Pazar 18.03.2013
Son Güncelleme: Pazartesi 18.03.2013

Müzik grubu kurmak evlenmek gibi bir şey

Sezen Aksu'nun oğlu Mithat Can Özer'in solisti olduğu Pis'Ton, ilk albümüyle beğeni topluyor. Özer, grupta ego savaşı olmadığını söylüyor: Grup kurmak, evlilik gibi bir şey. Birbirimizi seviyoruz ve saygı duyuyoruz...

Mithat Can Özer, Can Şengün, Murat Ejder ve Arıkan Sırakaya'dan oluşan Pis'Ton'un 'Tamperaman' albümü çok sevildi. Uzun süredir yaşadığı Londra'dan müzik çalışmaları için dönen Mithat Can Özer, bu albümü amatör bir ruhla yaptıklarını söylüyor. Grup üyeleri, GÜNAYDIN'ın sorularını yanıtladı.
Nasıl bir araya geldiniz?
MİTHAT CAN ÖZER:
Biz arkadaşız, abiyiz, kardeşiz... Yıllardır birlikte bir şey yapmak istiyorduk; bugüne kısmet oldu...
CAN ŞENGÜN: Kendi müziğimizi, inandıklarımızı ortaya koyma ve insanların hayatlarında yer etme isteğimiz vardı. Bunu yapmak istedik.
Albümde daha çok hareketli parçalar öne çıkıyor...
C.Ş.:
Biz zaten böyle adamlarız. Albüme ticari olarak yaklaşmadığımız için ajitasyon yapmak yerine insanları keyiflendirmek istedik. Asla melankolik şarklılar yapmayacağız diye bir şey yok tabii...
MURAT EJDER: Biz bu grubu kurarken, 'Bir albüm yapalım ve tutturalım' derdinde değildik. Kendi sevdiğimiz şeyleri yapmak için yola çıktık.
BİLDİKLERİMİ UNUTURUM
Albüme gelen tepkiler nasıl peki?
M.C.Ö.:
Herkesin ağzına geleni söylediği Twitter'da, biz çok güzel şeyler duyduk. Çok beğendiklerini söylüyorlar. Bu yorumlar, bize moral oldu.
Şarkıları söylerken çok rahat bir tarzınız var. Sanki biraz alaycı bir tavırla söylüyormuşsunuz gibi...
M.C.Ö.:
Ben müzikte öğrenilen bilgilerin unutulması gerektiğine inanıyorum. Müzisyenler çok şey öğrenir ama sahneye çıktıklarında her şeyi unutur ve kendi tarzlarında söylerler. Ben de her şeyi öğrenip sahnede kendime göre söyledim şarkıları. Can da müthiş bir vokal koçu; parçaları çok rahat söylememi sağladı.

YILARDIR ARKADAŞIZ
Albümün hazırlık aşaması nasıl geçti?
ARIKAN SIRAKAYA:
Biz bu albümü yaparken, amatör bir ruhla hareket ettik. Stüdyo aşamamız çok kısa sürdü. Bu da; her birimizin müzik geçmişinin sağlam olması ve ciddi tecrübelere sahip olmamızdan kaynaklandı.
Aranızdaki dostluğu nasıl koruyorsunuz?
C.Ş.:
Burada kilit kelime; saygı. Birbirimizi iyi dinliyoruz ve değerlendiyoruz. Ne kadar arkadaş olursak olalım, konuşurken her zaman birbirimize saygılı davranıyoruz. Bizi biz yapan şey; bu yaklaşımımız işte.
M.C.Ö.: Grup kurmak, evlilik gibi bir şey... Saygı çok önemli. Hepimizin mutlu olacağı kararlar almaya ve yapıcı olmaya çalışıyoruz. En başından beri, "Ne olursa olsun bizi bir arada tutacak şekilde hareket edelim" diye konuştuk. Egomuzun, benliğimizi aşıp bizi ele geçirmesine izin vermiyoruz. Biz birbirimizi seviyoruz.

AKSU OLUMLU YAKLAŞTI

Bu kadar çok bir arada olmak sizi korkutmuyor mu?
C.Ş.:
Henüz böyle bir sıkıntımız olmadı.
A.S.: Sıkılacağımızı düşünmüyorum.
M.C.Ö.: Bizim diğer gruplardan farkımız; iyi arkadaş olmamız. Uzun yıllardır arkadaş olmanın avantajını yaşıyoruz. Birbirimizin ne istediğini biliyoruz. Ayrıca herkes işini çok iyi yapıyor.
Sezen Aksu albüme katkıda bulundu mu?
C.Ş.:
Sezen Aksu ile stüdyo aşamasında bir kez bile görüşmedik. Bir-iki telefon konuşması yaptık sadece. Kendisinin o kadar mütevazı bir kişiliği var ki; hiç "Albümü beğenir mi?" diye bir kaygımız olmadı. Çok olumlu yorumlarda bulundu.
LONDRA'DA OLGUNLAŞIP ADAM OLDUM BEN
Londra'dan kesin dönüş mü yaptınız?
M.C.Ö.:
Londra'da bir lojistik firmamız var ama artık orada yaşamıyorum. İstanbul'da olmak istiyordum ve kesin dönüş yaptım. Bir gün orayı özlediğimde giderim.
Neden lojistik işine girmeyi tercih ettiniz?
M.C.Ö.:
Ben Londra'ya okumaya ya da çalışmaya gitmedim ve arkamda kimse yoktu. Bir gün "Buradan gitmek ve tek başıma bir şeyler başarmak istiyorum" dedim ve gittim. Ortaokul arkadaşım, orada bir lojistik firması kurmuştu, ben de orada işe başladım. İş büyüdü ve bana ortaklık teklif etti. Altı senelik ortaklıktan sonra müthiş deneyimlerim oldu.
Orada yeni bir hayat kurmak sizi ürkütmedi mi?
M.C.Ö.:
25 yaşındaydım. İngilizce'ye hakim olduğum için "Herkesle arkadaş olabilirim, en kötü ne olabilir ki?" diye düşündüm. Londra'da adam oldum ben, orası olgunlaşmamı sağladı.
ANNEMİN İSMİ DEZAVANTAJ DEĞİL
Sezen Aksu'nun oğlu olmak, üzerinizde bir baskıya neden oldu mu?
M.C.Ö.:
Albümü beğenenler olduğu kadar, beğenmeyenler de olacaktır tabii. Ben böyle bir baskı hissetmiyorum; sadece bunu yüklenmem gerektiğini anladım. Bu riski almasaydım, istediğim ve sevdiğim bir şeyi yapamayacaktım. Bundan 15 sene sonra "Keşke yapsaydım" demek yerine, yapmak istediğim şeyin peşinden koşmayı tercih ettim. Bu duygumu doğru adamlarla paylaştım.

Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
M.C.Ö.:
Çocukluğumdan bu yana müzikle dolu bir evde yaşadığım için müthiş bir birikimim oldu. Bu durumun bir dezavantajını görmedim. Mutlaka insanlarda bir önyargı olabilir ancak zamanla bunlar kaybolacaktır. Ben insanların söylediklerine takılıp zaman kaybetmiyorum çünkü hayat çok kısa...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.