Kültürler arası köprü kuran mimar

İsviçre Başkonsolosluğu; İsviçre kültürünü ve Türkiye'deki İsviçreli markaları tanıtmak amacıyla Dream Design Factory organizasyonuyla yarın Hasköy'deki Eski Şapka Fabrikası'nda bir etkinlik düzenliyor. Etkinlikte; geleneksel İsveç müziği, Davide Romeo'nun sergileyeceği dans performansı, Tobias Madison- Flavio Merlo-Bea Schlingelhoff gibi sanatçıların sanat eserleri, İlhan Rüstem'in dans gösterisinden oluşan geniş bir yelpazede İsveç kültürünü tanıtmak amaçlanıyor. Etkinliğin kapanışını ise İsviçre vatandaşı olan ve iki ülke arasında kültür elçiliği de yapan Burhan Öçal yapacak. İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz ile Burhan Öçal etkinliği anlattı....
İsviçre için yapılan bu etkinliğin teklifi size nasıl geldi?
İsviçre Başkonsolosluğu'nun ticaret masasına bakan Mehmet Yıldırımlı ve Monica Hanım benim arkadaşım. Onlar da Dream Design Factory (DDF) ile birlikte bu projeyi yapıyorlardı. Bana da hem Türk, hem de İsviçreli olarak bu projede yer almamı önerdiler. Ben de hemen kabul ettim. Aslında ben bunu yıllardır hayal ediyorum.
Peki iki ülkenin kültürü birbirine benziyor mu?
Ben 27 yıldır İsviçre vatandaşıyım. İsviçre vatandaşlığı sayesinde Türkler için sanatımı icra ediyorum. Ama yine de benim kanımda buralılık var. Almanca da konuştuğum için İsviçreliler bana 'Kültürler arası köprüler imar eden bir mimar' diyor. Ben de yıllardır kendi imkanlarımla etkinlikler düzenlemek istedim ama olmadı, çok yoğundum. İnsanların iç dünyasını kültür ve sanat ile zenginleştirmek istiyoruz.
SİSTEME İHTİYAÇ VAR
Türk sanatçıları, İsviçreli sanatçılarla karşılaştırıyor musunuz? Sizce ne gibi eksikleri var?
Türkiye'de sanatçılar himaye edilmiyor. Osmanlı'da bu gelenek vardı ama şimdi yok. Günümüzün varlıklı insanları, maalesef o köklerini yitirdiler. Adam, Anadolu'nun köyünde büyümüş, sonra fabrikatör olmuş; kaval biliyor, onu suçlayamazsın. O insanı kültürel açıdan eğitmek lazım. Rahmetli Sakıp Sabancı bunu ilk fark edenlerdendi. Sabancı Müzesi'ni kurdu. Zenginlerin, Koç ve Sabancı ailelerini örnek almaları gerekir.
Siz Türkiye'nin sanatta geri kaldığını mı düşünüyorsunuz?
Geri değil ama sanatta bir hamle yapılsa Türkiye de birden tavan yapar. Bir tek sisteme ihtiyaç var.
Neden sürekli İstanbul'da yaşamıyorsunuz?
İstanbul; yaşamın, imparatorluğun, sanatın ve mimarinin merkezi. Ben Trakyalı'yım ama İstanbul'da oturacaksam Boğaz'da oturacağım. Göl ya da nehir değil, deniz görmem lazım. Dünyanın hiçbir ülkesinin orta yerinden deniz geçmez. O yüzden Türkiye'de olduğumda Sarıyer'de oturuyorum.
İstanbul'a ne sıklıkla geliyorsunuz?
Valla pek belli olmuyor. Şu an 11-12 projem var. Borusan Quartet'le projelerimiz olacak. Desteklenmeleri şart.
Dizi yapmayı düşünüyor musunuz?
Dün bir dizi teklifi geldi ama dizi yapmam. Muhteşem bir senaryo gelir ve zahmetlerimi de karşılarlarsa iş değişir ve yaparım.

BU İŞ BURHAN OLMADAN OLMAZDI!
İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz, festivalle ilgili konuştu:
Bu proje için Burhan Bey'le nasıl bir araya geldiniz?
Burhan'ın her projemizde bizi desteklediğini gururla söyleyebilirim. İstanbul'da yapılan bir İsviçre festivalini Burhan olmadan düzenlemek sanırım herkes için imkansız olurdu. Burada festivalimize herkesi beklediğimizi ısrarla hatırlatmak isterim. Herkese açık bir etkinlik düzenliyoruz. İsviçre değerlerini ve İsviçre kültürünü herkesle paylaşmak istiyoruz.
Burhan Öçal ile ne zaman tanıştınız?
Burhan, beni üç yıl önce, İstanbul'a geldikten hemen sonra bir konserine davet etmek üzere aradı. O zamandan beri sürekli görüşüyoruz. Burhan'la birlikte pek çok işe beraber imza attık.
Burhan Öçal'ın böyle bir festivale seçilmesinin nedeni neydi?
Her iki kültürü biliyor ve benim ülkemi çok iyi tanıyor. Ne zaman Burhan ile bir araya gelsek İsviçre Almancası konuşuruz.
Burhan Öçal hakkında ne düşünüyorsunuz?
Burhan Öçal yalnızca Türkiye'de değil, İsviçre'de de çok iyi bilinen büyük bir sanatçı. Geçen sene Kızıl Haç'ın bağış kampanyasına da katıldı. Burhan; ünlü bir sanatçı olmanın yanı sıra çok olumlu bir kişiliğe de sahip.