Mutluluğun bileti sizin elinizde

Mutluluk, ruhsal durumunuzun aniden iyileşmesi değildir. Bunun için zihinsel bazı koşulların da mükemmel olması gerekir. Sizi mutlu edecek şeyleri öğrendiğinizde ise çok şaşıracaksınız çünkü çok büyük mutluluklar yaşamak için biletiniz aslında elinizde. Cosmopolitan dergisi, mutluluğun altı sırrını yazdı...
ARKADAŞ GRUBUNUZ OLSUN
Arkadaşlar, hayatın temel neşelerinden biridir. Bu yüzden onlarla birlikte vakit geçirirken, kendinizi özgür hissetmeli ve memnuniyetinizi artırmaya çalışmalısınız. Kendinizi mutlu hissetmek için dört arkadaşınızı bir araya toplamaya ihtiyacınız yok. Her zaman aynı grupla dolaşmaya, bir şeyler paylaşmaya çalışmayın. Farklı zamanlarda ve mekanlarda tanıştığınız arkadaşlarınızı bir araya getirerek küçük ama birbiriyle kaynaşmış bir grup oluşturabilirsiniz. Her şeyi açıkça konuşabildiğiniz arkadaşlıklar kurmanız, size mutluluk getirir. Aranızdaki bağ güçlendikçe, kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.
MACERACI OLUN
Hayatınızdaki her şeyi belirli güvenlik çemberleri içinde gerçekleştiriyorsanız, hayatınızın hiçbir anından keyif alamazsınız. Çılgın deneyimler yaşadığınızda ise gerçekten yaşadığınızın farkına varırsınız. Hayatın her anında deli dolu ve çılgın olmanız gerekmiyor ama kendinizi her zaman belli bir düzen ve sınırda tutmaktan vazgeçebilirsiniz. Uzmanlar; insanların doğru şeyler yaptıkları zaman mutluluğa daha kolay ulaşabilecekleri yanılgısına düştüğünü vurguluyor. Oysa ki bazen risk almak da mutluluk getirir.
MADDİ ŞEYLERE ÖNEM VERMEYİN
Her dışarı çıktığınızda, küçük hesaplar yaparak ve kendinizi sıkarak 10 TL'yi bir kenara koyuyorsanız, parayı seviyorsunuz demektir. Para, size hiçbir zaman mutluluk getirmez. Amerika'da varlıklı insanlar arasında yapılan bir araştırmaya göre; zenginlerin çoğu, diğerlerinden daha mutsuz. Sürekli para odaklı yaşama tuzağına düşmemelisiniz. Evinizde bulunan eski eşyaları atamamanız da bir problemdir. Bu tür eşyalar bulunduğunuz ortamı kalabalıklaştıracağından kendinizi iyi hissetmenize engel olur. Son altı ayda hiç kullanmadığınız ve hiçbir şekilde ihtiyaç duymadığınız eşyaları atmalısınız.
ZAMANINIZI DENGELEYİN
İşyerinde tuvalet molası bile vermeden çalışıyorsanız, bunun bedelini ruhsal sıkıntılarla ödeyebilirsiniz. Boş günlerinizi kanepede yatarak da geçirmemelisiniz. Sürekli olarak 'Bunu yapmalıyım, şunu bitirmeliyim' düşüncesiyle yaşıyorsanız, bunları kafanızdan atmalısınız. Boş zamanlarınızla, meşgul olduğunuz vakitler arasında denge kurabilirseniz, kazanan siz olursunuz. Haftanın her günü için yapmaktan hoşlandığınız ve yapmak zorunda olduğunuz şeylerin bir listesini oluşturun. Gün sonunda yatağa yattığınızda yaptığınız şeyleri düşünün ve rahatlamaya çalışın.
KENDİNİZİ SEVİN
Genelde hata yaptığımızda kendimizi yerin dibine batırma eğiliminde oluruz ama bundan kurtulmamız gerekiyor. Herkes hata yapabilir ama her durumda kendimizi sevmeye devam etmeliyiz. Fiziksel kusurlarınız için de aynı huzursuzlukları yaşıyor olabilirsiniz. Önemli olan, bunlarla mutlu olabilmek. Her şeye rağmen kendimizin değerini bilmeliyiz. Hatalarınızı size hatırlatan durumlarla karşılaştığınızda bu düşünceleri kafanızdan atmak için takdir edildiğiniz ya da beğenildiğiniz anları düşünmeye çalışın. Başarılarınızı, görmezlikten gelmemeli ve insanlarla paylaşmalısınız.
HAYATTAN ZEVK ALIN
İşyerinde uzun süreler çalışıyorsunuz, düzenli olarak spor salonuna gidiyorsunuz, diyet yapıyorsunuz ve özel günleri hiç hatırlayamıyorsunuz... Hayat gözünüze bu kadar sıkıcı göründüğü halde, halen işe zamanında gidiyorsunuz, patronunuza içinizden kötü sözler söyleseniz de yüzüne gülüyorsunuz, akrabalarınızla iyi geçinmeye çalışıyorsunuz... Üzerinizdeki baskıyı kaldıramayacak hale gelseniz ve çok yorulsanız da, her zaman kendinizi dizginlemeye çalışmanız en iyisi. Ama hayattan zevk alamamaya başladıysanız, mutsuzluğunuzun önüne geçebilmelisiniz. Bunun için de isteklerinizi yerine getirmeniz gerekiyor. Akşam yemeğinde, kepek ekmeği yerine beyaz ekmek yemek istiyorsanız yiyin. E-posta kutunuza gelen yüzlerce postayı okumak yerine internette sörf yapmak istiyorsanız yapın. Arada bir kuaföre gitmeyi ve masaj yaptırmayı da unutmayın.