Nasıl affedebiliriz?
Geçmişi, kendimizi, başkalarını, kötüyü, dünyayı, her şeyi bağışlamaya çalışıyoruz. Kırgınlıkları, suçluluğu, reddedilmeyi benimsemeye, hatta sevmeye çalışıyoruz 'affederek'... Çoğu zaman, gerçek hissinin o olmadığını bile bile, sanki bir 'kendini kandırmaca' oyunu oynuyoruz ve ters tepiyor. Ne kadar daha pozitif olmaya çalışsak, kendimizi daha karamsar hissediyoruz.
Peki bu kadar ihtiyacımız varken, yapmamız gereken buyken; neden kendimizi, en yakınlarımızı, hatta kötüyü bile affetmek bu kadar zor?
HAYATA ESNEK BAKMAK
Bir yerde okumuştum, 'Affetmek; geçmişin daha farklı olması umudundan vazgeçmektir' diye... Geçmiş yüzünden kendinizi suçluyorsanız ve sürekli 'keşke'lerle yaşıyorsanız, kendinize sürekli 'değersizim' dersiniz. Bu duygu, kendi kendini besler ve sizi değiştirir, daha katı ve acımasız yapar.
Bir yanda hayattan beklentileriniz, arzularınız, diğer yanda karşılanmamış ihtiyaçlar, feda edilmiş arzular... İşte, bu iki uç arasında sıkışıp kaldığınızda, hayat insanı çok yoruyor. Çünkü bu iki ucun arasında kalan alanda suçlamalar ve kırgınlıklar var. Ya değiştiremediğin şeyler için sürekli kendini ya da dış dünyayı suçlayacaksın ya da beklentini değiştirip yoluna devam edeceksin... Belki elinizden kaçan fırsatları, reddedilmeyi tekrar tekrar zihnimizde yaşayarak, 'Bu benim başıma gelmemeliydi', 'Bu bana yapılmamalıydı', 'Keşke şöyle olsaydı' demeyi bırakmak gerekiyor. Belki de kendimizi daha iyi ve güvende hissetmenin yolunun; 'her şeyin istediğimiz gibi olması' değil, hayata esnek bakabilmek olduğunu fark etmeliyiz. Tüm bunları da o kadar komplike düşünmeye gerek yok!
FARK ETMEK...
Ben şu 'affetme' olayını en kolay nasıl uyguluyorum biliyor musunuz?
Çevremde katı, negatif, sürekli gergin, memnuniyetsiz ve dış dünyayı suçlayarak yaşayan insanlara bakıyorum ve 'Bu dünyaya vermek istediğim enerji gerçekten onlarınki gibi bir enerji mi?' diye kendime soruyorum.
Cevabım; tabii ki kocaman bir 'Hayır!' Ve her gün bilinçli olarak önyargılarıma, kendime karşı acımasız olduğum durumlara ve suçlamalara olan bağımlılığımı azaltacak küçük bir şey yapıyorum. Bu durduk yerde gülümsemek olabilir ya da birine sinirlendiğim bir anda 'Şu anda bu tepkiyi vermeme gerçekten gerek var mı?' diye kendimi yakaladığım bir an olabilir... Ya da her durumun 'kendi küçük perspektifimden' daha geniş bir sebebi olduğunu kendime hatırlatıyorum. İşte tüm bunları fark edebilmek; affetmek yolunda ilerleyeceğiniz küçük ama emin adımlar...
EN SON HABERLER
- 1 Rahatsızlığı sonrası Zerrin Özer ilk kez görüntülendi! Zerrin Özer: Nöroloji doktoruna ihtiyacım var!
- 2 Öldüğü sandığı annesine 33 yıl sonra kavuştu! Gözyaşları içinde annesiyle yüzleşti: Vebali senin boynuna!
- 3 Melisa Aslı Pamuk ve futbolcu Yusuf Yazıcı evlendi! Melisa Aslı Pamuk’un o hamlesi evliliği ifşa etti!
- 4 Pis Yedili'nin Dilkopat'ı Güneş Zavrak tam estetik harikası oldu! İşte Dilkopat Güneş Zavrak'ın son hali...
- 5 Ümit Erdim ve Seda Erdim sessiz sedasız boşandı mı? Soyadını değiştirince takipçileri ayaklandı...
- 6 Tuba Büyüküstün'ün ikizleri Maya ve Toprak kocaman oldu! Babaları da çok ünlü bir oyuncu! Biri anneye diğeri babaya benziyor...
- 7 Yargı'nın savcı Ilgaz'ı Kaan Urgancıoğlu'nun kardeşi de çok ünlü! Meğer yakışıklı oyuncuymuş....
- 8 Eda Ece'den minik kızı Mina İpek ile yeni poz! "Minnoşumla günler böyle geçiyor"
- 9 İnci Taneleri'nin Azem'i Yılmaz Erdoğan'ın siz bir de gerçek kızı Berfin'i görün! Oyuncu olacak derken ters köşe yaptı!
- 10 Yargı'nın güzel yıldızı Pınar Deniz Cannes'da nefes kesti! Derin dekolteli büstiyeriyle tüm gözleri üzerine topladı...