Kızımla yuvarlanmak istediğim için mide ameliyatı oldum
Geçtiğimiz ay geçirdiği mide küçültme ameliyatıyla kısa sürede 20 kilo veren Hakan Aysev: 3.5 yaşındaki kızım, ameliyat olmamda en büyük etkendir. Onunla yerlerde yuvarlanmak, koşturmak istiyordum. Ancak en ufacık bir harekette terleyip nefes nefese kalıyordum
İstanbul'un kaosundan çok sıkılmıştım. Radikal bir kararla Urla'ya taşındım. Çevremdekiler 'Bu kadar aktif sanat yaşantın içinde neden emekli hayatı yaşayacaksın' diye çok söylendiler ama ben evimi kenara çektim, kendimi değil. Önceden Suadiye'de oturuyordum. Arabayla Taksim'e üç saatte gidiyordum. İzmir'den de İstanbul'a üç saatte gidiyorum. Bu çok büyük lüks. Burada özlediğim insan ilişkilerini orada çok daha rahat yaşıyorum.
Hayır. Ben 10 yıl kadar çok sesli müziğin ve operanın tanıtılması için çok uğraştım. Bu anlamda misyonumu tamamladım. Yani artık opera adına anlatacağım her şeyi anlattım. Sağolsunlar; Hakan Aysev'i de kabullendiler ve sevdiler. Yani opera denince insanların aklına Hakan Aysev geliyor. O yüzden çok büyük bir korku yaşamadım.
OPERAYI ÖNCE KADINLARA SEVDİRDİM
Benim yaptığım müzik çok popüler değil. Ancak ben elimdeki mala çok güvendim. Opera, sanatın ulaşabileceği en üst düzey. Bunun algılanması ve alışılması zaman alıyor. Operayı geniş kitlelere tanıtabilmemde en önemli faktör kadınlardı. Ben de ev kadınlarını hedef aldım. O yüzden çok fazla kadın programına çıktım. Onlar yemek yapıp temizlik yaparlarken beni izlediler. Akşam da ailelerine beni anlattılar. Operanın yanında Türk sanat müziği ve türkü söyledim Ayrıca Tanju Okan'dan Kayahan'a pek çok ismin şarkılarını seslendirdim. Hedefi doğru koyunca geniş kitlelere ulaşmakta zorlanmadım.
Evet, aynen öyle. Yüreğimi sızlatan, hep "Şu şarkıları söyleseydim" dediğim şarkıları söyleme zamanım geldi. Bu da bu albümde vücut buldu. Daha önce Yıldırım Gürses şarkıları söylemiştim.
KİLOLARIMLA BARIŞIK BİR İNSANIM
1.5 yıldır Urla'da yaşıyorum. 'Peki Ne Yapalım'; oranın huzurunu, sakinliğini ve Ege havasını taşıyan bir albüm oldu. Eller havaya bir albüm yapmadık. Operacı bir kimliğim olduğu için seçici davrandım. Bu albümde de 7'den 70'e herkesin dinleyip seveceği bir şeyler var; Rafet El Roman'ın 'Sorma Neden' şarkısını İtalyanca okudum.
Ben hep kilolarıyla barışık bir insandım. 'Türk Pavorotti' gazıyla bugünlere kadar geldim ama yaş ilerleyip sağlıkla alakalı sorunlar ortaya çıkınca bunu yapmak mecburiyetinde kaldım. Ancak 3.5 yaşındaki kızım, ameliyat olmamda en büyük etkendir. Geç baba olduğum için kızımla geçirdiğim her saniyenin kıymetini bilmeye çalışıyorum. İstiyorum ki kızımın mürüvvetini göreyim, belki torunumu göreyim... Onunla yerlerde yuvarlanmak ve koşturmak istiyorum. Bunu yapamamak beni çok üzüyordu. En ufak bir harekette terleyip nefes nefese kalıyordum. İki senedir bu ameliyatla ilgili araştırma yapıyorum. Mide ameliyatı olan Işın Karaca yakın arkadaşım ve beni bu konuda yönlendirdi. Karar verdim ve iki günde ameliyat oldum.
Henüz bir ay geçti. 20 kilo gitti, 20 daha gidecek. Aynada kendimi görünce mutlu oluyorum. Artık acıkmıyorum. Midem özüne döndü. Yemek yemeyi çok seviyorum. Ben o kiloları çok keyifle aldım, hiç pişman değilim. Ama artık bir yerden sonra 'Yiyeceğimi yedim' deyip sağlıklı yaşamak gerekiyor. İki köfte, yarım kase çorbayla doyuyorum.
JETGİLLER GİBİ BESLENİYORUM
Biz mideyi şişiriyormuşuz. Şu anda 12-13 yaşındaki çocuğun midesi kadar midem var. Doymak için değil, beslenmek için yiyorum artık. Çok zengin kalorili şeyler yemiyorum. Şarkı söylerken bile çok rahatım.
Ben tatlıyı çok severdim ama artık canım hiç tatlı çekmiyor. Benim vazgeçemediğim tek şey Ankara simididir. Ameliyattan sonra gram canım çekmedi; muhteşem bir şey! 'Jetgiller' diye bir çizgi film vardı; bir hapla pizza ya da spagetti yerlerdi. Ben de hep onu hayal etmiştim. Bir hapla iki porsiyon İskender gibi. Bu da öyle bir şey oldu. İki köfte yiyorum, sanki iki porsiyon köfte yemiş gibi oluyorum.
Şu an 58-60 bedenim. 54 olmaya çalışıyorum. En büyük hayalim gidip hazır beden kot pantolon alıp beyaz gömleği içine sokmak. Çok da zayıf olmak istemiyorum. Çünkü sahnede bir duruşum var benim. O duruşu kaybetmek istemem.
Pavarotti diye anılmaktan rahatsız olmadım
Ya da bundan rahatsızlık duyduğunuz oldu mu? Pavarotti'nin üç yıl öğrencisi oldum. İkimizi tip olarak benzettiler. Bu yüzden Adım 'Türk Pavarotti' olarak kaldı. Bundan da hiç sıkılıp rahatsız olmadım. Bunun tanınmamda ve yol almamdaki katkısını inkar edemem ama ben bunu özellikle kullanmak istemedim. Bu, bana dışarıdan yakıştırılan bir şey. Bir opera sanatçısının bu kadar tanınıp bu kadar kabul görmesi ütopik bir durum.
EN SON HABERLER
- 1 Fahriye Evcen ve Burak Özçivit’ten sette aşk pozu!
- 2 Esra Erol kız kardeşleriyle davete katıldı! Esra Erol ve kız kardeşlerinin benzerliği şaşırttı!
- 3 İbrahim Çelikkol ve sevgilisi Natali Yarcan evleniyor mu? İşte İbrahim Çelikkol’un dikkat çeken o açıklaması!
- 4 Kızılcık Şerbeti oyuncularına neler oluyor? Kızılcık Şerbeti'nin Alev'i Müjde Uzman'ın hastalığı endişelendirdi! "Kimse bana inanmıyor"
- 5 Bahar'ın yıldızı Demet Evgar meğer yakışıklı kardeşiyle aynı dizideymiş... Demet Evgar'ın oyuncu kardeşi bakın kim!
- 6 Oyuncu Yıldız Çağrı Atiksoy ile Berk Oktay'ın kızları doğdu! İşte bebeklerine verdikleri isim...
- 7 Bahar'ın Timur'u ters köşe yaptı! Bahar'ın Timur'u Mehmet Yılmaz Ak 'Yok artık' dedirtti!
- 8 Serenay Sarıkaya'nın eski sevgilileriyle pişti olduğu gecede kimler geldi kimler geçti...
- 9 Kuruluş Osman’da Osman Bey Bizans’a savaş açıyor
- 10 33 yaşındaki Melisa Aslı Pamuk sosyal medyada ilgi odağı oldu! Annesi güzelliğiyle kızını solladı! “Abla kardeş gibi”