Perşembe 08.07.2016

‘Kızlar sanatçı diye oğlumla evlenmeye yanaşmıyor’

Her Kafadan Bir Ses ekibi olarak bayram öncesi Alişan’ın, ailesiyle yaşadığı Kurtuluş’taki evlerine konuk olduk. Annesi Suzan Hanım ve babası Mehmet Bey ile bayramlaşan Alişan’ın, kaykay üzerindeki hakimiyeti bizi şaşırttı. 40 yaşındaki oğlunu evlendirmek için uğraşan Suzan Hanım “Bazı kızlar sanatçı diye oğlumla evlenmiyor. Ama Alişan normal bir hayat yaşıyor” diyor

Ömer KARAHAN
Ev ziyaretinde babet çorap kardeşliği
Yıllardır sanat camiasının içinde bulunan, hem fiziksel, hem de karakter olarak hiç değişmeyen Alişan'la evinde bir araya geldik. Çikolatamızı yiyip bayramlaştığımız Alişan'ın ailesi bizi iyi bir misafirperverlikle karşıladı.
Şu sıralar yeni parçası 'Ölümsüz Aşklar' ile oldukça ses getiren Alişan, annesi Suzan Tektaş ve babası Mehmet Tektaş ile birlikte yaşıyor. Ünlüler dünyasındaki birçok kişinin aksine ailesi ile yaşamaktan vazgeçmeyen Alişan, yine çok samimiydi. Ee tabii anne Suzan Hanım'ın maharetli ellerinden çıkan tatlılara ve elleri ile servis ettiği çay ikramına da değinmeden olmaz. Buradan kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Evdeki bayram ziyaretimize damgayı hoverboard yani elektrikli kaykay vurdu. Alişan'ın kaykay üstünde annesi ve babasına çikolata tutup ellerini öpüp bayramlaştığı sıradaki hali, gerçekten görülmeye değerdi. Meğer Alişan, değme kaykaycılara taş çıkartıyormuş. Bunu da bu vesile ile görmüş olduk. Anne Suzan Hanım, Alişan'ın salon ve yatak odasında bile kaykay kullandığını, onun üzerinde halay bile çektiğini belirtti. Alişan'ın rahatça kaykayını sürebilmesi için evdeki halılar bile kaldırılmıştı.
?'HâLâ ÜSTÜNÜ ÖRTÜYORUM'
Alişan'la fotoğraf albümüne baktık, çay-tatlı keyfi yapıp sohbet ettik. Hem kendisi, hem ailesi öyle samimiydi ki; bizi yazlıklarına bile çağırdılar. Babası Mehmet Bey, 'Ah Le Yar' adlı parçayı Türkiye'de en iyi Alişan'ın okuduğunu söyledi. Anne Suzan Hanım ise gece yatarken üstü açılmışsa örttüğünü, onu hâlâ çocuk gibi gördüğünü söyledi. Kendisine bu kadar hassas olan anne ve babasına karşı Alişan da oldukça saygılı ve sevgi dolu.
Alişan'ın araba ve saat tutkusu bilinir. Ama o gün, kolundaki binlerce dolarlık Patek Philippe saati ya da yeni aldığı yüzbinlerce Euro'luk lüks Mercedes arabası yerine benim kafama başka bir detay takıldı. Özellikle yazın tercih ettiğimiz babet çoraplar, ev ziyaretimize damga vurmuştu. Alişan'ın ayağındaki babet çoraptan, ekip arkadaşım Merve Yurtyapan ve benim ayağımda da olunca; fotoğraflarda ilginç bir görüntü ortaya çıktı.
ÖZLEM AVCI
Kazandıklarını ailesi yönetmiyor parasını istediği gibi harcıyor
1997'de 'Var ya' şarkısı ile çıkış yapan, Türkiye'nin bağrına bastığı ailemizin delikanlısı Alişan'ın; anne ve babasıyla birlikte yaşadığı eve konuk olduk. Annesi ve babası, gece gece yaptığımız ziyaretten hiç rahatsız olmadı.
Alişan'ı ilk çıktığı günden beri tanırım. Kendisinin de yüzüne söylediğim gibi; sanat dünyasının değişmeyen nadir insanlarındandır. Anne ve babasıyla yaşadığı evi, ilk kazandığı parayla almış. Onun için mütevazı bir muhitte oturuyor.
Alişan'ı yıllarca güleryüzüyle tanıdık. Evde de öyle; anne-babasının haylaz oğlu. Annesinin tek şikayeti; oğlunun her yıl araba değiştirmesi ve odasının dağınıklığı.
Yeni single'ı 'Ölümsüz Aşklar'ın kısa zamanda internette çok fazla tıklandığını söyleyen Alişan, yazın ortasında yeni bir single yapacağını açıkladı.
'DİZİ SETLERİNE DÖNMEM'
Biz onun müzik çalışmalarından bahsederken babası söze girdi: "Çocukluğunda şarkıcı olması için onu ben teşvik ettim. Zaten böyle olacağı belliydi, çocukken de mikrofon hep elindeydi." Bu sözlerin üzerine annesi, çocukluk albümünü getirdi. Gerçekten Alişan'ın elinden mikrofon hiç düşmemiş.
40 yaşında olan Alişan, evlilik mevzularından çok sıkılmışa benziyor. Kendisi "Kısmet" diyor. Söze giren annesi ise "Bazı kızlar bir sanatçı ile evlenme düşüncesinden dolayı kaçıyor" diyor. Annesi, oğluna her gün yüzlerce kız fotoğrafı gösterdiğini söyledi.
Alişan sohbetimiz sırasında bir Tarkan'da, bir de kendisinde olan mikrofonu odasından getirdi. Azerbaycanlı bir ailenin Alişan'a hediye ettiği mikrofon; altın ve pırlanta süslü.
Yakın dostu Çağla Şıkel'i de ailecek sevdiklerini söyleyen Alişan, Şıkel'in oğulları Uzay ve Kuzey'in kendisine düşkün olduğunu belirtti.
Alişan, "Dizi setlerine döner misiniz?" sorusuna, "Setler yorucu, film gibi çekiliyor. Sahne zaten tüm zamanımı alıyor" diye cevap verdi.
MERVE YURTYAPAN
Annesinin bulduğu kızları beğenmiyor
Kurtuluş'ta oturan Alişan, bizden biri; camdan el sallayarak bizi karşılıyor. Kapılarını çalıyoruz, tam bir Türk ailesinin sıcaklığıyla karşılanıyoruz. Evleri beyaz tonlarında döşenmiş. İçeri girdiğinizde bir ferahlık hissi uyanıyor. Salon çok eşya ile boğulmamış. Kenarda büyük bir yemek masası, üçlü uzun iki kanepe ve tekli iki koltuk, ortada da cam bir sehpa var.
Annesi Suzan Hanım, "Oğlumun evlenmesini istiyoruz. Arada kız da gösteriyoruz ama beğenmiyor. Artık fotoğraflar hep oynanmış; kızların fotoğraflarıyla alakaları yok" diyerek gülüyor ve ekliyor: "Oğlum evden işe, işten eve gidiyor. Bazıları sanatçı diye çekiniyor ama oğlum normal bir hayat yaşıyor."
'BÖLÜM BAŞINA 60 BİN DOLAR ALDIM'
Evleri çok düzenli. Annesine "Alişan size yardım ediyor mu?" diye soruyorum, "Biraz dağınıktır oğlum. Eşyalarını ortada bırakır" diyerek oğluna takılıyor.
Ailenin komşularıyla ilişkileri iyi olduğu için yıllardır yaşadıkları evden taşınmak istememişler. Mahalle hayatını sevdiklerini söylüyorlar. Alişan, "Artık bir yer tarif ederlerken 'Alişan'ın evinin yanı' gibi açıklamalar yapılıyor" diyor.
Evin baş köşesinde duran dev fotoğraf dikkatimi çekiyor; Alişan'ın 'Aynalı Tahir' dizisinden kalmış. "Artık sizi neden dizilerde göremiyoruz?" diye soruyorum, "Sahne programlarıyla dizileri bir arada yürütmek çok zor" diye yanıt veriyor. Son dönemde çok konuşulan dizi ücretleri hakkındaki söyledikleri de hepimizi çok şaşırtıyor. Ünlü şarkıcı bundan 15 yıl önce ücretlerin çok daha yüksek olduğunu belirterek şöyle diyor: "İnanılmaz paralarla konserlere giden, dizi yapan kaç kişi vardı ama birçoğu kalmadı. Şu an dizilerden bölüm başına en yüksek 100 bin lira alınıyor. O dönem 100 bin dolar alınıyordu. Bölüm başına benim 'Kurt Kapanı'ndan aldığım para 60 bin dolardı. İbrahim Abi (Tatlıses) bölüm başı 150 bin dolar alıyordu."
İLKER GEZİCİ
Görücü usulü ile evlenmeye karşı değil!
Alişan, 'Aynalı Tahir' dizisinden kazandığı ilk parayla aldığı evde, ailesiyle birlikte yaşıyor. Bu özelliğiyle sanat camiasındaki ender isimlerden biri. Alişan bu tercihiyle ilgili şöyle konuşuyor: "Ayrı eve çıkma denemelerim oldu. Annemle babam vicdan yaptılar. Böylesi daha iyi. Ütüm yapılıyor, kıyafetlerim derli toplu. Yemek hazır. Daha ne olsun." Annesi Suzan Hanım ise, "Allah'ın izniyle evlendirip göndereceğim. Boşuna 'Ailemizin sanatçısı' demiyorlar. Hep beraber yaşıyoruz" diyerek oğlunu hayırlısıyla baş göz etmenin derdinde.
40 yaşında olan Alişan'ın kariyeri boyunca belki de en büyük sorunu; evlilik meselesi oldu. Mehmet Ali Erbil'in 2007'de nişanlandığı kızı Sezin Erbil'den ayrıldıktan sonra evlilik kurumuna olan güveni sarsılsa da, her fırsatta evlenmek istediğini söyledi. Annesi Suzan Hanım başta olmak üzere, eş, dost, akraba tarafından sürekli evlendirilmeye çalışılan Alişan, artık konuyu tamamen akışına bırakmış durumda. Ünlü şarkıcı "Annemle babam 40 yıldır evli. Onlar da görücü usulü evlenmişler. Ben de görücü usulüne karşı değilim. Normal bir iş yapsaydım 25 yaşımda evlenirdim. Hilmi Abi (Topaloğlu) hayranlarımı kaybederim diye evlenmemi yasaklamıştı. Artık o düşünce kalmadı" diyor.
Alişan, evlenmemesiyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la aralarında geçen bir diyaloğu da anlattı: "İftar daveti verdiği gün hem Babalar Günü'ydü, hem de doğum günümdü. Cumhurbaşkanımız 'Yaş kaç oldu? diye sordu. '40 oldu' dedim. Sayın Erdoğan hemen eşini çağırdı ve Emine Hanımefendiye; 'Emine 40 yaşına gelmiş, ne olacak bu çocuğun durumu?' diyerek duruma el koydu."
Profesyonel müzik kariyerinde 20 yılı geride bırakan Alişan'ın bugünlere gelmesinde babasının çok büyük payı var. Daha 5 yaşındayken elinde mikrofonla, arkasında orkestrayla şarkılar söylüyormuş. Babası "8 yaşından itibaren ona kola içmeyi yasakladım. Soğuk içecek ve dondurma da yasaktı" diyerek koyduğu kuralları anlatıyor.
Alişan'ın babasıyla mesafeli bir ilişkisi var. Ancak birbirlerine duydukları sevgi ve güven rahatlıkla hissediliyor. Alişan 15 yaşında başladığı konservatuvarda çok sıkıldığı için devamsızlıktan kalınca, babasından ilk tokadını yediğini anlatıyor. Alişan o günlerden "Konservatuvardan atılıp tekrar giren ender isimlerden biriyim" diyerek bahsediyor. Fenerbahçe maçlarını ise özellikle babasıyla birlikte izlemiyor. En son izledikleri Zeytinburnu maçında Fenerbahçe yenilince, bu kararı almışlar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.