Son Güncelleme: Pazartesi 09.07.2012
Kendimi pazarlamak gibi bir niyetim yok!
'Sahilde Buluşalım' isimli kitabıyla gündeme gelen senarist Kandemir Konduk,"Özel televizyonlar ilk kurulduğunda çok talep geliyordu, şimdi kimse aramıyor. Ben de kendimi pazarlayamıyorum, pazarlamak da istemiyorum" diyor
35 senedir Bodrum'a gider gelirim. Geçmişten günümüze orada yaşanan çelişkileri göstermek ve vurgulamak istedim. 'Kendi içinde kapalı bir kasabada, tutucu özellikleri olan bir aile, sahil kesiminde daha modern bir hayat süren akrabalarının yanına tatile giderse ne olur?' sorusundan yola çıktım ve yaşanacak çelişkileri, çatışmaları, farklılıkları anlattım.
TEKLİF BEKLİYORUM
Ben burada özellikle 'Bu yaşam daha güzel ya da kötü' diye vurgulamaktan kaçındım. Biri sahilde yaşayan modern, diğeri kırsalda yaşayan tutucu iki kardeşi ele aldım. Ben kitabın tamamen mizahi olmasına çalıştım. Bu, çok ciddi bir konu aslında. Ben aynı ciddiyetle didaktik bir anlatımdan kaçındım. Gülümseterek düşündürtmeyi amaçladım.
O yönde teklif var, olabilir. İş bizden çıktı, şimdi iş yapımcılara düşüyor. Kapı kapı dolaşıp "Bir kitap yazdım, filmi de olur" diyemem yani. İlk teklifi karşıdan bekliyorum.
AĞA DİZİLERİ YAZMAM
Bir uzaklaşma gereği duydum. Bunun yarı nedeni benden, diğer yarısı da sektörden kaynaklanıyor. Benimkisi yorulmak falan değil. "Ne iş olsa yaparım abi'cilerden değilim; her şeyi yapamam. Mesela 10 sene süren 'Mahallenin Muhtarları'ndan sonra ağa dizileri meşhur oldu. Ben öyle şeyler yazamam. Sonra silahlı, vurdulu kırdılı diziler tuttu ki, ben ona başından beri karşıyım. Televizyondan başka eğlence aracı olmayan büyük bir kesimi ele geçirmek adına bu tür diziler yapıldı. Ben de bunu ihanet olarak gördüm, böyle bir ortamda olmak istemedim.
GÜLME ALGISI DEĞİŞTİ
İzleyiciye... Yapımcılarda bir sorumluluk duygusu olmalı. Yarısından fazlası genç nüfus olan bir ülkede; her bölümde 10 adamın öldürüldüğü bir dizi 'Çok iyi reyting alıyor' diye devam ediyor. Bu hoş değil! Burada bir yurtseverlik yok! 'Halk bunu ister' mantığı son derece yanlış. Yapımcıların bir misyonu olmalı.
Bu memlekette olur mu öyle şey, hele de mizah yazıyorsan... (Gülüyor) Keşke memleket kurtulsa da, bütün mizahçılar işsiz kalsa... Yazacak bir şey bulamıyorsun, ne güzel memleket değil mi? Brecht'in dediği gibi 'Her şeyin mizah olduğu ülkede yaşanılmaz'. O yüzden tıkanma olmaz biz de..
Değişti tabii. Gülmek değişken bir olgu. Cinsiyete, yaşa ve ekonomik duruma göre değişiyor. Zenginle fakir, kadınla erkek aynı şeye gülmüyor. Cahil insan, düşmelere kalkmalara gülüyor. Eskiden yelpaze daha dardı, şimdi daha geniş...
EN SON HABERLER
- 1 Seray Sever 49 yaşında anneliği tatmıştı! Seray Sever’den kızlarıyla sevgi dolu paylaşım: Aşkın en saf hali!
- 2 Minik Cadı filminin çocuk yıldızıydı! Şimdi 54 yaşında! Ünlü oyuncuyu tanıyabildiniz mi?
- 3 Görenlerin nutku tutuldu! Bahar'ın yıldızı Demet Evgar'ın annesi "Maşallah bu ne güzellik" dedirtti!
- 4 Akasya Durağı'nın çıtı pıtı güzeliydi son haliyle mest etti! İşte Akasya Durağı'nın Dilek'i Pelin Sönmez'in muhteşem değişimi...
- 5 Nihat Doğan ve eşi Arzu Doğan boşanıyor! İranlı hayranı eşiyle mutluluğu kısa sürdü...
- 6 Bahar'ın Rengin de estetik mucizesi çıktı! Oyuncu Ecem Özkaya'yı doğal güzel sananlar hüsrana uğradı!
- 7 Tamer Levent’in oyuncu oğlu bakın kim çıktı! Meğer Ferhunde Hanımlar’ın yıldızıymış...Gözlerini babasından almış!
- 8 İrem Derici ile Gökhan Fırat ayrıldı... Aşk bitti dövme kaldı
- 9 Kuruluş Osman'da Osman Bey’in Bursa yolculuğu!
- 10 Duygu Nebioğlu'nun Metin Akpınar'a öfkesi dinmiyor! 'Sesimizi duymadınız'