Son Güncelleme: Pazar 30.08.2009
Körler restoranında bir akşam yemeği deneyimi
***
Küçücük, 5-6 masalık bir restoran burası, dolayısıyla rezervasyon yaptırmak şart. Öyle 'çorba içeyim, canım şunu yemek istedi' falan yok! Et, balık ya da vejateryen seçeneklerinden birini seçiyoruz, o kadar. Gerisi onlara kalmış. Mekana girmeden önce simsiyah bir odada, cep telefonlarını, saatleri, çakmakları, ışık saçacak her şeyi topluyorlar. Üzerimize simsiyah önlükler giydiriyorlar; deli gömleği gibi... Arkadan onlar ilikliyorlar... Ardından önümüzdeki garson içeri nasıl gireceğimizi anlatıyor... Arka arkaya tek sıra halinde ve birbirimizin omuzlarına elimizi koyarak... Garsonumuz en önde. Işık girmesin diye labirent şeklinde yapılmış bir girişten döne döne içeri giriyoruz. Garson tarafından, resmen bir kör gibi yerimize oturtuluyoruz. İçeride en ufak bir ışık hüzmesi, tek bir nokta dahi yok görebildiğimiz... Garson elimi tutup masaya uzatıyor, tam kaşıkların üzerine. "İki kaşığınız var, buradalar" diyor. Bardakları tutmamı sağlıyor, elimi oraya doğru götürüyor. Masadaki her şeyin yerini, elimi tutarak gösteriyor. Bıçak, çatal yok; sadece kaşık! Restoranda kullanılan malzemeler de, kolay devrilmesin diye genellikle köşeli ve geniş tabanlı. Önce bir kasede salata geliyor; garson yine ellerimi tutarak koyduğu yeri gösteriyor. Kaşıkla salata yemeye çalışıyorum... Olmuyor. Salataların tabaktan düşmesine ellerimle engel olmaya çalışıyorum. Bir süre sonra fark ediyorum ki, yarı elle yarı kaşıkla salata yemeye başlamışım. Sonra yemekler geliyor. Et söylemiştim, o da bir kasede. Kaşıkla yemeye çalışıyorum ama mümkün değil. Tabağında nasıl bir şey olduğunu bilmeden yemek yemek korkunç bir şey! Bu arada sinirlerimiz kayış gibi gerilmiş, gülme krizindeyiz.
***
Meraktan da ölüyoruz, nasıl bir yerdeyiz şu anda? Birkaç masadan sesler geliyor, küçük bir yer, tamam ama nasıl? Sonra aramızda şöyle konuşmalar geçiyor: "Sevgilinle geleceksin buraya, dikkati dağılmadan, bir güzel hesaplaşacaksın..." "Yok yok, aslında burada güzel fantezi yapılır, düşünsene..." "Ya şu anda garson yanı başımızdaysa ve bizi dinliyorsa!" Bizim sinirler laçka, gülüyoruz sinirden habire. Bir süre sonra 'görmeden' yiyemeyeceğimizi anlıyoruz, çıkmamız lazım. Garsona sesleniyoruz, ses yok! Beş dakika sonra benim kanka bir ses duymuş gibi soruyor: "Geldiniz mi?" Garson geldi sanıyor! O an ben patlıyorum; gülme krizindeyim, bir süre kapalıyım! "Sence tek başımıza çıkabilir miyiz?" diyorum sakinleşince. "Hadi deneyelim" deyip, duvarlara tutuna tutuna, çarpa çarpa çıkıyoruz. Birbirimize bakıyoruz kapıda ve gülüyoruz: "Ne şanslıyız, iyi ki görüyoruz" diyoruz, gözlerimizin kıymetini anlıyoruz. Girişte masada duran hijyen mendillerin ne işe yaradığı da çıkınca anlaşılmış oluyor haliyle, ellerimizi temizliyoruz hemen. Bu deneyimin fiyatı kişi başı 45 TL. Yemeğinizi yiyebilirseniz, şimdiden afiyet olsun size!
EN SON HABERLER
- 1 Justin Bieber’ın gözyaşlarının nedeni belli oldu! Justin Bieber’ın eşi Hailey Bieber hamile!
- 2 Ünlü oyuncu Hazal Kaya’dan imaj değişikliği! İşte Hazal Kaya’nın son hali!
- 3 Siz Songül Karlı'yı bir de makyajsız görün! Estetikli güzel Songül Karlı'nın sıfır makyaj hali sosyal medyanın diline düştü!
- 4 Çukur'un 'Kemal'i olarak gönüllere taht kurdu! Uğur Yıldıran ve Hadise yıllar önce… Bu hali bildiğiniz gibi değil!
- 5 Yargı’nın yıldızları Pınar Deniz ve Kaan Urgancıoğlu’ndan esprili paylaşım! Sosyal medyaya damga vurdular!
- 6 Aşkı Memnu'nun Adnan'ı Selçuk Yöntem'in 40 yaşındaki oyuncu kızı bakın kim çıktı! Meğer hepimiz tanıyormuşuz...
- 7 Bir döneme damga vurmuştu! Hepimiz onu Asena olarak tanıyoruz ama…
- 8 Körpecik Hülya su gibi! Seren Serengil gençlik karesini paylaştığı Hülya Avşar'a övgüler yağdırdı! "Kimseyi gormedim ben senden daha güzel"
- 9 Ünlü şarkıcı Kibariye'nin kızı Birgül’ü bakalım şimdi tanıyabilecek misiniz? “Resmen estetik mucizesi”
- 10 Kolpaçino'nun galerici Şahin'i Serkan Şengül iğne ipliğe döndü tam 65 kilo verdi! Görenler asla tanıyamadı!