Meclisi asker mi, polis mi iyi korur?

Fotoğrafa bakınca "Bu da soru mu şimdi?" dediğinizi duyar gibiyim...
Haklısınız, bir tarafta hiç eğilip bükülmeden çakı gibi duran asker, diğer tarafta hayatından bezmiş, omuzları çökmüş, üflesen yıkılacak polis var.
Okuyucu yorumlarında "Nöbette kambur durmayacak birilerini bari seçseydiniz...", "Polis, ikiye katlanmış kağıt gibi duruyor" gibi mevzuya espriyle yaklaşanlar da vardı, üzgün olanlar da: "Atatürk ve bu ülkeyi yoktan var eden asker, her alanda dışlanıyor!", "Türk ordusunu toptan yok etseniz sevineceksiniz..."
Moda polisliğine soyunan da oldu: "Çok rüküş görünüyor, şık üniformalar dizayn edilmeli, manken gibi polisler (Yunuslar gibi) seçilmeli, TBMM'ye yakışmalı, dosta güven, düşmana endişe vermeli düşüncesindeyim."
Yorumlardaki ortak kanı ise; Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin önceki gün yürürlüğe giren yeni Teşkilat Kanunu ile artık Meclis'i polislerin koruyacak olmasının pek güven vermediğiydi.
Herkes polisin ezik duruşuna kafayı takmıştı.
Belki bundan sonra daha boylu poslu, dik duran polisler tercih edilecektir.
İMAJ HİÇBİR ŞEY!
Yalnız Meclis'i en iyi askerin koruyacağını düşünenlere bir hatırlatmada bulunmak isterim:
Aynı asker, biri post modern olmak üzere dört kere Meclis yönetimine el koydu!
İdamlar, yargısız infazlar, on binlerce insanı işkenceden geçirilmesi, vs.
Lafı uzatacak değilim, sadece şunu bilir ve söylerim: İmaj hiçbir şey, şimdiye kadar topallayarak da gitse demokrasi her