Keşfedilme zamanımı kendim belirledim

İzmirli oyuncu Fırat Topkorur, son dönemin en dikkat çeken genç oyuncularından. Oyunculukta hızlı adımlarla ilerleyen Topkorur, 'Off Karadeniz' ve 'Bu Son Olsun' sinema filmlerindeki performansının yanı sıra şimdilerde 'Fatih Harbiye' dizisindeki 'Cihan' karakteriyle de beğeni kazandı. Aynı zamanda Devlet Tiyatrosu sanatçısı olan Fırat Topkorur'la yeni projelerini ve özel hayatını konuştuk...
Son dönemde çok dikkat çektiniz. Geç keşfedildiğinizi düşünüyor musunuz?
Bence buna, doğru zamanda doğru hamleyi yapmak diyebiliriz. Bu işin eğitimini aldığım için keşfedilme zamanıma da ben karar verdim. Bu zamana kadar 20'den fazla tiyatro oyununda oynadım, iki sinema filmi, bir dizi, iki kısa film yaptım ve henüz 32 yaşındayım. Başarıya giden basamaklar hazmedilerek çıkılmazsa hiçbir zaman zirveye ulaşamazsınız. İçinde yer aldığım projelerin kaliteli olması da ön plana çıkmamı hızlandırdı.
Gelecekte adınız anıldığında insanların aklına ne gelmesini istiyorsunuz?
Fırat Topkorur denildiğinde akıllara önce iyi bir insan olarak gelmek istiyorum. Profesyonel hayatımda ise herkesin aklında ve kalbinde iz bırakan bir oyuncu olmak isterim. Hiç bıkmadan okuyorum, kendimi geliştiriyorum, herkesten bir şeyler kapmaya çalışıyorum.
TÜKENECEK VAKİT YOK
Devlet Tiyatroları disipliniyle yetişen bir oyuncu diğer oyunculardan bir adım önde midir?
Devlet Tiyatroları çok farklı bir ekol. Kulisin havasında, suyunda, insanların enerjilerinde çok farklı bir iklim var. Orada tanımlanamayan bir disiplin var. Devlet Tiyatroları size adabı öğretir.
Yoğun tempoda çalışan bir oyuncu olarak son zamanlarda popüler olan tükenmişlik sendromu ile ilgili ne diyeceksiniz?
Benim hayatım oyunculuk. Ekmeğimi senelerdir buradan kazanıyorum. Senaryonun yoğunluğuna göre haftanın dörtbeş günü setteyim ama düzenli çalıştığımız için kendime ve sevdiklerime gereken vakti ayırabiliyorum. Tükenmişlik sendorumuna gelince; maalesef sendroma girecek vaktim yok.
Bir oyuncu rolüne girmek için neler yapmalı?
Bir oyuncu role girmek için önce harika bir gözlemci olmalı. Canlandıracağı karakterin analizini yapmalı, tüm insani duygularını çözümlemeli. Asla 'Asla oynamam' dediğim bir rol olamaz. Bence bir oyuncunun böyle bir lüksü de olamaz.
Yabancı oyunculardan 'Her filmini izler, ders çıkartırım' dediğiniz biri var mı?
Birçok sevdiğim ve başarılı bulduğum oyuncu var. Tabii ki onları izlerken bir şeyler almaya çalışıyorum. Sonuçta oyunculuk gözlem işi; ne kadar çok gözlemlerseniz o kadar çok şey biriktirir ve öğrenirsiniz.
Son dönemin en iddialı oyuncularından olmak size nasıl hissettiriyor?
Genç ve yetenekli birçok oyuncu arkadaşım var. Bu piyasada maalesef birçok başarılı aktörün kıymeti bilinmiyor. Oyunculuk mesleğine senelerini verip hak ettiği yerlere gelemeyen adamlar var; diğer tarafta da basamakları uçarak çıkan isimler var. Fakat şartlar böyle, bunu da hiç kimse değiştiremez. Ben iddialı olmaktan ziyade hak ettiği yerde olan bir adam olduğuma ve bundan sonra da hak ettiğim yerlere gelmeye devam edeceğime inanıyorum.
Kendinizi birkaç sene sonra nerede görüyorsunuz?
Hiçbir zaman hak ettiğinin fazlasında gözü olan bir adam olmadım. O gün geldiğinde de hak ettiğim yerde olabilmeyi umuyorum.
Yaz için projeleriniz var mı? Yaz için şu an görüştüğüm üç sinema filmi var. Üçü de çok farklı hikayeler. Hâlâ senaryoları okumaya devam ediyorum, İçime en çok sinen işe karar vereceğim.

DÜNYANIN EN ŞANSLI ADAMIYIM
'Hayatta en büyük destekçim' dediğiniz kişi kim?
Ailem ve sevgilim. Onların desteği tüm dönüm noktalarından doğru zamanda geçmeme sebep olmuştur.

SEVGİLİM VAR
Evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Üç senedir hayatı paylaştığım bir sevgilim var. Şükürler olsun ki dünyanın en şanslı adamıyım. Tabii ki evlenmeyi düşünüyorum.
Bir kadın sizi nasıl etkiler?
Ben o etkilenmeyi üç sene önce yaşadım zaten. Şimdilerde ise sevgilimden her geçen gün daha fazla etkileniyorum. Zeki kadınlar beni her zaman etkilemiştir. Güzellik göreceli bir kavramdır ama ne şans ki hayatımdaki kadın çok güzel ve başarılı.
İzmirli'siniz ve hayatınızı İstanbul'da sürdürüyorsunuz. Bir gün memlekete dönüp toprakla haşır neşir olma fikriniz var mı?
En büyük hayalim vakti geldiğinde doğup büyüdüğüm topraklara dönüp bahçemde kedi, köpek, tavuk, horoz beslemek. Arka bahçede de sebze yetiştirmek. Bir de küçük bir teknem olursa tadından yenmez.