Elindeki haça uzun uzun bakan Holofira, yaşadığı iç hesaplaşmayı şu sözlerle dile getirdi: "Orhan, ben kendimle yüzleşiyorum… Uzun zamandır kendimi arıyormuşum aslında."
"BU AŞK KALBİME DÜŞMÜŞKEN, BU HAÇI BOYNUMDA TAŞIYAMAM"
Orhan Bey'in şaşkın bakışları eşliğinde konuşmasına devam eden Holofira, Yunus Emre'nin kendilerine anlattığı aşkı hatırlattı: "Ben bu aşkı sadece sana duyduğum sanmıştım… Ama içimde başka bir aşk daha varmış." Holofira, yaşadığı bu derin değişimi bir karar hâline getirdi ve boynundaki haçı kastederek şu cümleyi kurdu: "Bu aşk kalbime düşmüşken, bu haçı boynumda taşıyamam."
Ardından Orhan Bey'e dönerek Müslüman olmak istediğini açıkladı. Bu karar karşısında gözyaşlarına hâkim olamayan Orhan Bey, Holofira'ya sarılarak, "Dünyaları verdin sen bana…" diyerek duygularını dile getirdi.
Akşam yemeği için Osman Bey'in çadırına gelen ikili, sofraya oturduklarında Orhan Bey, "Baba, Holofira'nın size söyleyeceği mühim bir havadis vardır" sözleriyle sözü Holofira'ya bıraktı. Holofira Hatun, Osman Bey ve Bala Hatun'un huzurunda Müslüman olmak istediğini ifade etti. Ardından Osman Bey'in karşısına geçip elini göğsüne koyarak Kelime-i Şehadet getirdi.
Osman Bey, bu tarihi kararı "Allah daim eylesin… Gayrı sana yaraşır bir isim gerek," sözleriyle karşıladı. Bu sözlerle Holofira artık Nilüfer Hatun adını aldı. Bala Hatun ise Nilüfer Hatun'a Müslüman bir Türk kadınına yakışan zarif bir başlık hediye etti.
Yapımcılığını Mehmet Bozdağ'ın, yönetmenliğini Ahmet Yılmaz'ın üstlendiği ve başrolünü Burak Özçivit'in üstlendiği 'Kuruluş Osman', bu sahnesiyle seyircinin kalbine dokunmayı başardı.