New York dosyasına kaldığımız yerden devam ediyoruz. Şehirden son havadisleri öğrenmeye hazır mısınız? Siz arkanıza yaslanıp bol köpüklü Türk kahvenizi yudumlarken, ben de New York'un en son olayı matcha latte'mi içiyorum. 'O da ne?' mi diyorsunuz? O zaman New York turumuza Matcha Latte'yi anlatarak başlayayım...
New York mekanları, sağlıkla kafayı bozmuş durumda. Öyle ki; irili ufaklı kahvecilerin mönüleri sağlıklı kahve çeşitleri ile donatılmış. Gelelim matcha latte'ye... Matcha; gölgede yetiştirilen bir nevi yeşil çay... Matcha çayının sütle karıştırılması ile matcha latte elde ediliyor. Latte'nin yanı sıra frappe şeklinde de içebiliyorsunuz. Yemyeşil bir görüntüsü var; antioksidan ve metabolizma hızlandırıcı etkiye sahip. Başta burun kıvırsam da, sonra ben de bu trendin bir parçası oldum. En lezzetlisini, Soho sınırlarında yer alan Cha Cha Matcha'da bulabilirsiniz.
Son günlerde ülkemizden çok uzaklarda olmam, gündemden uzak kalacağım anlamına gelmiyor elbette. Dijital dünya sağolsun, tüm haberler önüme seriliyor. Ülkemizde en çok hangi web sitelerinin tıklandığını merak ettim. Web sitesi analizi yapan Alexa'nın verilerine göre; sabah.com.tr, en çok ziyaret edilen sayfalar arasında ilk 5'te yer alıyor. Haber siteleri arasında ise ilk sırada. Listenin başında Google, Youtube ve Onedio bulunuyor. Haber denince ilk başvurulan site olan sabah. com.tr'ye bravo!
New York'ta 6. Cadde'de, CBS kanalının bulunduğu binanın altına Nusret açılıyor. 30 yıla yakındır China Grill'in bulunduğu binanın yanı başında MoMa (Modern Museum of Art), diğer yanında ise son yılların en hip oteli Baccarat Hotel bulunuyor. Şehrin en yoğun noktalarından biri olan bu caddede, Nusret işe 1-0 önde başlayacak. Çevrede bulunan Brezilyalı et restoranlarının sahipleri kara kara düşünmeye başladı. Dünya çapında üne kavuşan ve çok merak edilen fenomen Nusret Gökçe, şehirde neleri değiştirecek? Hangi mekanlar kan kaybedecek? Onlara Türk'ün gücünü göster Nusret!
Two Hands; samimi, küçük, Avustralyalı bir mekan... Soho'da bulunan mekana daha adım atar atmaz Victoria's Secret melekleriyle karşılaşıyorsunuz. Zaten şehirde mekanlar; blogger'ların, modellerin, oyuncuların, trendsetter'ların gittiği mekanlar olarak kategorilere ayrılmış durumda. Two Hands de sağlık tutkunu modellerin tercihi... Sabah 08.00'den saat 16.00'ya kadar brunch servisi var. Karnınızı doyururken, bir yandan da top modellere bakıp iç geçirebilirsiniz. Biz neden bu kadar taş değiliz! her köşede bir türk
Her yıl 200'den fazla sanat galerisinin katılımıyla MoMa'da açılan The Armory Show; bu sene de sanat dünyasını New York'ta buluşturdu. Sanat fuarı açılmadan bir gece önce düzenlenen partide, kafamı nereye çevirsem bir Türk'le karşılaştım. İnanamadım! Birbirimizi mıknatıs gibi çekip bir köşede toplandık. Partiye katılım ücreti olan 170 doları verince, gecenin sonuna kadar kaldık haliyle! Bir ara 'Bu partiden ne kadar para toplanmıştır?' diye kafaları sayıyordum ki, arkadaşım 10 bin dolar verip partiye katılanların ve bağış yapanların da olduğunu söyledi. Bizde, bu tarz sanatsal işlerde para toplamak zor; içeri bedava girmenin yollarını ararız mutlaka. Bir-iki bedava kokteyl ve atıştırmalığın peşine düşeriz. Sanat da neymiş! Partide bir ara ortada bir kadın dolaşıyordu ve tüm gözler onun üzerindeydi. Kadının üzerinde tuval kumaşından kan kırmızısı bir elbise vardı. "Sanat eserimi üzerimde taşıyorum" deyip etraftakilerle fotoğraf çektiriyordu. Sanatına ve eserlerine dikkat çekmek adına iyi bir yöntem. İlerleyen günlerde benzerlerini ülkemizde de görebiliriz. Biz de sanatçı Maria de Los Angeles ile fotoğraf çektirdik elbette...
