MFÖ'nun 'F'si olarak kalmak istemiyorum

Türk müziğine yön veren MFÖ grubunun 'F'si Fuat Güner, ikinci solo albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Güner, sekiz şarkının yer aldığı 'Dinleyene Aşk Olsun' adlı albümüne çok güveniyor. Fuat Güner'le hem MFÖ'yü, hem de yeni albümünü konuştuk...
Bu sizin ikinci solo albümünüz. Bu albümü yapmaya nasıl karar verdiniz?
Yaklaşık beş yıldır biriktirdiğim besteler vardı. Uzun süredir kendi istediğim tarzda, kendi müziğimi yapabileceğim bir albüm çıkarmayı düşünüyordum. İki yıl önce 'Fuat Güner Project' ile solo sahne çalışmaları yapmaya başladım. Sonra da sıra albüme geldi. İpek (İyier) ile birlikte albümün prodüktörlüğünü üstlendik. Albümün aranjörü ise Tolga Kılıç. Üçümüzün yanı sıra basta Eser Ünsalan, gitarda Güntekin Kaçar ve davulda Arıkan Sırakaya var.
Kendi besteleriniz de var değil mi? Evet. Yedi şarkının bestesi, beş şarkının da sözü bana ait. Ben genelde söz yazmakta zorlanırım ama bu albümde öyle bir ilham geldi ki; gece gündüz beste yaptım, söz yazdım. Albümün kayıtları İngiltere'de yapıldı.
Bu şarkıları MFÖ'de söyleyemez miydiniz?
Hayır, söyleyemezdim. MFÖ'de, grubun ortak karar verdiği şarkıları söylüyoruz; onun repertuvarı ayrı. Bu parçaları MFÖ ile beraber söylersek, 'Fuat Güner Project'in ve bu albümün bir anlamı kalmaz. MFÖ; benim kendi şahsiyetimi, kendi zevkimi ortaya koyacağım, bireysel hareket edeceğim bir yer değil. Herkes kendi istediğini yapamaz orada.
MFÖ'DE TATMİN OLDUM
MFÖ'de yapamayıp burada yapmak istediğiniz şey ne?
Ben, MFÖ'de her istediğimi yaptım. 'Ben orada yapamadım, burada yapayım' diye yola çıkmadım. MFÖ'de içimde ukde kalan hiçbir şey olmadı. 40 yıl içinde çok güzel şarkılara imza attık; bu süre içinde çok tatmin oldum. Aslında ben kollektif çalışmayı seven biriyim. 'One man show'u pek sevmem. 'Birlikten güç doğar' prensibine çok inanırım. Ancak bu başka bir şey.
Bu albümden sonra MFÖ'yle birlikteliğinize devam edeceksiniz, değil mi?
Tabii ki. 7 Aralık'ta konserimiz olacak mesela. Ben bu solo albümü yaptım diye MFÖ'yü bıraktım gibi anlaşılmasın. Üçümüzün de bağımsız çalışmaları var. Mazhar da solo albüm yaptı, filmler çeviriyor. Özkan da öyle; dizilerde, reklamlarda oynuyor. Şöyle bir durum da var; Mazhar Fuat Özkan'ın F'si olarak kalmak istemiyorum. Hepimiz tek başımıza birer kişiliğiz, sanatçıyız. Biz biraz Münir Nurettin Selçuk gibi olmuştuk. Birimizi gören "Mazhar Fuat Özkan'ı gördük" diyordu. Ben biraz da bu durumdan kurtulmak istiyorum.
Bu algıyı yıkmak için geç kalmadınız mı?
Biraz geç kaldım ama ne yapalım? 10 yıl önce de belki böyle bireysel çalışmalar yapabilirdik ama o zamanlar başımızı kaşıyacak vaktimiz yoktu. Kısmet bugüneymiş.
Sizi sosyal medyada, 'MFÖ'de müzik yetkinliği ve armoni bilgisi en fazla olan melodi canavarı' olarak tanımlıyorlar. Bu, size ne hissettiriyor?
Sağ olsunlar. Hak veriyorum hepsine. Çünkü ben çok çalıştım, çok uğraştım. Başta Şerif Yüzbaşıoğlu olmak üzere çok önemli hocalarım oldu. İyi müzisyenlerle çalıştım. Melodi hastası olduğum için çok emek verdim. Ben hâlâ melodi peşindeyim. Melodi yapmak, beste yapmak anlamına gelmez. Altında armoni olursa beste olur.
Şu ana kadar yaptığınız en başarılı beste hangisi sizce?
'Ele Güne Karşı', 'Sakın Gelme', 'Yalnızlık Ömür Boyu' en öne çıkanlar. Bunlarla birlikte bu albümdeki şarkıların hepsi benim bugüne kadar yaptığım en güzel şarkılar. Bunların da uzun soluklu olacağına inanıyorum.