Türk Hava Yolları'nın yeni uçuş destinasyonlarından biri olan, İstanbul'a 10 saatlik mesafedeki balayı adası Mauritius'dayım... Vizenin gerek olmadığı ada, gerçekten büyülü bir yer. Daha önce adayı ballandıra ballandıra anlatanların ne kadar haklı olduğuna kendi gözlerimle şahit oldum. Mauritius, son günlerde o kadar popüler oldu ki; bu gidişle Maldivler'i tahtından edecek. Adada iki mevsim yaşanıyor; yaz ve kış. Biz tam da sezonunda buradayız. Bu sezon palmiyelerin arasında hamakların üzerinde uyuklarken, ara ara yağmur yağabilir ama korkmayın; birkaç dakikadan fazla sürmüyor. Özellikle Hint Okyanusu'nda dalış yaparken yağan yağmur hem ruhunuza, hem de bedeninize çok iyi geliyor. Havanın nemini de alıp götürüyor.
FRANSIZ REHBER ŞART
Ada, geçmişte Fransız sömürgesi altında olduğundan bölgede en çok konuşulan dil Fransızca. Yani aman İngilizce'nize güvenmeyin, burada en çok gerekli olan Fransız bir rehber. Mauritius halkı çok çeşitli olduğundan mutfak kültürü de gelişmiş; Hint, Çin ve Afrika mutfağı adadaki birçok mekanın menüsünde.
HİNT OKYANUSU'NDA BLUE SAFARİ YAPIN
Adanın en önemli noktası ve limanı Port Louis. Buradaki pazarda yok yok! Blue safari yapmayı yani okyanusu deniz altı ile keşfetmeyi unutmayın. Suyun altındaki dünyayı keşfederken diliniz tutulacak. 'Bu kadar adrenalin beni kesmez' derseniz; La Vallee des Couleurs Nature Park'da doğa sporları yapıp heyecanınıza heyecan katabilirsiniz. Farklı restoran deneyimi isterseniz de The Deer Hunter'da barbekü yapın; menüde glutensiz seçenekler de mevcut. Tapasake de Uzakdoğu mutfağı sevenler için iyi bir alternatif.
