Nurseli tiyatroya ihanet etti

İLKER GEZİCİ
'Nurseli'nin ihanetini kabul edemem'
Yıllar önce atv'de sunduğu yarışma programıyla tanınan ünlü sanatçı Erhan Yazıcıoğlu, figüranlıkla başladığı Şehir Tiyatroları'nın tepesine çıkmayı başarmış bir isim. 50 yıllık sanat kariyerine pek çok dizi ve tiyatro sığdırmış.
"Palyaço hikayelerini severim. Zaman zaman ben de palyaço gibiyim. Yüzüm gülse de kafama taktığım bazı şeyler var" diyen Yazıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Ülkemi çok önemsiyorum. Gençlerin önemsenmemesini yadırgıyorum, buna isyan ediyorum. Boş yasayanlardan, gazete-kitap okumayanlardan nefret ediyorum. Sanata merak duy! Boş yaşıyorlar ya! Bir sosyal medya almış başını gitmiş."
Yazıcıoğlu, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevinden sonra 'Aşk-ı Memduh' adlı oyunla sahnelere dönmüştü. Volkan Severcan, Melda Gür ve Nurseli İdiz'le aynı sahneyi paylaşan Yazıcıoğlu'na, geçtiğimiz aylarda İzmir turnesinde yaşanan talihsiz olayı hatırlattım. Turnede Nurseli İdiz, alkol sorunu yüzünden sahneye çıkamamış, oyuncu arkadaşlarını zor durumda bırakmıştı.
'ONUN KURTULUŞU OLACAKTI'
Yazıcıoğlu "Nurseli İdiz'le görüşüyor musunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Hayır, artık onunla görüşemem. Tiyatroya ihanetini kabul edemem. Yoksa benim can arkadaşım. Yıllar evvel de beraber oynadık, o zaman sorun yaşamadık ama öyle bir an geliyor ki... Bence bu oyun, onun kurtuluşuydu ama Nurseli anlayamadı. İnanın her dakika onu motive ettik. Biz aslında onu, durumunu bile bile aramıza aldık. Daha önce sorun yaşadığı Can Abi (Gürzap) 'Yapmayın' dedi. Biz, bu oyunla Nurseli'nin dirilişini görecektik. Ama 'Yapamazsınız' diyenler maalesef haklı çıktı. Nurseli bize tekrar ulaşmaya çalıştı ama Volkan kabul etmedi, affetmedi."
Yazıcıoğlu kendisini eleştiren Hıncal Uluç'a da yanıt verdi: "Hıncal Bey'in yazdığı şeyleri değerlendiremiyorum. Aşk olsun be ihtiyar diyorum. Her şeyi bana mal etti. Tiyatronun patronu ben miyim? Ben mi seçiyorum? 'Tiyatroda perde kapanmaz' dedik ve oyuna Gamze Gözalan'ı dahil ettik. Çabuk uyum sağladı.

ÖZLEM AVCI
'Gençlik sırrım gülmek ve gülenlerin arasında yaşamak'
Erhan Yazıcıoğlu, sohbetimiz sırasında genç görüntüsünün sırrını ve kendisine nasıl baktığını şöyle anlattı: "Genç görünmem, sanırım keyifli yaşamaktan kaynaklanıyor. Etraftaki sevgi çemberini doğru değerlendirmek önemli ama nazardan korkuyorum. Herkes 'Sen suratına bir şey mi yaptırıyorsun?' diye soruyor. 66 yaşındayım. Uzmanlar 'Gülün, güldükçe ömrünüz uzar' diyor. Ben de mümkün olduğu kadar gülen toplumların içinde olmaya özen gösteriyorum. Bir ara politika ile ilgilenmiştim, çok suratım asıldı, bıraktım."
'İnsan Olmak Zor Zanaat' adlı tek kişilik oyununun heyecanını yaşayan sanatçı, "Ocak ayında Anadolu'yu karış karış gezmek, parası olmayan belediyelere, üniversitelere gidip tiyatroyu sevdirmeye çalışmak istiyorum. Hayatınızda tiyatro veya sanatın herhangi bir kolu varsa, hayata bakışınız başka oluyor. O yüzden gençleri daha çok sanatın içine çekebilmek istiyorum" diye konuştu.
İki hafta sonra dede olacağı için heyecanlı olduğunu söyleyen Yazıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Hayatımın en büyük değişikliği torunum olacak. Ondan sonra hayata daha da iyi bakacağımı düşünüyorum. Torunumla parklara gitmenin hayalini kuruyorum. Parkta yeni insan ilişkileri kurmak istiyorum. Çocuk yetiştirmede profesyonelim. Damada çocuk bezi bağlama dersi bile verdim. İki kızımla 20 yıl birlikte yaşadık, onlarla her şeyi paylaştık, arkadaş gibiyiz. Hayatımda en iyi yaptığım iş önce babalık, sonra tiyatro."
'YARIN DOLMA YAPACAĞIM'
Yazıcıoğlu, yemek konusunda tam bir profesyonel... "20 yıl kızlarımla yaşadığım için iş başa düştü" diyen oyuncu, yemek sevdasını şöyle anlattı: "Günde 20 saat çalıştığım zamanlarda bile yemek yaptım; bir gün balık, bir gün sebze. Yemek aşkı anneannemden gelme, sonra annemle devam etti. İki çocuğun sorumluluğunu alınca iş başa düştü. Mümkün olduğu kadar doğru beslenmeye çalıştık. Hâlâ yemeği ben yapıyorum."
Yemek yapmanın kendisi için rehabilitasyon gibi olduğunu belirten Yazıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Her yemeği yapıyorum; taze fasülye, tas kebabı, pilav... Mesela yarın Bodrum'dan getirdiğim asma yapraklarından etli dolma yapacağım. Reçeller yapıyorum. Patlıcanın her çeşidini çok güzel yaptığımı söylerler. Restoran açmayı düşünmedim, her gün aynı yerde yemek yiyemem ben."
MERVE YURTYAPAN
'Senden aktör olmaz' dediler, beni konservatuvara almadılar'
'Aşk-ı Memduh' adlı oyunda 'Dr. Aşkın Sevgiseli' karakterini canlandıran Erhan Yazıcıoğlu, üçüncü eşiyle 20 yıldır evli. Ünlü sanatçı, "İyi bir evliliğin sırrı nedir?" sorusuna, "Bunun sırrı kadında! Kadının insan olması, fedakar olması, dengeli olması ve erkeği tolere etmeyi bilmesi; evliliklerin uzun ve güzel olmasını sağlıyor" diye yanıt verdi. "Tolere edilmesi zor biri misiniz?" diye sorduğumuzda "Evet" diye cevap verip ekledi: "Gelgitlerim, kıskançlıklarım vardır. Zor biriyim."
Dizi sektöründe alınan ücretlere de değinen Yazıcıoğlu, "Bir film işimiz vardı. Ücrette inat ettim. Dizide de belirli bir ücretin altına düşmek istemiyorum çünkü gerçekten çok çalışılıyor, 06.00'da eve giriyorsun. Ayrıca 50 yıllık kariyerim var" diye konuştu.
Sohbetimizde "Senden aktör olmaz" deyip konservatuvara alınmadığını söyleyen oyuncu, bulunduğu noktaya nasıl geldiğini de anlattı: "Figüranlıktan buralara geldim. 17 yaşında tiyatroya adım attım. 18 yaşında başrol oynadım. 'Yeteneksizsin' diye beni konservatuvara almadılar. Almayanlar; Yıldız Kenter ve Cüneyt Gökçer'di. Bir şeyi başarmak için belirli bir inanca sahip olmak lazım. İstedikleri kadar 'Senden olmaz' desinler, 'Olacak' diyorsam olur. Dünya üzerinde birçok doktor, bana tiroit kanseri tedavisi gördüğüm sırada 'Bir daha sesin yerine gelmez, işini yapamazsın' dedi ama istediğim için yaptım. Çözüm odaklıyımdır. Kanseri Bodrum'da yaşayarak yendim."