Mönüyü babamla birlikte oluşturduk
Uniq’te yemek ve sanatı birleştiren BKM Mutfak’ın patronu olan Yılmaz Erdoğan’ın kızı Berfin Erdoğan: Ailemizde yemek büyük önem taşıyor. Hep yeni tatların peşinde olduk. Mekanın mönüsünü babam ve üç şefimizle birlikte belirledik
GÖZ ÖNÜNDE OLMAK İSTEMİYORUM
Çok Güzel Hareketler Bunlar projesi öncesi, BKM Mutfak Çarşı'da, bir komedi kulübü kültürünü hayata geçirdik. Orası beş senedir faaliyet gösteriyor. Üniversiteye başlamadan önce, sahnede gerçekleştirdiğimiz potansiyeli, aynı sanatsal bakış açısıyla mutfağa taşımak niyetindeydik. Yemek ve sahneyi birleştirdiğimiz bir proje yapmak hayalimizdi. Ben de üniversiteyi bitirdikten sonra Türkiye'ye dönüp bu projenin üstünde çalışmaya başladım.
Her şeyi en ince detayına kadar düşünmeye çalıştık. Masadaki peçete, tuzluk, küllük; hepsini gidip Eminönü'nden kendim seçtim. 8 aylık bir süreçti. Köyceğiz'e gittik, ekip kuruldu... Mesela babam, "Hadi bakalım bahçeden patlıcanla bir şey yapın" dedi. Biliyorsun mottomuz; yapılmışı yapma, söylenmişi söyleme! O yüzden denenmemiş bir şeyi yapmak için başladık çalışmaya, sonra tattık, hep birlikte üzerine konuştuk. Üç şefimiz var.
4-5 yaşlarındayken babamla alışveriş merkezine gitmişiz, herkes babamla fotoğraf çektiriyormuş. Babama dönüp "Herkesin babasıyla fotoğraf çektirmek istiyorlar değil mi?" diye sormuşum. Ama bir süre sonra bu, normal bir duruma dönüştü. Göz önünde olmak tercih ettiğim bir şey değil, bu nedenle ona göre yaşamaya çalışıyorum. Çok da sınır koymuyorum ama bazı şeylere dikkat ediyorum.
Benim favorim başlangıçlardan, bizim değişimizle 'iştahlıklardan' tantuni taco. Mönüdeki başrol oyuncumsa; safranlı mantar çökertme.
Evet, yemek ve gösterinin aynı anda olduğu etkinlikler için Seyir Halinde Sessiz Mönü'müz var. Adından da anlaşıldığı gibi, bu mönüde misafirlerimize gösteri sırasında sahnedekilerin de dikkatini dağıtmadan keyifle yiyebilecekleri atıştırmalıklar sunuyoruz.
Ekip olarak iyi yemeğin taze ürün ve doğru tariflerle yapıldığına inanıyoruz. Köyceğiz'den gelen, kendi yetiştirdiğimiz ürünlerimiz var. Şimdilik bütün ürünler köyden gelmiyor ama ilerideki hedefimiz bu. Taze yöresel ürünler tedarik etmeye çalışıyoruz; Siirt'ten pekmez, Hakkari'den bal, Antep'ten yağ gibi.
Mönüyü şeflerimiz ve babamla birlikte oluşturduk. Çok fikir değiştirdik, çok denedik, en sonunda bu mönü oluştu. Sezonluk ürün kullanmaya özen gösterdiğimiz için mönüyü de ona göre oluşturacağız. Bu arada babam filmlerinde kullandığı eşyaları getirdi, burayı müze yapmak istiyor.
'Tatlım Tatlım' filminden esinlendiğimiz tatlı bölümü var. Ördekli börek var mesela adını esprili olsun diye bördek koyduk. Eğlenceli oldu.
Fiyatları, sektör ortalamasında tuttuk.
AŞÇILIĞA OLAN İLGİMİ AİLEM BAŞTA HEVES SANDI
Her zaman sevdiğim işi yapmaya teşvik edildim ama kimse bunun aşçılık olacağını tahmin etmiyordu. Ailemizde yemek önemli bir yer taşıyor, sürekli yeni restoranlar, yeni tatlar deniyor, denediklerimizi de uygulamaya çalışıyoruz. Küçükken kurabiye yaptığım fırın, kuzuya doğru giden bir yol oldu. Ortaokulda anneme bu işin tekniğini de öğrenmek istediğimi söyledim ve birlikte yemek kursları almaya başladık. Ailem bunun bir heves olduğunu düşünüyordu yani 'aşçılık hobi olur ama yanında bir şey okur herhalde' gibi bir algı vardı. Sonrasında üniversitede aşçılık okumak istediğimi söylediğimde, onlar da beni destekledi.
YABANCI BİR YEMEK KANALINDA BİR YIL, GÜNDE 14 SAAT ÇALIŞTIM
Oyunculuğu merak ediyordum, doğal olarak deneyimledim; 'Organize İşler'de babamın kızını oynadım. Mutfak ekibinin derslerine girdim, Çok Güzel Hareketler Bunlar'da skeçte oynadım. Eğlenceliydi ama istediğim iş dalının bu olmadığını anladım. Amerika'da aşçılık ve restoran işletmeciliği bölümünde okudum. Üç ay New York'ta bir İtalyan restoranında staj yaptım. Aşçı ve şef olmanın aslında farklı şeyler olduğunu, her aşçının şef olamayacağını o zaman anladım.
Yemek işinin görsel tarafı, beni daha çok heyecanlandırıyor. Yemek programları, yemek fotoğrafları sürekli takip ettiğim konular. Bir yemek kanalında çalışmayı çok istiyordum ve Food Network'te asistan olarak işe başladım. Bir yıl boyunca, haftanın beş günü 13-14 saat çalıştım.
EN SON HABERLER
- 1 Bir dönem sokakta yürüyemiyordu! Popstar'ın birincisi Abidin'in son hali gündem oldu! Bakın şimdi ne yapıyor?
- 2 Dilan Polat'ın eşi Engin Polat'ın Instagram hesabından kafa karıştıran paylaşım! Şaşırtan 'maske' detayı...
- 3 Estetikli haliyle neredeyse annesi tanımayacak! Survivor Sabriye Şengül'ün eski halinden eser yok! Tam bir estetik harikası oldu...
- 4 80 yaşındaki Nebahat Çehre'nin zayıflık sırrı ortaya çıktı! Günde sadece 15 dakika....
- 5 Hülya Koçyiğit'ten takipçilerine uyarı!
- 6 Oğuzhan Koç ile evliliğin eşiğinden dönmüştü... Estetiği abartan Zeynep Koçak "Bu sen olamazsın" dedirtti!
- 7 Bahar'ın çilli güzeli Demet Evgar annesini paylaştı görenlerin nutlu tutuldu! "Güzel gözlerini annesinden almış"
- 8 Melisa bu defa annesi için söyledi! Ceyda Düvenci'nin kızı Melisa "Bir tek annem olsun..." şarkısı ile duygulandırdı!
- 9 Mutfak Bahane haftanın finaline sevilen sanatçı Mehtap Yılmaz damga vurdu
- 10 Ünlü çifti tanıyabildiniz mi? '42 yıl... İlk günden bile daha mutlu!'