Klibimiz ekrandaydı ama cebimizde para yoktu

'Bir Kadın Çizeceksin' isimli ilk şarkılarıyla büyük çıkış yakalayan, ardından 2010'da Eurovision'da ikinci olan Manga; kısa süre önce ise 'Işıkları Söndürseler Bile' isimli yeni albümlerini çıkardı. Ferman Akgül, Yağmur Sarıgül, Cem Bahtiyar ve Özgür Can Öney'den oluşan Ankara kökenli grup, yeni albümlerini GÜNAYDIN'a anlattı...
Manga, ilk olarak nasıl bir araya geldi?
YAĞMUR SARIGÜL: Hikayemiz, 2002 yılında başladı. O sıralar hepimiz Ankara'da üniversitede okuyorduk ve tanışıklığımız yoktu. Ben ilk olarak Özgür'le bir araya geldim. Özgür, Ferman'ı; Ferman da Cem'i getirdi. Bu şekilde kadroyu tamamladık. Kendi bestelerimizi yapıp arada bazı cover şarkılar çalarak birlikte müzik yapmaya başladık. Daha sonra amatör grupların kendi besteleriyle katıldığı bir yarışmaya girdik ve Türkiye ikincisi olduk. Ondan sonra müziği daha ciddiye almaya başladık. 2004'teki ilk albümümüzle bir anda çok büyük bir çıkış yakaladık.
İNGİLİZCE ALBÜM HAZIRLIYORUZ
Peki böyle bir çıkış yakalamayı bekliyor muydunuz?
Y.S.: Hiçbirimiz böyle bir çıkışı beklemiyorduk. Beklentimiz, her şeyin uzun vadede olacağı yönündeydi. Cebimizde para yokken, bir anda klibimiz televizyonlarda dönmeye başladı. Epey şapşallaştık o dönem. Daha sonra yavaş yavaş profesyonelleşmeye başladık. Yüzlerce konser verdik, Türkiye'nin dört bir yanına ulaştık. Daha sonra 'Şehr-i Hüzün' albümünü yayınladık. Onda da çok güzel başarı sağladık ve birçok ödül aldık. Ondan sonra da MTV Europe'dan ödül aldık. Hemen akabinde Eurovision teklifi geldi. Orada kazandığımız ikinciliğin ardından; hem ülkemizde, hem de yurt dışında bize birçok kapı açıldı. Çok tanınan bir grup olduk, yurt dışında bağlantılar kurduk. Şimdi New York'ta bir menajerlik ajansıyla çalışıyoruz. İngilizce albüm için hazırlıklara başladık.
Üniversite gençliğinin idolü oldunuz. Müzik yapmak isteyen gençlerin hayalini gerçekleştirdiniz bir bakıma...
CEM BAHTİYAR: Üniversite gençliğinin sessiz çığlığının en somut örneğiyiz. Biz de üniversite hayatının içinden, kalbinden geliyoruz. Üniversite çağında müzik yapmak isteyenlerin, neleri başarmak istediğini çok iyi biliyoruz.
Yıldız Tilbe ile düet yaptınız. Farklı müzik dallarını denemek ister misiniz?
C.B.: Biz kariyerimizin başından beri düet konusunda insanları şaşırtmak istedik. Kendi kulvarımızın dışından bir isimle farklı düetler yaptığımızda, müziğimize çok farklı lezzetler katabiliyoruz. Açıkçası gelebilecek tepkileri düşünerek kendimizi hiç sınırlamadık. Elbette çok fanatik dinleyicilerimizden tepkiler alabiriz ama biz buna
BU GRUPTA GÜÇLÜ OLAN KAZANIYOR!
Dört erkekten oluşan bir grup olmak zor mu?
ÖZGÜR CAN ÖNEY : Grupta güçlü olan kazanıyor! (Gülüyor) Türkiye'de köklü bir grup geleneği var; gayet uzun soluklu ekipler görüyoruz. Kurtalan Ekspres ve MFÖ gibi... İyi anlaşmak ve iyi müzik yapmak, her zaman aynı paralellikte olacak diye bir kural yok. Herkesin farklı noktalarda paylaşımları olması ve fikirlere saygı duyulması gerekiyor. Kendi içimizde görev dağılımımız var; bu, uyum içinde çalışmamızı sağlıyor.
EUROVİSİON'A TEKRAR GİDEBİLİRİZ
Eurovision'a bir daha katılır mıydınız?
FERMAN AKGÜL : Evet, bir kez daha olabilir. Yarışmalara katılma konusunda deli cesareti olan benim. Bu tip yarışmalar bana çok eğlenceli geliyor. Tekrar gitmenin bir zararı olacağını düşünmüyorum. Türkiye olarak oylama sisteminden memnun değiliz. Haksız bir sistem var. Bizim orada olmamamız önemli bir eksiklik bence. Bizim gibi genç sanatçıların Türkiye'yi temsil etmesi, insanların müziğe bakış açısını çok değiştiriyor. Eminim; biz Eurovision'a katıldıktan sonra, yüzlerce insan Türkiye'ye gelmek istemiştir.