bir şey yaşıyorum. Bu konuda en belirgin örnek Al Pacino'dur. O hangi rolü oynarsa oynasın, özündeki tavır değişmez. Ben de kendimi müziğin Al Pacino'su gibi hissetmeye başladım. Kendi adıma türlere ve tarzlara takılmadan müzik yaptığım için mutluyum. Popüler camiada kapılar bana açık. Ama diğer taraftan, müziklerini icra edecek sahne bulamayan insanlar var. Toplumun çoğunluğunun hoşlandığı müzikleri yapmıyorlar, azınlık olarak kalıyorlar.
'ORHAN ÖLMEZ ARABESKİ' DİYE BİR ŞEY ÇIKTI
Kendimi bu aralar bir şeylerle savaşıyor gibi hissettim. Tarzlara uyum sağlayanlar, sıradan kalıyor. Yaptıklarıyla tarz yaratanları, tarih daha çok hatırlar. Bir duruş oluşturmuşum ki, 'Biz bunu Orhan Ölmez gibi yapalım' diyorlar. Orhan Ölmez arabeski ve popu gibi bir şey çıkmıştı bir dönem. Egomu okşayan bir şeydi bu. Bir tat oluşturmuşum ama insanlar buna ad takamamış. Ben kısa vadede mutluluğun peşinde olsam, piyasaya uyum sağlarım. İnsanlar ne istiyorsa onu vermenin peşinde koşabilirim. Fakat ben kendi tarzını oluşturan sanatçıların, uzun vadede daha mutlu olduğunu gördüm. Bana geçenlerde bir ödül töreninde, 'Sizi hangi kategoride değerlendireceğimizi bilmiyoruz' deyip genel anlamda Müzik Adamı Ödülü verdiler.
EN SON HABERLER
- 1 Ünlü şarkıcı Hadise ‘her halimizle güzeliz!’ dedi! Hadise gözyaşları içerisinde paylaşım yaptı!
- 2 Ünlü oyuncu Burcu Kara apar topar ameliyat oldu! Burcu Kara: Son bir yılda çok büyümeye başlamıştı…
- 3 Yaprak Dökümü'nün çocuk yıldızı Ayşe bakın şimdi ne halde! Şebnem Ceceli güzelliğiyle baş döndürdü!
- 4 Ferdi Tayfur ile Necla Nazır'ın kızı Tuğçe Tayfur'dan karnı burnunda paylaşımlar "Tuğçe Lina anneme benzesin"
- 5 Zeynep Bastık ve Serkay Tütüncü ilk kez görüntülendi! Öpüşürken yakalanmışlardı...
- 6 Şarkıcı Morena Taraku’nun evinden 2 saatte 35 milyon çalmışlardı... Eski çalışanından şüphelendiğini söyledi!
- 7 Herkes onu Bizimkiler'in Ali'si olarak biliyor! Atılay Uluışık’ı bakın tanıyabilecek misiniz? Sosyal medya onu konuşuyor!
- 8 Yalı Çapkını'nın Kazım Ağa'sı Diren Polatoğulları'nın güzeller güzeli eşine bakın! "Az değilsin Kazım Ağa"
- 9 52 yaşında baba olmuştu! “Taş Kağıt Makas”ın Kadri Palaz’ı Hüseyin Avni Danyal’ın kızları ve güzel eşi dikkat çekti!
- 10 Gözde çift Sinem Kobal ile Kenan İmirzalıoğlu'nun kızları Leyla'nın köpeği Çiko ile sevimli halleri kalpleri eritti!