Mutluluk üzerine birkaç not...
SONU ACI OLSA BİLE...
Aşk, sigara, şeker... Yani size zevk veren şey her ne ise, ilk tecrübe ettiğinizde beyinde hemen dopamin salgılaması artar. Daha fazlasını istersiniz. Ama bir süre sonra size zevk veren o 'şey'e karşı beyin tolerans kazanır ve miktarı artırma ihtiyacı hissedersiniz. Bu sayede bağımlılık başlar. Size tatmin olma hissini verecek kişi ve şeylerin peşinden koşmaya başlarsınız. Aslında sonunun çoğu zaman acı çekmek olduğunu bilseniz bile... Bir ilişkinin bütün eksilerini ve artılarını istediğiniz kadar toplayın veya çıkartın, sonucunun ne olabileceğine dair defalarca senaryo yazın, geçmiş tecrübelerinize danışın, birsey farketmiyor. Aşk, en mantıklı insanı bile en aptal şeyleri yapmaya yönlendirir. Hangimiz hem sevip, hem de mantıklı olabildik ki? Ben tecrübeyi, her zaman tecrübenin meyvesine (akıllanmaya) tercih ettim. Sonunun acı vereceğini bilseniz de, yaşayın tecrübenizi. Yunanlı Zorba'nın dediği gibi; 'Hayat zaten eziyet!' Zamanı gelince zaten akıllanıyorsunuz... Yapılan bütün araştırmalar kadınların yaşlandıkça mutsuzlaştığını ortaya çıkarıyormuş. Evli veya bekar, çocuklu veya çocuksuz, kariyeri olsun veya olmasın, ne kadar para yaparsa yapsın, nerede yaşarsa yaşasın, mutsuzluk artıyor. Peki neden bu böyle? Çünkü hislerimiz var. Önem veriyoruz, umursuyoruz, endişe ediyoruz, yanlış anlaşılmak istemiyoruz, sorumluluk almaktan korkmuyoruz, takdir edilmek için uğraşıyoruz... Ama ne kadar çok şeyi organize edip, başarsak da, yine de içimizdeki o eksikliği gideremiyoruz. Görüntümüz, çocuklar, eşimiz, işimiz, evimiz, her şeyi yargılıyoruz. Hayatı sürekli talep eden bir unsur olarak görüyoruz ama aslında kendimizden beklentimiz çok yüksek. Hayatımızdaki kalabalık arttıkça, en önem verdiğimiz şeylere daha az ilgi gösteriyoruz. Ne kadar çok şeyi aynı anda halletmeye çalışırsak, her birine ayırabildiğimiz zaman ve enerji o kadar azalıyor. Daha fazla yaparken, daha az hissediyoruz.
TAKINTILARIMIZ ARTIYOR
Gerçek değerimiz hiçbir zaman anlaşılmayacak ve her konuda başarı hep ulaşabileceğimizden bir adım ötedeymiş hissi ile yaşıyoruz. Her şeyi şahsi alıyoruz. Başkalarına çok çabuk bağlanıyoruz ve bağımız koptuğunda da yine kendimize yükleniyoruz. İçimizdeki boşluk yüzünden takıntılarımız artıyor. Olgunlaştıkca daha çekici olabilecekken, çoğu kadın estetik takıntıları ile ördek gibi görünmeye başlıyor. Daha çok seçeneğin ve imkanın bizi daha mutlu etmesi gerekirken, seçtiklerimizle mutsuz oluyoruz. Bizi neyin mutlu edeceği konusunda görüşümüzü değiştirmenin zamanı gelmedi mi? (Ah, bir şey daha... Aynı araştırmalara göre; erkekler, kadınların aksine yaşlandıkca daha mutlu oluyorlarmış... İşte mutsuz olmak için bir sebep daha...)
EN SON HABERLER
- 1 Bir dönem sokakta yürüyemiyordu! Popstar'ın birincisi Abidin'in son hali gündem oldu! Bakın şimdi ne yapıyor?
- 2 Dilan Polat'ın eşi Engin Polat'ın Instagram hesabından kafa karıştıran paylaşım! Şaşırtan 'maske' detayı...
- 3 Estetikli haliyle neredeyse annesi tanımayacak! Survivor Sabriye Şengül'ün eski halinden eser yok! Tam bir estetik harikası oldu...
- 4 80 yaşındaki Nebahat Çehre'nin zayıflık sırrı ortaya çıktı! Günde sadece 15 dakika....
- 5 Hülya Koçyiğit'ten takipçilerine uyarı!
- 6 Oğuzhan Koç ile evliliğin eşiğinden dönmüştü... Estetiği abartan Zeynep Koçak "Bu sen olamazsın" dedirtti!
- 7 Bahar'ın çilli güzeli Demet Evgar annesini paylaştı görenlerin nutlu tutuldu! "Güzel gözlerini annesinden almış"
- 8 Melisa bu defa annesi için söyledi! Ceyda Düvenci'nin kızı Melisa "Bir tek annem olsun..." şarkısı ile duygulandırdı!
- 9 Mutfak Bahane haftanın finaline sevilen sanatçı Mehtap Yılmaz damga vurdu
- 10 Ünlü çifti tanıyabildiniz mi? '42 yıl... İlk günden bile daha mutlu!'