Niye kötü hissederiz?
Özellikle orta yaşa gelmiş biz kadınlar, kendimize 'Daha mutlu ve huzurlu yaşayacağım' sözü verdiğimiz halde, o iç kritiğine yine yenik düşebiliyoruz. Kaygıların, suçluluk hissinin, pişmanlıkların, paniklerin hayatımızı kontrol etmesine izin veriyoruz.
Öncelikle şunu belirtmeliyim; 'Kendimi sürekli iyi hissetmem gerek' diye şartlanmak toksiktir. Tabii kimse sabah kalkıp da 'Bugün biraz acı çekmek istiyorum' demez haliyle...
Şaka bir yana; bilim artık kalıcı mutluluğun imkansızlığını kabul edip 'bütünlük' hissinin üstünde durmaya başladı. Yani tek bir duyguyu yakalama ve elinde tutma çabasındansa, insana ait tüm duyguları kabul edebildiğin ve de o duyguları idare edebilmeyi öğrendiğin bir şey bütünlük...
Bunu öğrendiğinde kendini daha az hırpalıyorsun. Aslında duygularımızı idare etmek o kadar da zor değil. Mesela; henüz gerçekleşmemiş ancak olabileceğini düşündüğümüz kötü bir durumu olmuş gibi düşünmek ve acı çekmek... O durum hakkında kurduğumuz senaryolar... Bu senaryolar yüzünden yarattığımız yersiz önyargılar, alınganlıklar, karşı koymalar... Ya da genelleme yaparak yaşamak...
En kötü tecrübelerimizi hayatın altın kurallarına çeviriyoruz. Kötü bir ilişkiden çıkmış olmanız demek, sevmeye ve sevilmeye layık olmadığınız anlamına gelmez..
DAHA FARKLI SONUÇLAR...
Fark etmek, çok sihirli bir kelime... Nasıl düşündüğünüzü fark etmek, çok önemli.
Siyah-beyaz uçlarda gördüğünüz, en kötü sonucu düşündüğünüz, sorunu abarttığınız ve karşı koyduğunuz durumlarda kendinizi yakalayın. Zihninizin nasıl çalıştığını anladıkça, gün içinde yaşadığınız kaygılara ve şartlanmış olumsuz düşüncelere kendinizi ne kadar sık kaptırdığınızı fark edeceksiniz.
O noktada kendinize şu soruları sorabilirsiniz: Bu durumu daha farklı düşünebilir miyim? Daha farklı düşünsem, daha farklı hisseder miyim? Daha farklı hissetsem, daha farklı davranır mıyım? Daha farklı davransam, daha farklı sonuç alır mıyım?
Sadece bunu fark etmek bile sorunun üzerinizdeki etkisini hafifletiyor. Tam da o noktada daha farklı düşünmeye, durumu daha farklı ele almaya başlıyorsunuz. Daha özgür, daha hafif, daha esnek ve yapıcı...
Bu durumda düşünce şeklinizdeki limitlerle biraz oynayabilir misiniz? Sadece kendinizi daha iyi hissedebilmek için, belki farklı alternatifleri görebilmek için... Bir de, hayatta hep neyin kötü olduğuna konsantre olmaktansa, biraz da nelerin iyi gittiğini düşünmek önemli. Her gece uyumadan önce o gün neyin iyi gittiğini ve neden iyi gittiğini düşünün. Bir süre sonra kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Gün içinde kötü giden şeyleri kafaya taktığımız kadar iyi giden şeyleri de fark etmek ve şükretmek alışkanlığını yaratıyoruz.
EN SON HABERLER
- 1 Süreyya Yalçın’ın acı günü! Süreyya Yalçın’ın annesi yaşamını yitirdi!
- 2 Osman Bey oyunu bozmak için Mekece Kalesi’ni kuşattı
- 3 Osman Bey’in rüyası
- 4 Melis Sezen üniversitenin dans yarışmasına katıldı! Melis Sezen dansıyla adeta şov yaptı!
- 5 Aşk-ı Memnu’da baba-kızı oynamışlardı! Hazal Kaya ve Selçuk Yöntem 14 yıl sonra bir arada!
- 6 Doğal güzel zannedenler üzgün! Kuş Uçuşu'nun Lale Kıran'ı Birce Akalay’ın estetiksiz hali sosyal medyanın diline düştü!
- 7 Sevgilisiyle böyle görüntülendi! Bülent Şakrak'tan 'ihanet' iddiasına sert yanıt!
- 8 Sıkı dostlar bir arada! Sinem Kobal, Burçin Terzioğlu ve Yasemin Özilhan'ın eğlenceli anları sosyal medyayı salladı!
- 9 Bir dönemin aranan isimlerindendi… Yıllar sonra ortaya çıkan Doğa Bekleriz’den bomba açıklamalar! Doğa Bekleriz'den Mehmet Ali Erbil ve Çarkıfelek itirafı!
- 10 Hülya Koçyiğit'in gençliğini andıran torunu Aslışah Alkoçlar plaj pozları ile yaktı geçti! Bikinili pozlarına karın kasları damga vurdu!