Son Güncelleme: Cumartesi 19.11.2016
Müzisyenken bekarlık aktörken evlilik avantajlı
Nurgül Yeşilçay’la birlikte başrolünü paylaştığı ‘İkinci Şans’ filminin aynı zamanda senaristliğini ve yönetmenliğini üstlenen Özcan Deniz: Müzisyenken canlı canlı müşteri çekiyorsunuz. Ama aktörlük öyle değil, tam tersi. Seyirci, aktörü inandırıcı bulmak için düzenli bir hayatının olmasını tercih ediyor
1990'ların ortasında 'Meleğim' ve 'Beyaz Kelebeğim' şarkılarıyla tanıdık Özcan Deniz'i. Kısa sürede albümleri çok satan, milyonlarca hayran kitlesine ulaşan bir yıldıza dönüştü. Müzikte belli doygunluğa eriştikten sonra sinemaya adım attı. Deniz, son olarak 'İkinci Şans' filmiyle izleyici karşısına çıktı. Kendisiyle filmden, kariyerinden konuştuk. Evlilikle ilgili de oldukça kayda değer tespitleri var Deniz'in...
Ana fikri beş sene önce doğdu. Nurgül'e (Yeşilçay) hikayeyi anlattım. Çok heyecanlandı. Beni tetikleyen Nurgül'ün iştahı oldu.
Çocuktuk. İkimiz de olgunlaştık. 14 yıl önce ben 28-29 yaşında biriydim. O da öyleydi. Şöhret olmak yeniydi. Şimdi yaptığımız şeyleri hazmederek, neyi yaptığımızı bilerek çalıştık. İkimiz de birbirimize daha rahat sırtımızı dayadık mesela. Tanıdığın, bildiğin biriyle çalışmak çok keyifli.
MUTFAKLA ARAM ÇOK İYİDİR
Çok iyi yemek yaparım, çok iyi misafir ağırlarım. Mutfakla aram iyidir ve aklına ne gelirse yapabilirim. Hamur ve tatlı hariç hepsinde iyiyim. Etlerle, soslarla aram iyi. Şahane makarna yaparım. Hemen vereyim istersen bir tarif.
Benim bir günümü yaşasan akşam eve kalp krizi ile dönersin. Günde 18 saat sette ayaktayım. Sette attığım adımları sayarsan günde 10 km yapıyoruz. Fırsat buldukça spor da yapıyorum.
Yok, hiç öyle bir hevesim olmadı. Sinemanın dışında 2bir şeyle uğraşacağımı zannetmiyorum.
EVLİLİK DÜŞÜNCEM OLMADI
Hepsi içeride dönüyor, bir sonraki filmi besliyor. Garajımdaki araba sayısını artırmıyor ya da evimizin metrekaresini büyütmüyor. Kazandığımız her para bir sonraki filmin bütçesini belirliyor.
3 yaşından beri kendi parasını kazanan, en iyi kıyafetleri giymiş, en iyi arabalara binmiş, en iyi yerde yaşamış, dibi görmüş, zirveye çıkmış, 5 kilometrelik yolu 10 korumayla gezmemiş, sokaklarda kimsenin yüzüne bakmadığı bir adamım. Hepsini yaşadım. Benim maddiyatla işim yok. Artık tadın, lezzetin peşindeyim.
Bu, istemekle olan bir şey değil. Birinin bunu size hissettirmesi gerekiyor. Bir kadın girer hayatınıza ve size evliliği de, çocuğu da düşündürtür. Şu ana kadar bana evliliği düşündürten kimse olmadı.
Hayır. Ben ailesiyle yaşayan biri olduğum için çok kalabalığız. Bende 70 tane yeğen var. Dayıamca ilişkilerim neredeyse babaları kadar iyi. O yüzden hiç 'Yalnızım, ben ne yapacağım' diye düşünmedim. Ama bu, 'Evlenmeyeyim, ne gerek var' düşüncesine sahip olduğum anlamına gelmiyor. Tabii ki bir gün bunu bana düşündürecek biri karşıma çıktığında bütün enerjimle onunla ilgilenirim.
40'TAN ÖNCE EVLENİLMEZ
Hayır, tam tersi. Tam zamanı diye düşünüyorum. Ben erkeğin 40'ından önce kalkıp da bu maceralara girmesini hayırlı bulmuyorum. Önce işini gücünü oturtmalı, hayatla ilgili kaygılarını dertlerini bitirmeli. Yoksa o çarkın içinde çok kadını-çocuğu harcarsın. Belki daha düşük ölçekli bir çevrede yaşayan sıradan biri olsaydım haklı olabilirdin ama çember çok geniş. Geniş bir çemberde olduğum zamanlar evlilik ya da çocuk telaşına girseydim kontrol edemeyebilirdim. Kendimi de, ailemi de.
Yaşananlar ortada. Bir sürü çocuğa yazık oluyor. İnsanlar evleniyor, çocukları olmasına rağmen boşanıyorlar. Çocuk olduktan sonra boşanamıyorsun aslında. Yani boşanmış olmak boşamıyor sizi. O kadın hayat boyu eşiniz; geçmiş olsun. O çocuğun başkalarının elinde büyüdüğünü görmek de çok sevimli şeyler değil. Benim aslında evlilikle değil derdim, boşanmakla ilgili. O yüzden boşanma olasılıkların, en minimum seviyede tutacağım yaştayım.
Evet, ben kendimi biliyorum, macera olsun diye evlenmem. Şu an benimle ilgili dertler çok az. Karşıma kim çıkar, onun derdi nedir bilemem.
Müzisyenken iş farklı. Popstarken orada canlı canlı müşteri çekiyorsunuz. Özcan Deniz olarak oradasınız ve o insanlar canlandırdığın bir karaktere değil sana geliyor. Tek başınasın, sen ve şarkıların var; hayranlarının seninle ilgili hayal kurması için bekar olman gerekiyor. Ama aktörlük öyle değil. Sinemada öyle bir dert yok. Sinemada seyirci, o aktörü inandırıcı bulmak için düzenli bir hayatının olmasını tercih ediyor.
EN SON HABERLER
- 1 Bahar’ın yıldızı Demet Evgar karavan pozu ile yine mest etti! Arada minik kızı Mavi'yi de paylaşan oyuncuya beğeni yağdı!
- 2 Kuruluş Osman’a Avusturya Dornbirn’de yoğun ilgi!
- 3 "Annen tanıyabiliyor mu bari?" Pis Yedili'nin Dilkopat'ı estetik harikası oldu! İşte Güneş Zavrak'ın son hali...
- 4 İdo Tatlıses'in ablası Melek Zübeyde ikizleri öpmeye doyamadı! 'Minik Tatlısesler'e hala ziyareti! Yasemin Şefkatli paylaştı...
- 5 Güzel oyuncu ile ünlü yönetmenin 11 yıllık evliliği meğer geçen yıl sessiz sedasız bitmiş! "Evlenmek kadar boşanmak da zor"
- 6 Burcu Biricik doğacak kızının adını doğum gününde açıkladı! 35. yaşını karnı burnunda kutlayan Burcu Biricik bakın kızına hangi ismi verdi...
- 7 Güzel şarkıcı Emel Müftüoğlu'nun kızı çıktı! İlk defa duyanlar şaştı kaldı! İşte Emel Müftüoğlu'nun şarkıcı kızı...
- 8 Dilan Polat cezaevinde kendini yaraladı! Avukatından dikkat çeken hamle! Dilan Polat tahliye mi olacak?
- 9 Eşi kendisinden ünlü çıktı! Yargı'nın Eren Komiser'i Uğur Aslan'ın 24 yıllık eşi öyle bir isim ki çok şaşıracaksınız!
- 10 Yargı'nın Ceylin'i Pınar Deniz'in ablası Huri çıktı! "Çabuk ablamın güzelliğine bakın" Sosyal medya Huri Deniz'i konuştu!