Giriş Tarihi: 18.6.2011

Mutlu musunuz?

Forbes dergisi tarafından dünyanın en güçlü ünlüsü seçiliyorsunuz. Twitter'da en çok takip edilen rol modelsiniz.. Dünyaya verdiğiniz mesajlar sayesinde yaşama bağlanan hayranlarınız var…
Buna rağmen mutsuzsunuz…
LADY GAGA'YI ÇÖPE İTMİŞLER
Geçenlerde Lady Gaga ile ilgili bir dokümanteri izliyordum. Gaga, sahip olduğu her şeye rağmen kendisini hâlâ bir 'looser' (hayatta kaybeden kişi) olarak gördüğünü söylerken ağlıyordu.
Küçük bir kızken burnu büyük diye okuldaki çocuklar onu çöp tenekesine itmişler. Ondan beri kendini hep 'değersiz' hisettmiş ve bu hissi bir türlü aşamamış.
Yani Forbes'un seni dünyanın en güçlü ünlüsü ilan etmesi, milyonlarca hayranının olması, rol model olman seni belki tatmin edebiliyor, başardığını hissediyorsun ama mutlu olmak için yeterli değil!
Oysa başarılı, ünlü, her şeyi olduğuna inandığınız insanlar ile kendi koşullarımızı karşılaştırdığımızda mutsuz oluruz. Ama görünüşe göre o insanların günlük ruh hali ile sizin ruh haliniz arasında fazla bir fark yok!
Bizleri mutlu edeceğine şartlandığımız şeyleri bir düşünelim...

PARA? EVLİLİK? ÇOCUK?
Para mutluluk getiriyor mu?
Başlangıçta cebinizde para yoksa, para kazandıkça mutluluk düzeyiniz de artıyor ama kazandığınız miktar artmaya devam ettikçe mutluluk seviyesi düşmeye başlıyor. Daha zengin olduğunuzda daha mutlu olduğunuzu düşünüyorsunuz belki ama; aslında o paraya sahip olmadan önce de düşündüğünüz kadar mutsuz değildiniz. Karşılaştırmayı yapmaya başlayınca mutsuzluk hissi ortaya çıkıyor. Paranız olunca etrafınızda daha çok insan oluşuveriyor...
Kimin gerçek, kimin gerçek olmadığı hakkında görüşünüz bulanmaya başlıyor. İçte yalnız bir kişilik olup çıkmanız işten bile değil.
Evlilik?
Evliliği bir kere deneyenler iyi bilirler ki, bu kurum insanı otomatik olarak mutlu etmiyor. Evet, gençken bir aile kurmak insanın hayatına anlam katıyor ama evlenince işiniz bitmiyor, sadece daha zor bir sınıfa geçiyorsunuz. Sabrınız ve özgürlük ihtiyacınız sürekli testten geçiyor.
Çocuk?
Tamam, çocuklarımızın en büyük mutluluk kaynağımız olduğunu düşünüyoruz. Ama günlük ruh halimize bakarsanız, çocuklar yüzünden aklımız kaygılarla dolu... Vaktini nasıl geçirdiği, nasıl beslendiği, kiminle arkadaşlık ettiği, sorunları, geleceği. Sürekli bir yetersizlik ve suçluluk duygusu ile yaşıyoruz...
DAHA FAZLASINA SAHİP OLMAK...
Gençlik ve güzellik? Bu takıntıya sahip olanları kendileri kadar hiçbir şey ilgilendirmiyor.
Genç kalmak için her şeyi deneyen kadınlara kötü haberim var. Yaşlılar gençlere oranla kendilerini daha iyimser hissediyorlar.
Popülerlik? Araştırmalar insanların Twitter'ı sadece kendi narsist yönlerini beslemek için kullandıklarını, başkalarının ne hissettiğine ve düşündüğüne aldırmadıklarını ortaya çıkarmış.
Şöhret? Şöhretin kötü yüzünü görmek için magazin sayfalarına bir göz atmanız yeterli…
Peki niye hâlâ akıllanmıyoruz?
Niye kendimizi iyi hissetmek için ihtiyacımız olmayan şeyleri satın alıp, hoşlanmadığımız insanları etkilemeye çalışıyoruz?
Daha fazlasına sahip olmak sizi daha mutsuzlaştırmıyor belki ama daha mutlu yapmadığı da kesin.
Elle tutulabilen şeylerin cazibesine kapılıp peşinden koştururken, aslında elle tutulamayan değerler, kötü ruh halinden çıkmanın en etkili yolu. Hayatta anlam bulmak için bir amacın olması önemli, ne kadar küçük olursa olsun.
Ama daha önemlisi iyi bir insan olmak!
Savunma sistemini ne kadar yumuşatabiliyorsan, o kadar kendini iyi hissediyorsun ve o kadar değer görüyorsun.
Unutmayın, önemli olan kaybettiğiniz her şeyin ardından kazandığınız perspektif...
SABAH İYİ ÖĞLEDEN SONRA KÖTÜ
Size ruh haliniz ile ilgili küçük bir ipucu vereyim: Ruh haliniz sizi çok yanıltabilir.
İnsanlar ruh hallerinin birden bire değiştiğini pek fark etmezler de, bir gün içinde hayatlarının kötüleştiğini düşünürler. Yani modunuz sabah kalktığınızda iyidir; eşinizi, işinizi seviyorsunuzdur ama öğleden sonra, eşiniz başınızın derdidir, işinizde ne kadar uğraşsanız bir yere gelemediğinizi düşünürsünüz.
İşin gerçeği, ruh halinizin değişkenliğinin kaçınılmaz bir insan doğası olduğunu fark etmeniz lazım.
Kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda, hayatı berbat görmektense; bu hissin geçici olduğunu ve değişince kendinizi daha iyi hissedeceğinizi hatırlatın kendinize...
Modunuz düşük olduğu zamanlar, hayatı analiz edeceğiniz zamanlar olmasın.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.